İsviçre’de Rusya düşmanlığı kaybettirdi

İsviçre’de genel seçimlerde kazanan, yüzde 28,6 ile İsviçre Halk Partisi (SVP) olurken, kaybeden ise Yeşiller Partisi oldu. Seçim sonuçlarını değerlendiren İsviçre Komünist Partisi Genel Sekreteri Massimiliano Arif Ay, Rus düşmanlığının kaybettirdiğine dikkat çekti

İsviçre’de seçmenler, yeni Federal Meclisi belirledi. 22 Ekim’deki seçimlerin kazananı, oyların yüzde 28,6’sını alan İsviçre Halk Partisi (SVP) oldu. İkinci sırayı yüzde 18 oy alan İsviçre Sosyal Demokrat Partisi (SP) alırken, 200 kişilik Mecliste 5 milletvekili kaybı yaşayan Yeşiller seçimin kaybedeni oldu. 2019’da göre seçimlere katılımın oranı artarak yüzde 46,6 oldu.

İsviçre Komünist Partisi Genel Sekreteri Massimiliano Arif Ay

TARAFSIZLIK YANLISI TUTUM KAZANDI

Seçim sonuçlarını Aydınlık Avrupa’ya değerlendiren İsviçre Komünist Partisi Genel Sekreteri Massimiliano Arif Ay, sonuçlarının ulusal düzlemde değerlendirilmesinin hata olduğuna dikkat çekti. Ay, “İsviçre, güçlü otonom bölgeler ve büyük siyasi farklarla kantonlardaki gelişmelerin, ulusal eğilimlerde çok daha kayda değer olduğu federal bir ülke” diye konuştu. Ay, “Ulusal Konsey, normal bir parlamentonun tüm ağırlığına sahip, ancak kantonların kültürel ve ideolojik etkileri daha ağır basıyor ve milletvekilleri fiili olarak kantonlara ayrılıyor. Zürih'teki Sosyal Demokratlar Ukrayna'ya silah ihracatından yana olurken, Ticino'daki Sosyal Demokratlar buna karşı. Buna ek olarak, sosyal demokrasi Alman tarafında neoliberal, ama aynı zamanda biraz militarist, İtalyan tarafında hala çok hafif Marksist ve orduya karşı, Fransız tarafında ise daha sol ve Avrupa yanlısı. Buna kantonların örneğin sağlık ve eğitim gibi alanlardaki farklı sorumlulukları da ekleniyor. Ordu politikası federal, dış politika federal ama her Kanton istediği takdirde bazı dosyalarda bağımsız bir dış politika yapabilir” dedi.

Ay, SVP’nin seçimleri kazanmasının öngörülebilir olduğunu ifade etti. “Bunun sebebi, çok açık bir şekilde İsviçre’nin tarafsızlığından yana tavır sergilemeleri ve Rusya’ya yönelik yaptırımlara karşı çıkmaları” diyen Ay, “Fakat SVP’nin içindeki neoliberal ve Amerikan yanlısı akımın rahatsızlık bildirmeleri üzerine SVP, bu yöndeki propagandasını açıkça azaltarak yabancı düşmanı ifadelere geri döndü ve özellikle geçen hafta Müslüman teröristlere karşı İsrail’i övdü” ifadelerini kullandı.

KAYBEDEN YEŞİLLER OLDU

Ay, seçimlerin kaybedeninin Yeşiller olduğuna dikkat çekti. Sosyal Demokrat Parti (SP) ile Yeşiller’in Güney İsviçre’de toplamda 5 puan kaybettiğini belirten Ay, SP’nin ayrıca 2019’da Yeşiller’e verdiği oyları da geri aldığını hesapladı. “SP ve Yeşiller, İsviçre siyasetindeki en Avrupacı ve Rus düşmanı akım” ifadelerini kullanan Ay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu partiler tarafsızlığa karşı ve sadece içindeki güçlü antimilitarist gençlik yapıları bu partileri açıkça NATO’dan yana tavır almalarını engelliyor.” Yeşiller’in PKK destekçisi milletvekili Sibel Arslan’ın Basel kantonundaki koltuğunu korumayı başardığını da aktaran Ay, “Basel İşçi Partisi’nin vatansever sol listesi, yüzde 0,86 oy kazandı. 22 yıldır faal olmamasına karşı bu iyi bir sonuç” dedi. Radikal sol olarak nitelendirilen Troçkist Solidariete (Dayanışma) Partisinin Cenevre kantonundaki milletvekilini kaybettiğini belirten Ay, eklektik Marksizm savunucusu Emek Partisi’nin de (PDAS) Neuenburg kantonunda sekiz yıl önce seçilen milletvekilini kaybettiğini paylaştı. Ay, “Genel olarak PDAS, bir yandan tarafsızlıktan bahsederken diğer yandan çevrecilerle işbirliği yaptığı çarpıklığın ve bazı akımlarındaki aşırıcılığın hesabını ödüyor” dedi.

İsviçre'de yapılan genel seçim sonuçlarına göre Federal Meclis'teki koltuk dağılımı

‘NATO’YA HAYIR’ KAMPANYASI BAŞARILI OLDU

Kendi partisinin Ticino kantonunda olumlu sonuçlar elde ettiğine de dikkat çeken Ay, “Komünist Parti, Ticino kantonunda kendini ‘AB’ye Hayır – NATO’ya Hayır’ odağıyla tanıttı” diye konuştu. “Yerel seçimlere göre Temsilciler Meclisi’nde oylar arttı” diyen Ay, Komünist Parti’ye oy verenlerin yüzde 10 oranında arttığını, toplamda yüzde 2’ye yakın oy aldıklarını aktardı. Senatoda kendisinin tek aday olarak yüzde 4 oranını aşarak bir Komünist için on yıllardan beri alınan oyların en iyisini aldığını paylaştı. Sonuçlara yönelik Ay, “Milli egemenlik, tarafsızlık ve barış isteyen işçi sınıfı açıkça Komünistlerin yeni çizgisini bilmediği için Sol’u terk edip SVP’yi seçti” yorumunu paylaştı.

22 Ekim'de yapılan genel seçimlerin sonuçları

‘SVP SÖZLERİNDEN GERİ DÖNEBİLİR’

İlerleyen süreçte SVP’nin buna rağmen sözünden dönebileceğini de belirten Ay, “Onların hepsi asker kökenli subay ve bu yüzden baskılara direnemeyeceklerdir; neoliberal Atlantikçilik ile çok kutupluluk arasındaki çatışmadaki çelişkileri patlayabilir. Halihazırda bazı SVP’li parlamenterler, Rusya’ya yönelik yaptırımlardan yana açıklamalarda bulundu ve hepsi de İsviçre Ordusu’nun artık sadece NATO’nun uçak ve silahlarını kullanmasından yana. Bunun yanı sıra SVP’nin neoliberal, küreselleşmeci kanadı, Ticino kantonunda Paolo Pamini’nin seçilmesiyle hafifçe yükseldi” diye konuştu.

Sonraki Haber