Kongre baskını halk isyanıdır
BERCAN TUTAR/ SABAH GAZETESİ
ABD'deki Kongre baskını her açıdan Amerikan devletinin darboğazını sergileyen bir halk isyanıdır. Fakat Joe Biden yönetimi bu haklı isyanı, günah keçisi seçilen Donald Trump üzerinden kişiselleştirip sistemin krizini perdeleme gayreti içinde. Oysa Capitol işgali, seçim yenilgisini hazmedemeyen Trump'ın şahsi intikam çabasının çok ötesinde niteliklere sahip. Tam da burada tarihsel bir ironiye dikkat çekmek yerinde olacak. Birçok Batılı ve Doğulu analizcinin, Filistin halkının işgalci siyonist rejimin sistematik soykırımına direnişini simgeleyen intifada (ayaklanma, başkaldırı) kavramını, Amerikalı protestocular için de kullandığını görüyoruz. İlginçtir Amerikalı yöneticilerinin emperyal amaçları için manipüle ettiği 'intifada' olgusu şimdi bir bumerang gibi onları vuruyor.
'AMERİKAN İMPARATORLUĞUNUN ÇÖKÜŞ SANCILARI'
ABDULLAH MURADOĞLU/ YENİ ŞAFAK
Kongre işgâlinin olağanüstü ürkütücülüğüne rağmen Trumpçı kalabalıklarda çözülme emaresi görülmüyor. Trump’ı darbe girişiminde bulunmakla suçlayan bazı kalemlerse Kongre işgâlini “sonsöz” değil, bir “önsöz” olarak niteliyorlar. İşgâl girişimini “iç savaşa bir adım daha yaklaştık “ veya “Soğuk İç Savaş durumundan Sıcak İç Savaş durumuna doğru gidiyoruz” diye niteleyenler de var. “İmparatorluk” olarak görülen Amerikan siyasi sistemi çöküş yaşıyor. Biden yönetimiyse ‘ Amerikan İmparatorluğu’nun son muhafızı’ gibi görünüyor.
ATAKLI ABD'YE TOZ KONDURMUYOR
CAN ATAKLI/ KORKUSUZ
O adam başka çare kalmadığını görünce Kongre binası önünde toplanmış olan yüz binlerce insana “Bu hakkı gidin, siz alın” çağırısında bulundu. Muhtemeldir ki zaten o kalabalığın bir bölümüne bunun böyle olacağı önceden söylenmişti ve onlar da hazırlıklı gelmişlerdi. Büyük kalabalık kongre binasına saldırdı. Polis ilk anda ne yapacağını bilemedi, göstericiler binanın içine girdiler. Birkaç saat süren bir çatışma ve kaos yaşandı. Ancak saldırıları bizzat iktidarda olan başkanın adamları yapsa da devletin görevlileri başkanın kurşun askerleri değil milletin emrindeki insanlardı. Herkes üstüne düşeni yaptı, kısa sürede bu saçmalık sona erdirildi ve hiç ara vermeden demokrasi neyi gerektiriyorsa yerine getirildi. Bizdeki tartışmalar ve ileri sürülen görüşler tamamen cahillikten ve kompleksten kaynaklanıyor. Güya, Amerikan düşmanlığı yapmak isterken herkes komik duruma düştü. Demokrasi dışı müdahale seçilmiş iktidarı devirmek için yapılırsa buna “Hani demokrasi vardı, herkese demokrasi aklı verirken bu yaptığınız ne?” diye sorulabilir. Amerika’da olan ise mevcut iktidarın, yenilmesine rağmen gitmemek için ülkeyi ateşe atmasıdır. İşte demokrasi ve hukuk böyle bir anda asla geri adım atmamış ve durumu anında normale çevirmiştir.
'TEMEL BEY, OĞUZHAN ASİLTÜRK'E İTİRAZ EDER Mİ?'
AHMET HAKAN/ HÜRRİYET GAZETESİ
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Oğuzhan Asiltürk’le görüşmesinden bir şey çıkmaz. Temel Bey’in yaklaşımı önemlidir” diyenler var. Hiç böyle demesinler. Çünkü Temel Bey, Oğuzhan Bey’e itiraz etmez. Temel Bey de...Oğuzhan Bey’in yaklaşımını benimser ve ciddiye alır. Yani millet ittifakı açısından durum şudur: - Demokrat Parti gitti. Saadet gitti gidiyor gibi...
'MUSTAFA KEMAL'İN ASKERİ VEYA MLKP'Lİ OLMAK'
MAHMUT ÖVÜR/ SABAH GAZETESİ
Benzer durum CHP'li Kaftancıoğlu için de geçerli. Kaftancıoğlu, sadece son siyasi çıkışıyla değil, geçmişinde de şiddet örgütleriyle arasına mesafe koymamasıyla dikkat çeken bir siyasetçi. Daha önce PKK kurucularından Sakine Cansız'a övgüler düzen, şimdi de MLKP kurucularından ve 90'lı yıllarda adı Cumartesi Anneleri ile birlikte duyulan Hasan Ocak'la ilgili tweet'i konuşuluyor: "Hasan Ocak yaşıyor. Komutana bin selam!" Kaftancıoğlu buna benzer birçok açıklamasından dolayı yargılandı ve hapis cezası da aldı. Sanıyorum dosyası şimdi temyizde. Tweet'lerinin altına, Atatürkçülerin düştüğü şu not da manidar: 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sözünü militarist bulan Kaftancıoğlu, bir terör örgütü kurucusunu 'komutan' olarak kabul ediyor. Bu nasıl bir akıl?
TERÖRİST AMA VEGAN
MELİH ALTIOK/ SABAH GAZETESİ
Bugünlerde Kongre'lerini basan "yerli teröristleriyle" meşgul olan ABD'deki yabancı uyruklu teröristlerden Enes Kanter PeTA isimli vegan dergiye röportaj vermiş. Meğer ineklerin ve tavukların öldürülmesine üzüldüğü için vegan olmuş. Vay vah... Hiç der misiniz bu avarel, Türkiye'de parlamento binasını basıp oluk oluk kan akıtan, 250 kişinin ölümüne yol açan teröristin manevi oğlu diye... Katillerin marula sarılınca aklanıp paklanacağını sanan PeTA'cılara arada et yemelerini tavsiye ederim.