KKTC casusların peşinde!
Rum tarafının mülkiyet anlaşmazlıkları gerekçesiyle tutuklama kararları gündemde. Bu mahkemelerin davalara dayanak oluşturan tapu ve kayıtlara nasıl ulaştığı ise tartışma konusu.
Kıbrıs Türk tarafında, Rum Yönetimi ve mahkemelerinin tapu, nüfus ve şirket kayıtlarına nasıl eriştiği gündemde. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nden bir kaynak, işin içinde Ersin Tatar yönetimini zor durumda bırakmak isteyen 'federasyoncu' Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve ona bağlı sendikacılar olduğunun düşünüldüğünü söyledi. Kaynak, KKTC İçişleri Bakanlığı ve polisin, gizli kalması gereken bilgilerin Rum İstihbarat Teşkilatına nasıl ve kimler tarafından aktarıldığıyla ilgili araştırma başlatacağını bildirdi.
RUM MAHKEMELERİNİN AÇTIĞI DAVALARA DAYANAK
Rum tarafı ile yaşanan toprak ve mülkiyet anlaşmazlığı, Kıbrıs sorununun en önemli konularından biri. Rumlar, bu yüzden KKTC'de mülkiyet, turizm ve inşaatı baltalamaya çalışıyor.
Mülkiyet gerekçesiyle son zamanlarda Rum Yönetimi’nde yapılan tutuklamalar dikkat çekiyor. KKTC'deki Rumlara ait olduğu iddia edilen mülklerin sözde "izinsiz alım-satım işlemlerini" gerekçe gösteren Rum mahkemelerinin açtığı davalara dayanak oluşturan; tapu, nüfus ve şirket kayıtlarına dair verilere nasıl ulaşıldığı tartışma konusu.
RUM İSTİHBARATINA GÜNLÜK ULAŞTIRILIYOR
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin KKTC ekonomisini baltalamak ve Kıbrıs Türk halkını yok etmek amacıyla yürürlüğe koyduğu strateji, KKTC'den elde edilen tapu şirket ve nüfus kayıtları üzerinden yürütülüyor. Tapu, şirket ve nüfus bilgilerini günlük bazda elde eden Rum İstihbarat Teşkilatı (KİP), bu önemli ve hassas bilgileri Rum Emniyetinde özel olarak kurulan birime aktarıyor; bu çerçevede soruşturma başlatılıp mahkemeler devreye sokuluyor. Şu ana kadar yapılan tutuklamaların, açılan davaların bu bilgi ve belgelere dayandırıldığı biliniyor.
CASUSLARI BULMAK İÇİN SORUŞTURMA AÇILACAK
Gizli kalması gereken bilgilere nasıl ulaşıldığı, Rum İstihbarat Teşkilatına nasıl ve kimler tarafından aktarıldığının KKTC İçişleri Bakanlığı ve polisi tarafından araştırması ve casusların yargı önüne çıkartılması büyük önem taşıyor. Bu kapsamda edinilen bilgilere göre yakında bir soruşturma da başlatılacak.
ŞÜPHELİLER CTP'LİLER Mİ?
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rumların KKTC’ye yönelik daha önce de turizm ve eğitim sektörlerini hedef alan saldırılarda bulunduklarını hatırlatarak, ülkesinde mülk alanlara karşı yürüttüğü tutuklama eylemlerini “terör faaliyeti” olarak nitelendirdi. Tatar, GKRY’nin zaten ambargo ve izolasyonlar altında olan KKTC’yi daha çok sıkıştırmaya çalıştığını ifade etti.
İki devletli çözüme karşı Ada’da federasyonu savunan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, tutuklamaları da fırsat bilerek Cumhurbaşkanı Tatar’a saldırmış, egemen eşitliğe ve KKTC’ye sahip çıkmanın ‘abuk subuk’ bir söylem olduğunu iddia etmişti.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ongun Talat da mülkiyet meselesine değinerek yaptığı konuşmasında, “Bütün bu başımıza örülen çorapların nedeni iki devletli siyasettir. Rum tarafı, Kıbrıs Türk tarafını baskı altına almaya devam edecek.” dedi.
