KKTC'den sert çıkış: Rumlar silahlanırken, Türkiye'nin garantörlüğü sorgulanıyor

KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, 'Kıbrıslı Rumlar, durmadan silahlanırken, 'barış görüşmeleri' adı altında bizlere Türkiye'nin garantisinden garantörlüğünden vazgeç çağrıları yapılmaktadır. Bu ikiyüzlü tutumu bir kez daha buradan kınamak istiyorum' dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Kıbrıs Rum tarafında her eve bir silah düştüğünü belirterek, "Kıbrıslı Rumlar, durmadan silahlanırken, 'barış görüşmeleri' adı altında bizlere Türkiye'nin garantisinden garantörlüğünden vazgeç çağrıları yapılmaktadır. Bu ikiyüzlü tutumu bir kez daha buradan kınamak istiyorum" dedi.

Güney Kıbrıs'ta yaşananlara bakıldığında Türkiye'nin Ada'daki varlığının daha da önemli hale geldiğine vurgu yapan Taçoy, Rumların KKTC bayrağı yakması ile ilgili olarak da, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis'e buradan çağrı yapıyor ve uyarıyorum; akıllarını başlarına alsınlar. Kıbrıs'ta yaratacakları gerginliklerin altında kalırlar" uyarısı yaptı.

Bayrağın yakılmasını, 'Kıbrıslı Rumlar tarafından, Kıbrıs Türk Halkı'nın kurduğu devletin en değerli sembolü olan bayrağa karşı yapılan hareketi kabul edilemez' olarak değerlendiren Taçoy, "Şunu bir kez daha vurgulamak isterim ki; KKTC bayrağı göklerde dalgalanmaya devam edecek. O bayrağı oradan indirmeye çalışanlar ve saygısızlık yapanlar da mutlaka gereken cevabı alacaktır" dedi.

Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi'nin düzenlediği 'Değişen dünya düzeni ve Doğu Akdeniz'de mavi savaşlar' başlıklı konferansta konuşan Taçoy, Rum yönetiminin, Türklere karşı ırkçı saldırılarıyla bilinen ELAM'ın KKTC bayrağı yakması sonrasında sessiz kaldığına işaret etti. "Üzülerek görüyoruz ki, Rum yönetimi bayrak yakma olayından sonra sessizliğe bürünmüştür" diyen Taçoy, "ELAM, bizim için bir terör örgütüdür, Ama Rumların Meclisi'nde bir siyasi parti. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis'e buradan çağrı yapıyor ve uyarıyorum; Akıllarını başlarına alsınlar. Kıbrıs'ta yaratacakları gerginliklerin altında kalırlar" diye konuştu.

Rum tarafında her eve bir silah düştüğünü de hatırlatan Taçoy şöyle devam etti; "Bu noktada bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum. Rum Politis gazetesi çarpıcı bir haber yayınladı. Rumlarda her eve bir silah düştüğüne dikkat çekildi. Rumlar dünyanın en çok silah taşıyan insanları olarak öne çıkıyor. Politis'in ELAM eylemi sonrasında böyle bir haberi yayınlaması manidardır. Kıbrıslı Rumlar, durmadan silahlanırken, 'barış görüşmeleri' adı altında bizlere Türkiye'nin garantisinden garantörlüğünden vazgeç çağrıları yapılmaktadır. Bu ikiyüzlü tutumu bir kez daha buradan kınamak istiyorum. Kıbrıslı Türklerin geçmişinde nasıl 'Türkiyem' varsa, geleceğinde de 'Türkiyem' olacak."

TÜRKİYE'NİN VARLIĞININ ÖNEMİ

Güney Kıbrıs'ta yaşananlara bakıldığında Türkiye'nin Ada'daki varlığının daha da önemli hale geldiğine vurgu yapan Taçoy şunları söyledi; "Türk askeri bu Ada'da ilelebet var olacak. Türkiye'nin garantörlüğünden asla vazgeçilmeyecek. Bakın sizlere son çıkan anketten örnek vermek istiyorum. Azınlık bir grubun sesi çok çıkıyor diye onlara inanmayın. Kıbrıslı Türklerin yüzde 90'a yakını hem Türkiye'nin garantörlüğüne hem de Ada'da Türk askerinin kalmasına evet diyor. Bunlar olmazsa çözüme evet demem diyor. Bu değişmez bir tarihi gerçektir. Eklemek gerekirse; Türkiyemiz olduğu için ırkçı Rumlar, sadece Güney Kıbrıs'ta eylemler yapabilmektedir."

'MAVİ VATAN, BARIŞ DENİZİ OLSUN İSTEDİK'

Doğu Akdeniz'de devam eden sondaj çalışmalarıyla ilgili de açıklamalar yapan Taçoy, "Bizler hep, Doğu Akdeniz barış denizi olsun istedik. Bu yönde adımlarımızı attık. Paylaşımdan, adil yaklaşımdan hareket ettik. Ama Rum komşularımız bunu yapmadı. Doğalgaz aramalarında tek taraflı olarak adımlar attılar. Kıbrıslı Rumların, uluslararası aktörleri de yanına alarak attıkları adımları yakından takip ediyoruz. Bizler de bunun karşısında duracak değildik. Durmadık da. Sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz Doğu Akdeniz'de yerini aldı. Şimdi de Fatih gemimiz gerekli araştırmaları yapacak. Doğu Akdeniz'de, Mavi Vatan'da doğalgaz varsa, bulacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Uluslararası şirketler de, bu süreçte dikkatli davranmak zorunda. Rumların oyunlarına gelerek, atacakları adımlar kendilerine pahalıya patlar, patlayacaktır da. Kimse, bölgede Türkiye'nin ve Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp edemeyecek. Bunu göze almasınlar, bedeli ağır olur" şeklinde konuştu.

RUSYA TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin de önemli olduğuna işaret eden Taçoy, konferansta konuşma yapmak için gelen Rus siyaset bilimci Prof. Dr. Aleksandr Dugin'e teşekkür etti. Taçoy, "Türkiye ile Rusya arasındaki Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı Projesi alım terminali projesini çok önemsiyorum. Bu projenin Kıbrıs'a da bir ışık olduğunu düşünüyorum. Türkiye'den Kıbrıs'a gelecek elektrik bu açıdan önemlidir. Doğu Akdeniz'de bulacağımız doğalgazın da, KKTC üzerinden Türkiye'ye oradan da Avrupa'ya ulaştırılması uzak ihtimal değildir. Kuzey Kıbrıs, gelecekte önemli bir enerji koridoru haline gelecektir. Bizler, bunun için mücadele diyoruz. Bu noktada Türkiye ile Rusya arasındaki güçlü ilişkinin bizler için de önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.

Sonraki Haber