İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Zamanla yarışıyoruz
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Şu ana kadar yabancı ve yerli Kahramanmaraş'ta 2 bin profesyonel arama kurtarma birimi yaklaşık 96 ekip olarak çalışmaktadır. Zamanla yarıştığımızı aziz milletimize bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, deprem bölgesinde açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;
"Büyük afetler ve depremler yaşadık. Gerek hava koşulları ve tüm ş artlar açısından gerek bir taraftan bir tarafa 400-500 kilometrelik toplam alanı kapsamı açısından, yaygınlığı açısından belki de tarihimizin en büyük afet ve depremlerinden birisiyle karşı karşıyayız.
"941 BİNA TAMAMEN YIKILDI"
Devlet bütün kuruluşlarıyla, yerel yönetimleriyle seferberlik halindedir. Elbette hem tüm kurumlarımızın alanlardaki müdahaleleri sağlaması açısından hem de diğer nokta açısından herkes seferber olmuştur. Arama kurtarma konusunda kendi ekiplerimiz dahil sivil toplumda akredite ettiğimiz dahil sahadadır. Sahada olmayan ekip yok. Bulundukları yerlerden deprem alanına gelmeleri hava koşullarının oluşturduğu aksaklıklar açısından biraz zaman almıştır.
Yurt içi ve yurt dışından birçok ekip görevinin başındadır. Kahramanmaraş'ta tespit edebildiğimiz 941 bina tamamen yıkılmıştır. Herkes bütün arama kurtarma ekiplerimiz enkaz altındaki vatandaşlarımıza onları oradan canlı kurtarabilmek için ellerinden gelen mücadeleyi canhıraş ortaya koymaktadırlar.
HAVA KOŞULLARI AÇIKLAMASI
Diğer tüm hizmetler beslenme, barınma yani çadır ardından konteynır, özellikle diğer tüm hizmetler vatandaşlarımıza eksiksiz getirilmek için emek sarf edilmektedir. Yola çıkıp Antep'le Maraş arasında hava koşulları münasebetiyle 8-16 saatlik beklemeler söz konusu olmuştur. Bu bize mevsimin sunduğu olumsuz şartlardır.
Bütün arkadaşlarımızla beraber deprem günün sabahı buraya intikal ettik. Koordinasyon merkezi ve sahada tüm arkadaşlarımızla eksiklikleri giderebilmek, enkaz altındaki vatandaşlarımızı çıkarabilmek için ciddi bir mücadele içerisindeyiz. Hepimiz açısından onarıcı bir dile ihtiyaç var. Herkesin ortaya koyduğu yardıma, desteğe ihtiyaç var.
"600 HEMŞEHRİMİZİ DEFNETTİK"
Karşı karşıya kalınan olay küçük, büyük, orta da olsa insan hayatının insanın ihmal ettiği her şeyin mevzubahis olduğu durumdur. Kahramanmaraş'ta 941 bina yıkıldı. Şu ana kadar 600 hemşehrimizi defnettik. Burada defin işlemlerimizde gerek başsavcılığımız, gerek müftülüğümüz, emniyet müdürlüğümüz, doktorlarımız, sağlık görevlilerimizle eşgüdüm içerisinde sürdürülmektedir. Kimliklendirme, yakınlarına teşhis ve parmak izleriyle yapılan işlemler hala devam etmektedir.
Şu ana kadar yabancı ve yerli Kahramanmaraş'ta 2 bin profesyonel arama kurtarma birimi yaklaşık 96 ekip olarak çalışmaktadırlar. 941 binanın yıkıldığını hesap ederseniz, 2 bin ekibin çalıştığını hesap ederseniz zamanla yarıştığımızı aziz milletimize bir kez daha ifade etmek istiyorum.