Kıbrıs'tan bir kaynak, ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine dikkat çekerek, CTP'nin Cumhurbaşkanı Tatar'ı sıkıştırmak, zor durumda bırakmak istediğine işaret etti. Kaynak, bu amaçla Rum tarafına bilgileri ulaştıran merkezin CTP'li sendikacılar olabileceği şüphesinin kuvvetli olduğunu belirterek, bu casusluk faaliyetinin yürütülecek soruşturmalarla ortaya çıkarılacağının altını çizdi.
Taşınmaz Mal Komisyonu çalışmaları hızlandı
Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) Başkanı Növber Vechi, TMK'nın kuruluşu, çalışma sistemi, başvurular ve aldığı kararlarla ilgili Türk Ajansı Kıbrıs'a (TAK) bilgi verdi.
Buna göre, Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) tarafından 2024 yılında ve 2025’in ilk 5 ayında karara bağlanan 230 başvuruya 106 milyon 374 bin 825 sterlin ödeme yapıldı.
TMK Başkanı Növber Vechi, komisyona, kurulduğu günden bugüne toplam 8 bin 160 başvuru başvuru yapıldığını, 2 bin 171 başvurunun sonuçlandırıldığını ve şu ana kadar 538 milyon 5 bin 407 sterlinlik tazminat ödenmesine karar verildiğini belirtti.
TMK'nın, önüne gelen başvuruları en hızlı şekilde neticelendirdiğini ve alınan kararların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından kabul gürdüğüne işaret eden Vechi, mülkiyetle ilgili tutuklamaların AİHM ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı ve çelişkili tutumlar olduğunu söyledi.
Ne olmuştu?
2024 yılı Ocak ayında KKTC vatandaşı Avukat Akan Kürşat’ın Roma’da tutuklanmasını sağlayan GKRY, sözde “Rum mülklerinin satışına aracı oldukları” ve sözde “Rum mülkleri üzerinde inşaat yaptıkları” gerekçesiyle, 95 KKTC vatandaşı ve KKTC’ye yatırım yapan bazı yabancılar aleyhine tutuklama kararı çıkarttı. Rum Yönetimi geçen haziran ayında KKTC’nin önde gelen müteahhitlerinden Afik Group Direktörü Simon Aykut’u, Güney Kıbrıs üzerinden İsrail’e giderken ‘Rum mülklerini yağmaladığı’ iddiasıyla tutukladı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Simon Aykut halihazırda hapishanede. Rum Yönetimi bu yıl içerisinde KKTC’de yaşayan ve Rum mallarının satışıyla ilgili olarak ifade vermesi için Güney Kıbrıs’a çağrılan Alman vatandaşı Martin Josef Rikels’e tutuklama emri çıkarırken başka bir Alman vatandaşı Eva Kounzel’i de KKTC’de emlakçılık yaptığı gerekçesiyle tutukladı. Son olarak ise eski Rum mallarının pazarlamasına ve satışına aracılık ettikleri gerekçesiyle tutuklanan İlona Lesko ve Melinda Ladanyi isimli iki Macar asıllı kadın tutuklanarak cezaevine gönderildi. GKRY bunlarla da yetinmeyerek yeni bir düzenleme ile Güney Kıbrıs’ta bıraktığı mallarına karşılık KKTC’deki yasalara göre eş değerde eski Rum malı alanlarla ilgili de soruşturma başlatılacağını açıkladı. Önceki gün ise Rum Radyo Televizyon Kurumu (RİK) haber sitesi, Geçtikale köyünde eski Kıbrıs Rum taşınmazına inşaat yaptıkları iddia edilen 4 Türk vatandaşı hakkında uluslararası tutuklama kararı çıkarıldığını duyurdu.