Kapıdaki tehlike! Nadir elementte dümen ABD’ye mi kırılıyor
Bloomberg, Türkiye’nin Rusya ve Çin ile nadir toprak elementlerinde işbirliği görüşmelerinin yavaşladığını, ABD ile anlaşmaya yöneldiğini yazdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar da Çin ile Trakya’da yapılması planlanan nükleer enerji santrali görüşmelerine ABD’nin dahil olduğunu duyurmuştu
ABD’li medya organı Bloomberg, Türkiye’nin nadir toprak elementleri konusunda Çin ve Rusya ile görüşmelerinin yavaşladığını ve ABD ile anlaşmaya yöneldiğini belirtti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da Çin ile Trakya’da yapılması için planlanan nükleer enerji santrali görüşmelerine, ABD ve Güney Kore’nin dahil olduğunu duyurmuştu. Bu dönemde Türkiye ile ABD arasında, 25 Eylül’de Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı imzalanmıştı.
Uzmanlar, nükleer enerji ve nadir toprak elementlerinin işlenmesi konusunda Çin’den ABD’ye yönelişin, yalnızca ekonomik değil siyasi bir tercih olduğunu ve ABD ile son dönemdeki yakınlaşmanın sonucu olduğunu belirtiyor. Ek olarak, daha önce Rusya ile yapılan nükleer görüşmelerin sonuçsuz kalıp ABD ile anlaşıldığı takdirde, siyasi sonuçlarının olacağı ve Rusya’ya yapılan başka sektörlerdeki ihracatı olumsuz etkileyebileceği yorumu dile getiriliyor.
‘TÜRKİYE NATO MÜTTEFİKİNE YÖNELDİ’
Türkiye 2024 yılı sonunda, nadir toprak elementlerinin işlenmesinde işbirliği amacıyla Çin ile görüşmelere başlamıştı. Çin ile işbirliği sonucunda Çinli elektrikli araç (EV) ve batarya üreticilerinin Türkiye'ye yatırımının cazip hale getirilmesi amaçlanıyordu. Bloomberg ise Türkiye’nin Çin ile görüşmelerde anlaşmazlıklar nedeniyle NATO müttefikine yöneldiğini yazdı. Bloomberg’in konuya yakın kaynaklardan aktardığına göre Ankara ve Washington, Eskişehir Beylikova ilçesinde keşfedilen büyük bir nadir toprak yatağı rezervini geliştirmek için potansiyel bir ortaklık arayışında. Bloomberg, Beylikova'da bulunan bileşiklerin ortak rafine edilmesi konusunda bir anlaşmaya varıldığı takdirde, Çin ile yapılan geçici anlaşmanın altüst olabileceğini kaydetti. Habere göre kaynaklar, Rusya ile yapılan son görüşmelerin de sonuçsuz kaldığını belirtti.
TRAKYA’DAKİ SANTRALE ABD DAHİL OLDU
Nadir toprak elementlerine ek olarak nükleer anlaşmalarda da ABD ile işbirliğine yönelme söz konusu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ekim 2024'te yaptığı Çin ziyaretinin ardından Çin ile nükleer santral görüşmelerinde sona yaklaşıldığını açıklamıştı. Çin ile Trakya'da 4 nükleer reaktör inşa etmek için görüşmelerde bulunduğunun bilgisini veren Bayraktar, hükümetlerarası anlaşmayı birkaç ay içinde sonuçlandırmak için çalıştıklarını ifade etmişti. Bakan Bayraktar, son katıldığı televizyon programında ise Trakya’daki nükleer santral görüşmelerine ABD ve Güney Kore’nin de dahil olduğunu, Amerika ve Güney Kore ile üçlü bir model gündeme gelebileceğini aktardı. Bayraktar, “ABD gibi bu teknolojiyi en başından beri geliştiren ve 94 reaktöre sahip bir ülkeyle işbirliği yapmamamız mümkün değil. Hem küçük modüler reaktörlerde hem de büyük reaktörlerde işbirliği yapmak istiyoruz.” dedi.
‘ABD SİYASİ BASKI ARACI OLARAK KULLANIR’
Konuyu Aydınlık’a değerlendiren Vatan Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hakan Topkurulu ise nadir elementlerle ilgili anlaşmanın Türkiye’ye karşı siyasi baskı aracı olarak kullanılabileceğini vurguladı. Topkurulu, şunları söyledi:
“Nadir elementler önümüzdeki dönemin enerji kaynağını temsil ediyor. Çünkü aklımıza gelen tüm elektronik aletlerin üretimi için bu nadir elementler kullanılmak zorunda. Dolayısıyla nadir elementler, son derece önemli bir kaynak olarak uzun süreden bu yana gündemde. Nadir elementleri yalnızca bulmak önemli değil ayrıca bunları rafine etmek, ayrıştırmak çok önemli. Türkiye’deki teknoloji, henüz rafine etme düzeyine ulaşmış değil. Dolayısıyla Türkiye bu nadir elementleri değerlendirmede mutlaka yurt dışından teknoloji kullanmak zorunda. Dünyada nadir element rafine teknolojisi olarak en ileride Çinlilerin olduğu biliniyor.
“Türkiye, kendisine en iyi koşulları sağlayan ülke ile anlaşma yapması mantıklı fakat Türkiye’nin, Çin gibi rafinasyonda en ileri teknolojiye sahip ülke varken ABD ile görüşmesi, bu konunun yalnızca ekonomik olmayıp, aynı zamanda siyasi bir içerik de taşıdığını gösteriyor. Hepimizin bildiği gibi Amerikan yönetimi Ukrayna’daki nadir elementlerin işletilmesi hakkının ABD’ye devredilmesi konusunda baskı yapmış ve Ukrayna’yı buna razı etmişti. ABD için nadir elementler son derece önemli ve bu konuda Türkiye’ye de girmek isteyecektir. Bu noktada ABD ile yapılacak anlaşma, sadece ekonomik değil siyasi unsurlar da içeriyor. Türkiye 2023 yılındaki seçimlerden bu yana hem ekonomik hem de siyasi alanda Batı’ya yaklaşma stratejisi izliyor. Nadir elementler konusundaki süreci, bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Türkiye, nadir elementlerin rafinasyonunda çıkarlarına en uygun anlaşmayı yapmalı ancak geçmiş deneyimlerimizi hesaba katarak, ABD’nin nadir elementler konusunu da Türkiye’ye karşı bir siyasi baskı aracı olarak kullanacağını unutmaması gerek. Türkiye, nadir elementlerle ilgili anlaşma sürecinde, kendi bağımsızlığını ön plana almalı.”
EN İYİ ŞARTLARI SUNAN İLE ANLAŞMA YAPILACAK
İddiaları sorduğumuz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise “Bizim bir ülke ile görüşmemiz diğerinin denklemden çıktığı anlamına gelmez. En iyi şartlarda kiminle yapabilirsek onu tercih edeceğiz elbet.” açıklamasını yaptı.