Milleti vergiyle ezme kararı!
Çok kazananları denetleyerek doğrudan vergileri artırmak yerine 1.5 yılda bir af çıkarıldığını anımsatan kalkınma ekonomisti Bartu Soral, dolaylı vergiler artırılarak kolaya kaçıldığını söyledi. Rantın vergilendirilmemesini eleştiren Soral, çözümün 'nereden buldun' kanunu getirmekte olduğunu söyledi
Kurumlar vergisi oranlarının 5'er puan ve motorlu taşıtlar vergisinin iki kez alınması yönündeki torba kanun teklifinin ardından bütçedeki açığı finanse etmek için dolaylı vergilerde de artışa gidildi. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarına göre KDV, Şans Oyunları, Banka ve Sigorta Muameleleri vergileri (BSMV) ile bazı harçların oranları yükseldi.
- Sürücü belgelerinden alınan harçlar dışındaki halihazırda uygulanmakta olan maktu harçların oranı (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) yüzde 50 artırıldı. *Ticari mahiyette olmaksızın, yolcuların kendi kullanımları için yurt dışından getirdikleri telefonların kullanım izninden alınan maktu harç tutarı ise 20 bin lira oldu.
- Şans Oyunları Vergisi, at yarışlarında yüzde 14'e, vergi spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde yüzde 10'a ve diğer şans oyunlarında yüzde 20'ye yükseltildi.
İTHALDE ARTTI GIDADA DEĞİŞMEDİ
- Borsa İstanbul'da işlem gören tam mükellef sermaye şirketi payları için yüzde 0 tevkifat uygulanmasının devamı öngörülüyor. Diğer sermaye şirketlerinde ise bugünden önce iktisap edilen kendi hisse senetlerine ilişkin olarak tevkifat oranı yüzde 0 olarak, bugünden itibaren iktisap edilen hisse senetleri için ise yüzde 15 olarak uygulanacak.
- Tüketici kredilerinde BSMV oranı yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarıldı.
- Yüzde 18 olan genel KDV oranı yüzde 20, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (II) sayılı listede yer alan ve yüzde 8'e tabi mal ve hizmetlerin KDV oranı ise yüzde 10 olarak belirlendi.
- Deterjan ve dezenfektanlar ile kağıt ürünleri gibi temizlik maddelerinin ithal ve teslimlerinde genel KDV oranının yüzde 20 olarak uygulanması öngörüldü.
- Başta gıda maddeleri olmak üzere, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listede yer alan yüzde 1'e tabi mal ve hizmetlerin KDV oranında ise herhangi bir değişiklik yapılmadı.
- Döviz mevduat hesaplarında stopaj oranı da geçen hafta itibarıyla yüzde 25'e çıkarılmış, KKM'de stopaj istisnası yıl sonuna kadar uzatılmıştı.
MOBİLYACILAR GÖNÜLSÜZ KABUL ETTİ
MODOKO Başkanı Koray Çalışkan, mobilya sektöründe KDV oranının yüzde 18 bandındayken daha önce yüzde 8'e düşürüldüğünü anımsattı. Çalışkan, “Mobilyada KDV’nin yüzde 8’den 10’a çıkarılması, yaz aylarıyla birlikte iç pazarda durgunluk yaşamamaya başladığımız bugünlerde sektörümüz adına olumsuz bir adım. Hem mobilya alımlarını frenleyecek hem de merdiven altı üretimin yolunu açacaktır ki markalaşan sektörümüzü olumsuz etkileyecektir. Diğer sektörlerden farklı olarak mobilya sektörü sipariş usulü çalıştığı için karşımıza bir de şöyle bir durum çıkacak: sipariş aldıktan sonra KDV ve fatura daha sonra kesildiği için KDV’deki oluşan fark tüketici ve satıcı arasında sorunlar oluşturacaktır. Ülkemiz bu yıl deprem felaketiyle sarsıldı. Ekonomik destek için bir kereye mahsus alınan vergiler doğru bir adım. Ancak KDV oranının yükseltilmesi mobilyayı temel ihtiyaçtan çıkarıp lükse çevirmektedir.”
SORAL: BU SİSTEMLE BU İŞ OLMAZ
Dolaylı vergilerde yapılan artışlar sonrası Aydınlık'a konuşan kalkınma ekonomisti H. Bartu Soral, “Bu sistemle bu iş olmaz. Büyük adaletsizlik yaratıyor. Bakın; 3.5 milyon mükellef var. Sadece yüzde 1.68'i denetlenmiş. Bunlar resmi veriler. Denetleyemiyoruz, vergi toplamıyoruz, bir de affediyoruz. Doğrudan vergilerin payı 80'lerde yüzde 63'lerde iken bugün yüzde 37'ye indi. Bunu düzeltmektense kolaya gidiyor ve harcama üzerindeki vergiyi artırıyorlar. Ucuz, kolay yöntem. Milli yerli savunma sanayisinde uçuyoruz ama dış ticaret açığımız 100 milyar dolar! Cari açık vererek büyüyen ekonomi demek, yurt dışından ithalata muhtaçsın, net dış ticaretin emek yoğun sektörlerle sınırlı kalıyor demek. Orta düşük ve orta yüksek ve yüksek teknolojide net ithalatçıyız. Bu yapıyı kırmadan, cari fazla vererek büyümeye geçmeden bu sorun bitmez.” dedi.
