Koç’un “2 milyon memur yeter” çıkışı olay yarattı! Cem Küçük’ten destek geldi

Koç’un “2 milyon memur yeter” çıkışı büyük tartışma yaratırken Cem Küçük ve Ruşen Gültekin’in yorumlarıyla birlikte mesele farklı boyutlarıyla ele alındı.

Koç’un “2 milyon memur yeter” çıkışı büyük tartışma yarattı. Türkiye’de 5,5 milyon memur bulunurken, devletin çok daha az sayıda memurla da yönetilebileceği görüşü gündeme taşındı. Peki bu iddia ne kadar gerçekçi? Cem Küçük ve Ruşen Gültekin’in yorumlarıyla birlikte mesele farklı boyutlarıyla ele alındı.

BÜTÇE YÜKÜ VE MEMUR SAYISI

Türkiye’nin 2025 yılı harcama bütçesi 400 milyar dolar olarak açıklandı. Bunun önemli bir kısmını emekli maaşları ve memur maaşları oluşturuyor. Yaklaşık 2,5 trilyon TL memur maaşlarına, 3 trilyon TL emekli ödemelerine ayrılıyor. Cem Küçük’e göre, memur sayısının yarıya indirilmesiyle en az 1 trilyon TL tasarruf sağlanabilir. Bu kaynağın emekli maaşlarına ya da özel sektörün güçlenmesine aktarılması gerektiğini savunuyor.

MEMUR SAYISI TARİHSEL OLARAK NASIL ARTTI?

AK Parti iktidara geldiğinde memur sayısı 2-3 milyon civarındaydı. Bugün ise bu rakam 5,5 milyona ulaşmış durumda. Türkiye’nin nüfusu 85 milyona çıksa da, orantıya bakıldığında bile memur sayısının fazla olduğu görüşü öne çıkıyor. Cem Küçük, “2,5-3 milyon memurla devlet çok rahat yürür” diyerek özel sektörün güçlendirilmesini şart koşuyor.

MEMURLUKTA VERİMLİLİK TARTIŞMASI

Kamu personelinin iş güvencesi ve daha rahat çalışma koşulları özel sektörle kıyaslandığında dikkat çekiyor. Özel sektörde kart basma, performans ölçümü, hesap verilebilirlik gibi kriterler varken, kamu tarafında daha gevşek bir sistem olduğu eleştirileri yapılıyor. Cem Küçük, “Verimliliğe bakılması lazım” diyerek devletin daha sıkı bir denetim sistemi kurması gerektiğini vurguluyor.

RUŞEN GÜLTEKİN: “DEVLETİ ŞİRKET GİBİ YÖNETEMEZSİNİZ”

Eski yargıç Ruşen Gültekin ise Koç ve Cem Küçük’ün görüşlerine temkinli yaklaşıyor. Ona göre devlet sadece maliyet hesabıyla yönetilemez. Özelleştirme örneklerini hatırlatarak Koç Grubu’nun Tüpraş gibi kritik işletmeleri devletten aldığını, devletin ise arpalık haline gelen kurumları kapatmak yerine hukuk devleti ilkelerini güçlendirmesi gerektiğini savunuyor. Gültekin, “Adaletin ve denetimin olmadığı yerde hiçbir sistem başarılı olamaz” diyerek farklı bir bakış açısı sunuyor.

ÖZELLEŞTİRME VE ULUSLARARASI ÖRNEKLER

Tartışmada Arjantin ve Doğu Avrupa ülkelerindeki özelleştirme politikaları da gündeme geliyor. Cem Küçük, Arjantin’deki liberal adımların olumlu sonuçlar verdiğini söylerken, Gültekin bunun uzun vadede riskli olduğunu belirtiyor. Bulgaristan ve Romanya’da yüksek ev sahipliği oranları örnek verilerek, Türkiye’deki gelir dağılımı ve yaşam koşullarıyla kıyaslama yapılıyor.

Sonraki Haber