"KENTE 11 BİN ÇADIR SEVK ETTİK"
Özellikle ilçeler olarak Dulkadiroğulları, 12 Şubat, Afşin, Pazarcık, Türkoğlu, Elbistan, Göksun, Nurhak her yere ulaşmaya çalışıyoruz. Belki de diğer vilayetlerden farkımız biz aynı zamanda ikinci 7.6 depremin merkeziyiz. Elbistan, Göksun ve özellikle kuzey tarafındaki ilçelerimizde Ekinözü'nde herhangi bir hasar bir iki ev yıkılmanın dışında birinci depremde hasar söz konusu değildi. İkinci depremde doğal olarak uğraşmaya başladık. Ekiplerimizi oraya kaydırmaya başladık. Elbistan'da olumsuz hava şartları var. Biraz daha ağırlık vermeye devam ediyoruz.
Şu ana kadar özellikle Kahramanmaraş'ta 11 bin çadır sevk ettik. 5 bini aşan kısmı kuruldu. Burada özellikle jandarmamız, polisimiz ve Türk Silahlı Kuvvetlerindeki kahraman Mehmetçiğimiz elbirliğiyle arama kurtarmaya destek olabilmek için, diğer sair lojistik hizmetlerine destek olabilmek için birçok hizmet için ciddi bir elbirliği iç inde ç aba sarf etmektedirler.
"30 VALİ GÖREVLENDİRİLDİ"
Türk Silahlı Kuvvetleri bu konuda sevkini devam ettirmektedir. Devletin bütün imkan ve kabiliyetleri hakikaten tarihinde olmadığı kadar üst bir seviyede imkanların, hava koşulların ve karşı karşıya kaldığımız depremde alanın elverdiği ölçüde devam etmektedir. Özellikle şunu belirtmek istiyorum; hiçbir vatandaşımızın yalnız kalmaması için ve bu konuda vatandaşımızın her an yanında bulunabilmesini temin etmek için şu ana kadar 31 vali, 70'in üzerinde de kaymakam görevlendirilmiştir.
Diğer illerdeki birçok kurumumuz bazı buradaki hizmetlerin aksamamasını teminen buraya çektiğimizi söylemek istiyoruz. Hepimizi üzen derin yaralar açan bir afetle karşı karşıyayız. Burada yanlış anlamamayı bilerek söylemek istiyorum; eksiklikler olabilir, zamanla yarışıyoruz. Bazen bir masanın başında 100 kalem işi çözmek zorunda kalmak zorunda kalıyoruz. Sahada bu işin sıkıntısıyla kalan v vatandaşlarımız bizden çok daha büyük bir sorun yaşıyor. Burada provokatif dilden uzak durmak gerekir, onarıcı dil kullanmak gerekir.
Enerji konusunda 1,5 gün büyük zorluklar çektik. Hastanelerimize kısmi olarak enerji verilebiliyor. Yakıt ihtiyaçlarını karşılayabilmeye çalıştık. Doğalgaz konusunda problemimiz devam ediyor. Ekmek ve birtakım üretimlerimizi etkiliyor. Şu anda dışarıdan gelen ve buranın da yerel imkanlarıyla toplam tüm Kahramanmaraş çevresinde 75 bir öğün yemek çıkarmayı gerçekleştirebildik.
"BÜTÜN ARKADAŞLARIMIZLA SAHADAYIZ"
Biraz daha arttıracağız bunu. Yaklaşık Kahramanmaraş ve bir iki ilçede çadır kentler kuruldu. Kahramanmaraş'ta 7 ayrı bölgede kuruldu. 2 ayrı bölgede konteynır kent oluşturulması için planlamalar yapıldı. 24 saat uyumadan buradaki bütün arkadaşlarımız, vatandaşlarımızın bütün taleplerini ve isteklerini yerine getirmek için çaba sarf ediyorlar.
Hem depremin yaygınlığı sadece 10 ilde olması değil, yıkılan binaların sayısının fazla olması, iki depremin üst üste gelmesi bu mücadelede vatandaşımızı yalnız bırakmamak için çaba sarf ediyoruz.
Bütün arkadaşlarımızla sahadayız. İçişleri Bakanı olarak söylüyorum, bazı yerlerde yağma haberleri söz konusu. Bir iki münferit küçük olay var. Türkiye'de böyle bir şey söz konusu değildir. Bütün bunları büyütmek, yani bir yönetilemezlik duygusu ortaya koymak bize karşı değil vatandaşımıza karşı yapılabilecek önemli bir yanlıştır.
