İş insanları soruyor: Hangi faiz hangi kur?

Piyasa kuru ile resmi kur makası açıldı. Merkez Bankası döviz kurları işlevsiz hale geldi. Dış ticaretle uğraşan iş insanları ne yapacağını şaşırdı. 'Hangi faiz?' belirsizliğinden sonra bir de 'Hangi kur?' belirsizliği başladı.

Piyasalar öyle bir hal aldı ki bir yerde resmi diğer yerde gayriresmi bir pazar oluştu. Serbest piyasa rejiminde imkansız üçlüyü (sermaye hareketleri serbestken hem dövizi ve hem faizi belirlemek) mümkün hale getirmeye çalışan Türkiye piyasaları, ödemeler dengesinin zora girmesi yüzünden dönem dönem anomaliler yaşıyor. Son günlerde yeniden Kapalıçarşı'daki döviz fiyatları ile bankalar arası piyasadaki döviz fiyatları arasındaki makasın açılması gündemde. Birkaç gündür manşetlerde bu haberler var. Fakat durum yeni değil. Geçen yıl temmuz ve eylül aylarında da benzer hadiseleri yaşadık. Yeni bir durum değil fakat normal de değil.

FARK AÇILDI ZARARI BİZE

Rusya hadisesi, döviz piyasasına yönelik düzenlemeler ve turist yoğunluğu Çarşı'nın dövizde yeniden piyasa belirler hale gelmesini sağlıyor. Dış ticaret yapan ve döviz riski bulunan iş dünyası bankalardan yeterli döviz tedarik edemediklerinde Kapalıçarşı'ya yöneliyorlar. Hafta içinde kaleme aldığımız “Kapalıçarşı'da kim döviz kovalıyor?” başlıklı yazımız üzerine ünlü bir hazır giyim firmasının yöneticisi “Ben” diye mesaj atarak yanıt verdi. Merkez Bankası'nın yayınladığı gösterge niteliğindeki kurlar ile Çarşı arasında 30-35 kuruşluk fark olduğu görülüyor. Makasın gün içinde açıldığını ve yüzde 2.5-3 arasında bir fark oluştuğunu öne sürenler de var. Dış ticaretle uğraşan iş insanları bu durumdan rahatsızlar. Özellikle bankaların döviz satış kurları ile Merkez Bankası gösterge kuru arasındaki fark da fiyat vermeyi zorlaştırıyor. Elektronik eşya ticareti ve üretimi uğrayan bir iş insanı sitem ederek, “Hangi kurdan alıp vereceğimizi bilmek istiyoruz. Merkez Bankası kurlarına bakıp fiyat veriyoruz. Bankaya gelince arada uçurum oluyor. Önceden böyle değildi. Şimdi fark açıldı. O aradaki fark da bize zarar yazıyor.” ifadelerini kullandı.

DOLAR 20 TL OLDU BİLE

Dün itibarıyla Türkiye'nin en büyük beş bankasından birinden döviz almak istediğinizde dolar kuru 20.10 TL olarak karşınıza çıkıyor. Cuma günü 19.77 TL idi. Aynı gün Merkez Bankası tabelasında en yüksek satış kuru 19.40 TL. Bu işte bir yanlışlık olduğu kesin.

Merkez Bankası ise döviz pazarındaki sıkışıklığı kontrolü elden bırakmadan aşmak için araç çeşitliliğinin de artırılması amacıyla, Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerinin, işlem yapmak isteyen bankalarla doğrudan gerçekleştirilebilmesine karar verdi. Karar hafta içinde yayınlandı. Karara göre, “Yetkili bankalar, Merkez Bankası ile telefon aracılığıyla iletişim kurarak anlık forward(ileri tarihli) kur fiyatı alabilecek. Bankalar, işlem taleplerini döviz piyasalarında işlem yapma yetkisi bulunan kişilerce ve telefon aracılığı ile Döviz Piyasaları Müdürlüğü'ne iletecek.” Merkez Bankası esasen 2017'den bu yana TL uzlaşmalı döviz satım ihalesi açıyor. Geçen sene şubat itibarıyla bu ihalelerin talep olmaması nedeniyle sonlandırıldığını gördük. Bu kez ise bankalara doğrudan işlem hakkı verilmiş oldu.

KİM NE TUTTURURSA!

Döviz pazarı bu halde iken faiz de farklı değil. Malum Merkez Bankası politika faizi yüzde 8.5 olarak belirlendi. Piyasada işlem gören 2 yıllık devlet tahvilinin faizi ise bu cuma yüzde 15.55 oldu. 12 Nisan'da yüzde 16.61'e kadar çıktı. Bir uyumsuzluk olduğu kesin. Merkez Bankası EVDS sisteminde yer alan verilere göre 7 Nisan itibarıyla 3 aylık mevduat faizi yüzde 28.96 düzeyinde. Ticari kredi faiz oranları ise yüzde 15.80, tüketici kredisi faizleri ise yüzde 28.82 olarak görülüyor. Politila faizinin devreden çıktığı açık. 5 Nisan'da gazetemizde yayınlanan Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) iftarı haberinde aktardığımız üzere o gün itibarıyla yüzde 35.5'ten mevduat bağlayan sanayiciler de var. Yine döviz ve TL nakit varlığı olan işletmeler kredi kullanmak istediğinde Ankara'dan bankaların aranıp “Kredi vermeyin” talimatı verildiğini Prof. Dr. Öner Günçavdı 3 Nisan'da PolitikYol adlı sitede yayınlanan “Düşük faizli krediye erişimde siyasetin izleri” başlıklı yazısında kaleme aldı. Sektörel deri İHBİR Haber'e 2023 öngörülerini açıklayan ekonomist Ali Ağaoğlu da, “Şu anda Türkiye'deki Türk lirasının faizini kimse bilmiyor. Her yerde farklı bir faiz var. Burada yapılması gereken tek bir iş var. El birliği ile faizin yeknesaklaşması için ister 5'te ister 80'de olsun! Ama yeknesaklaşsın. Burada çok çok kritik olan bir şey, ne idüğü belirsiz bir faiz oranı var. Hiç ama hiçbir finansal hesap yapamazsınız. Ne kur ne faiz riski yönetilebilir ne hedge, hiçbir şey yapılamaz. Burada CFO'lara, patronlara, finans yöneticilerine, herkese düşen bir görev var: tabela faizi ile piyasa bir olmadıkça kimse bir karar veremez.” yorumu yaptı.

Sonraki Haber