Kars'ta Kerbela şehitleri anılıyor: Kerbela olayı nedir?

ars'ta, Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve yarenlerinin Kerbela'da katledilmesinin 1384. yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenleniyor.

Hazreti Hüseyin ve beraberindekilerin, muharrem ayının 10'uncu günü olan Aşure Günü'nde şehit edilmeleri nedeniyle bugün "matem günü" olarak görülüyor ve Kerbela şehitleri etkinliklerle yad ediliyor.

Hazreti Ali Çarşı Camisi önünde bir araya gelerek ellerinde Türk bayrağı ile Atatürk ve Hazreti Ali'nin posterlerini taşıyan binlerce kişi, anma programı kapsamında yürüyüşe başladı.

Gruptakiler, Faikbey Caddesi'nden Işıklı Ehlibeyt Camisi önüne kadar mersiyeler eşliğinde sine dövüp, vücutlarına zincir vurdu.

Okunan mersiyelerde bazı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı. Siyah elbise giyen kadınlar, ellerinde Zülfikar kılıcıyla yürüyüşe katıldı. Bazı vatandaşlar da korteje eşlik ederek sine vurdu.

Yürüyüşe katılanlar Cumhuriyet Caddesi'nde bulunan Işıklı Camisi önüne gelerek şehitler için dua okudu ve bir süre sonra yürüyüşe devam etti. Güzergahta vatandaşlar kortej yürüyüşüne katılanlara yiyecek ikramında bulundu.

KERBELA OLAYI NEDİR?

Kerbela günü, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin muharrem ayının onuncu günü olan “Aşure Günü”nde şehit edilmesi nedeniyle “matem günü” olarak görülen gün, İslam tarihinin en önemli kırılma noktalarından biri niteliğini de taşıyor.

Emevi Devleti’nin ilk halifesi Muaviye bin Ebu Süfyan’ın uzun süren siyasi mücadeleler sonucu 661’de halifelik makamını ele geçirmesiyle başlayan süreç, halifelik makamını saltanata dönüştürmek için oğlu Yezid adına halktan biat etmelerini istemesiyle devam etti.

Muaviye’nin 680’de ölümünden sonra yerine geçen oğlu Yezid, ilk iş olarak Dördüncü Halife Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’in kendisine biat etmesi talebinde bulundu.

Yezid’in halifeliğinin kabulü için Ehlibeyt üzerinde kurduğu baskıyı zamanla artırması üzerine Hz. Hüseyin, çevresindekilerle Mayıs 680’de Mekke’ye doğru hareket etti.

KUFELİLER İHANET ETTİ

Yezid’in halifeliğini kabul etmeyen Kufeliler de Mekke’ye gelerek, Emevilere karşı birlik olma teklifiyle Hz. Hüseyin ve akrabalarını şehirlerine davet ettiler.

Daha önce hem babası Hz. Ali’ye hem de ağabeyi Hz. Hasan’a ihanet eden Kufelilerin bu teklifine şüpheyle yaklaşan Hz. Hüseyin, öncü olarak amcasının oğlu Müslim bin Akil’i Kufe’ye gönderdi.

Kufe’de 18 bin kişi Müslim’in önünde Hz. Hüseyin’e biat etti. Ancak daha sonra Kufeliler ihanet ederek, Emevilerin Müslim’i öldürmesine göz yumdu.

Kufelilerin halifeliğine biat etmesini memnuniyetle karşılayan ama Müslim’i öldürmesinden haberdar olmayan Hz. Hüseyin, aile fertleriyle Kufe’ye doğru yola çıktı.

Yolda Müslim’in başına gelenleri haber alıp Kufe’ye gitme kararını gözden geçiren Hz. Hüseyin, Müslim’in oğullarının babalarının intikamını almak istemelerini söylemesi üzerine ilerleyişine devam etti.

ÇÖLÜN ORTASINDA SUSUZ BIRAKILDILAR

Kufe Valisi Ubeydullah bin Ziyad’ın bin askerle gönderdiği Hürr bin Yezid, kafilenin yola devam etmesine izin vermeyerek, Hz. Hüseyin’e validen yeni bir emir gelinceye kadar Kufe ile Medine arasında bir yol takip etmesini söyledi.

Bunun üzerine Fırat Nehri kenarındaki Kerbela Çölü’ne önce Hz. Hüseyin, sonra Yezid’in komutanı Ömer bin Sa’d vardı. Kufe Valisi Ubeydullah, Ömer’e, Hz. Hüseyin’den Yezid adına biat almasını, aksi halde suyla bağlantısının kesilmesini emretti. Biat teklifini kabul etmeyen Hz. Hüseyin ve Kerbela Çölü’nün ortasında susuz bırakıldı.

72 KİŞİ ŞEHİT OLDU

Durum değerlendirmesi yapan Hz. Hüseyin ve beraberindekiler, zulme boyun eğmemek için çarpışarak Allah yolunda ölmeyi tercih etti. Yaptığı zulüm karşısında ordusunun isyanından çekinen Ömer bin Sa’d, ilk oku atınca taraflar arasında çarpışma başladı.

Çarpışmada, Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin ve aralarında kadınların, çocukların da olduğu 71 yakını şehit oldu. Başta Hz. Hüseyin olmak üzere bazı Ehlibeyt mensuplarının başları kesilerek mızraklara takıldı. Hz. Hüseyin’in kesilen başı Yezid’e gönderildi, cenazeleri ise Beni Esed mensubu El-Gadiriye köylülerince Hair denilen yerde toprağa verildi.

MUHARREM AYININ ANLAMI NEDİR?

Muharrem Hicri takvime göre yılın birinci ayıdır. Muharrem Arapça bir kelime olup, kelime kökü itibarıyla “haram”dan türemiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamındadır. Araplar, İslamiyet öncesi dönemde (Cahiliye döneminde) dahi, kabile yaşantısının bencilliklerinden kaçınarak, Arabi ilk ay olan “muharrem” ayında birbirlerine savaş açmak gibi “yasaklanan” fiillerden kaçınır ve uzaklaşırlarmış.

Muharrem Matemi'nin amacı: Bu türlü acıların bir daha yaşanmaması için gerekli olan insanlık değerlerini ve Alevî öğretisini özümsemektir. Matem süresince bıçağa ve kesici aletlere el sürülmez, kurban kesilmez ve et yenmez. Matem boyunca hiçbir canlıya eziyet edilmez.

Kimsenin kalbini kırmamak, dili ile kimseyi incitmemek, kimse hakkında dedikodu yapmamak Mâtem Orucu'nun temel ilkesidir. Sağlığı yerinde olanlar oruç tutarlar. Matemden amaç, kendine eziyet yapmak değil, kötülük ve katliamların bir daha olmaması adına anmak ve unutmamaktır. Kerbelâ katliamında hasta olması nedeniyle İmam Zeynel Abidin'in kurtulması ve Ali'nin soyunun devam etmesi nedeniyle de Allah'a şükredilir. Bu nedenle Muharrem mâtemi, aşûre geleneği ile biter. 12 gün orucun ardından Aşûre Günü yapılır. 12 değişik malzemeden oluşan aşûre yenilir ve dağıtılır.

AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN, ORUÇ TUTULUR MU?

Aşure günü 28 Temmuz 2023 Cuma günü idrak edilecek.

Aşure günü oruç tutmayla ilgili Resûlullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan'dan sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem'de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203; Ebû Dâvûd, Savm, 55; Tirmizî, Savm, 40)

Muharrem'in onuncu günü âşûrâ günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, III, 92). Zira Resûlullah (s.a.s.), âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69).

Sonraki Haber