Burada hem desteğe ihtiyacımız var. Hangi belediye, kuruluş olursa olsun siyasal düşüncesine bakmadan AFAD koordinasyonuyla her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hiçbir afette milletimize mahcup olmadık. Afet planlanabilen bir şey değildir. Çok büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın sıkıntısını ortadan kaldırabilmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Ama zamanla yarışıyoruz. Onun için burada hem güçlü bir vatandaşımızın ve bizim desteğe ihtiyacımız var.
Tekrar geçmiş olsun dileklerimi, başsağlığı dileklerimi bu ülkenin evladı ve hükümetimizin üyesi olarak belirtmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarını alıyoruz, buradaki bütün gelişmeleri aktarıyoruz. Bütün adımları atmaya çalışıyoruz. Cenab-ı Allah inşallah bizi milletimize mahcup etmez. Allah yardımcımız olsun, geçmiş olsun, başımız sağ olsun.
Öncelikle şunu söyleyeyim; elbette ki özellikle battaniye dahil aynı zamanda su, gıda dahil olmak üzere bunlara özellikle depremin ilk zaman diliminde güçlü ihtiyaç var. Her depremde karşı karşıya kaldığımız meseledir bu. Jeneratöre ihtiyaç olunan zaman dilimi var. Buraya bu yardımların akmasının iki şartı var. Birincisi AFAD koordinasyonunda akması lazım. AFAD koordinasyonunda akmayacak her yardım toplumsal kargaşayı getirir, Allah korusun.
İkincisi ise özellikle deprem bölgelerinde biz 1,5 gündür buradayız. En çok uğraştığımız yol meselesidir. Kayseri'den ve Gaziantep'ten buraya akan yol. Yakıt meselesi önemlidir. Burada ihtiyaç olmayacak araç yoğunluğu ile karşı karşıya kalırsak hastanelerin yakıtını sağlayamayız. Burada arama kurtarma araçlarının yakıtlarını sağlayamayız.
"STOKLAR BİTERSE BAŞKA BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYA KALIRIZ"
Şimdi stoklar biterse başka tablo ile karşı karşıya kalırız. Bu bölgelere herhangi bir sebeple, yardımın dışında, lojistik desteğin dışında önümüzde çok kıymetli bir 48 saat var. Bu bölgeye özel araçlar, ticaret için araçlar, gıda ve depremin ihtiyaç malzemelerini taşıyan araçlar hariç. Havalimanımız daha yeni açıldı. Bütün bunlara rağmen şu anda sahanın her yerine yayılmış, muhakkak eksik kaldığımız yerler vardır. Buna ihtiyaç var. AFAD bunu koordine etmeye mahirdir. AFAD bütün kurumlarımızla bunu koordine ediyor. Karayollarından DSİ'ye kadar koordine ediyor. Biz bu koordinasyonu sağlayabilecek anlayışı gerçekleştirirse bu yardımı yapanlar hem yeri ve zamanında ulaşan hem de tam esas yerine ulaşabilecek bir anlayışı gösterdik, göstermeye devam ediyoruz. 'Ben geleceğim, yardım dağıtacağım' dediğinden itibaren bir provokasyona yol açacak sonuçlar olabilir. Vatandaşa ricamız AFAD üzerinden yapılmasıdır. Şehre girmeden oluşan lojistik depolarımız var. Bunun böyle sağlanmasında elbette ki fayda var. Teşekkür ediyorum.
Azerbaycan'a ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Orman yangınları dahil olmak üzere her afette sağ olsunlar kardeş Azerbaycan'ın ortaya koymuş olduğu destek milletimiz nezdinde büyük karşılık bulmaktadır hem de bizim işimiz açısından rahatlatmaktadır. İlk gelen ülke Azerbaycan oldu. Sahaya indi. Şu anda da çok önemli mevkide arama kurtarma çalışmalarına devam ediyor, hem de milletimizin gönlünde hizmetleriyle beraber büyük sıcaklık sağlıyor. Çok teşekkür ediyoruz."