“İthalat için de dövize muhtaçsın, boğazını sıkıyorlar. Pounda, dolara ve avroya muhtaç olunca İngiltere'den ekonomi, Amerika'dan merkez bankası başkanı getirmek zorunda kalıyorsun.” gerçeğine dikkat çeken Soral, “Her 1.5 yılda bir vergi affı çıkmış. Uçtuk kaçtık, aynı yere geldik. Yüz örnekten biri; 2022 de konut fiyat artışı yüzde 160; aradaki kârı vergilendiriyor musun? Hayır. Rayiç bedel güncellenmiyor, kaçak alış veriş oluyor. Denetlemezsen bu iş olmaz. Köklü çözüm 'nereden buldunu' çıkartırsın konu biter.” görüşünü dile getirdi.
'RANTİYELER VERGİLENDİRİLMİYOR'
Vergi politikaları konusunda daha önce sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaları anımsatan Soran, “Dolaylı vergi adaletsiz vergidir çünkü mali güce bakılmaksızın herkese eşit oranda uygulanır. Gelir dağılımını düzenler. Anayasamızın 73. maddesi, mali güce göre vergilendirmeyi en temel vergilendirme kabul eder. Ancak yıllar içinde iş değişti. Biz kazananı kazancı oranında vergilendiremeyince, denetleyemeyince kolaya kaçtık. Bindik vatandaşın üstüne. Bakınız 2022 yılında toplam vergi gelirleri içinde doğrudan vergi gelirlerinin payı yüzde 35'e gerilerken, adaletsiz vergi olarak bilinen dolaylı verginin payı yüzde 65’e çıktı. Yani hükümetler, borsa, faiz, kripto para, emlak al-satçıları, tüccar, müteahhit, sanayiciyi doğru düzgün denetleyip, adil biçimde vergilendiremedikçe yüklendi dolaylı vergilere. O sebeple bugün 22 TL olan benzinin yaklaşık 5.5 TL’sini vergiler oluştururken, düz vites 1.0 Volkswagen Polo aracın 668 bin TL olan satış fiyatının 355 bin TL’lik kısmını ÖTV-KDV oluşturuyor. Dolaylı vergi adaletsizdir. Çünkü Rahmi Koç da 1 litre benzine 5.5TL vergi ödüyor, ben de. Rantiye, finansal kazançlar, borsa gelirleri, al-satçıların kazançları denetlenemiyor, kayıt dışı işlemler üzerinden büyük bir vergi kaybı yaşanıyor. Yabancıların faiz ve borsa kazançları yeterince vergilendirilmiyor.”
'İNDİRİM VE İSTİSNALAR BİTMELİ'
Çözüm önerilerini de paylaşan kalkınma ekonomisti Bartu Soral, 2021 yılı için yaptığı hesaplamaya göre sadece konutta yaklaşık 2.47 milyar dolar yıllık alım satım vergisi kaybı olduğunu, üstüne bir de bu işin ticaretinden doğan gelirin kayıt dışı olması sebebiyle gelir vergisi kaybı yaşandığını not etti. “Bu tip kazançları vergilendirmiyorlar, onun yerine adaletsiz vergi olan dolaylı vergilere yani tüketim üstünden KDV+ÖTV’ye yükleniyorlar.” diyen Soral, reform niteliğindeki önerilerini şöyle sıraladı: “Çözüm devrim niteliğinde bir vergi reformudur. Maliye Meslek Liseleri tekrar açılmalı. Vergi Ceza Hukuku yeniden düzenlenmeli. Vergi denetiminin kapsamı genişletilmeli ve etkinliği artırılmalı. Vergi afları ortadan kaldırılmalı. Kanunların geçmişe etkili olarak uygulanmasına son verilmeli. Vergi kanunları sadeleştirilmeli ve ek madde, geçici madde, torba yasa uygulamalarına son verilmeli. Kurumlar vergisindeki istisna ve indirimler bitirilmeli, etkinliği olmayan teşvikler kaldırılmalı. Bütün al-sat işlemleri, rantiye, finansal kazançların yüksek oranda ve yaygın olarak vergilendirilmesine ilaveten gelir ve kurumlar vergisi artan oranda uygulanmalı, buna karşılık ÖTV ve KDV oranlarının büyük oranda düşürülerek vergide adalet sağlanmalı, gelir dağılımı bozukluğunun giderilmeli, artan bütçe geliri ile kamunun fabrika, teknoloji ve eğitime büyük oranlı yatırım yapması bir mecburiyettir.”
FİYAT ARTIŞLARINA YOL AÇACAK
Kararı yorumlayan Dinamik Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, “Bütçede uzun zamandır gördüğümüz bozulma bu tür vergi artışlarını beklentilerini ortaya koymaktaydı. Dolayısıyla artan bütçe açığı bu gibi düzenlemelerin devamını da getirebilir. Bu gibi düzenlemeleri deprem, seçime yönelik vaatler ve enflasyonun kamu harcama yüküne etkisi nedeniyle artan mali açığın makroekonomik sonuçları olarak görmek gerekir. Bütçe dengesini takviye etmek ve mali disiplini sağlamak için bütçe harcamaları tarafında da ciddi tasarrufa ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
“Vergi artışlarının çoğu doğrudan gelirden alınan vergilere değil, dolaylı vergiler tarafına yoğunlaşmıştır ki bu doğrudan fiyat artışlarına yol açacaktır.” tespitini yapan Erkan, “Enflasyon ve enflasyon beklentileri hâlâ çok güçlüdür ve kur, ücret, benzin zammı, ham madde fiyat artışı gibi maliyet kalemlerinin yanında vergi artışı da önemli bir ek olacaktır. Bu maliyetlerin geçişkenliği çok yüksek, özellikle de bu gibi enflasyonist ortamlarda maliyet – fiyat geçişkenliği çok artıyor. Enflasyon beklentileri çıpalanamadığında bu bir sarmal oluşturuyor ve devam eden talebin de enflasyona güçlü bir katkı yapmasına neden oluyor. Bu durum, enflasyon risklerini ciddi şekilde yukarı bükmektedir.” ifadelerini kullandı.