Kör Hürriyet!

İşte günün öne çıkan yazıları...

Hürriyet gazetesi dün “3 dev kent için vaatler” manşeti attı. Manşete baktığınızda sadece AK Parti ve CHP’nin adaylarını görüyorsunuz.

Mayıs seçimlerinde de gördük. Sistem halkın önüne iki duvar örüyor ve Atlantikçi adaylardan başka çözüm sunmuyor. Yani size demokrasi sunmuyor, gerçek vaatler ve çözümleri göstermiyor, “Ancak benim gösterdiğim iki adaydan birini tercih edebilirsiniz” diyor.

Vatan Partisi’nin İstanbul, Ankara ve İzmir’deki sistem dışı çözümler sunan adaylarını gösterme cesaretine sahip mi Hürriyet? Hayır. Her zaman olduğu gibi, bu konuda sansürcü tavrını sürdürüyor. Hürriyet’e soruyoruz: Bu allayıp pulladığınız sistemin adayları şimdiye kadar hangi sorunu çözebildi? Hiçbir şey. Türkiye’nin sorunları büyüdü. Şehirlerimizin dertleri azmanlaştı.

Kör Hürriyet’e bir doktora görünmesini öneriyoruz, Allah şifa versin diyoruz. Ama bundan daha önemlisi, sisteminizle birlikte o algılarınızın duvarı da yıkılıyor, haberiniz olsun…

22 MART MEDYANIN HALLERİ

PKK’YLA MÜCADELEDE YENİ KONSEPTİN KODLARI

ABDULHADİR SELVİ - HÜRRİYET

Irak’a düzenlenecek harekâtın askeri boyutuna girecek değilim. Sadece şunu söyleyebilirim; Irak sınırımızdan 30-40 km derinlikte bir alana inip Hakurk, Metina, Zap, Avaşin ve Haftanin’den aşağıda, Gara’nın altındaki düzlük alanda bir güvenli hat kurulacak. Böylece sınırımızda teröristlerin geçisini engelleyecek olan fiili bir tampon bölge oluşturulacak. Operasyonu elbette ki Türk Silahlı Kuvvetleri yapacak. Ancak biz PKK’yı yasaklı örgüt ilan eden Irak merkezi yönetimi, Erbil ve Haşdi Şabi’nin de operasyonda görev üstlenmesini istiyoruz. Çünkü PKK aynı zamanda Irak için de bir tehdit hatta Irak için daha büyük bir tehdit. Çünkü Irak’ın topraklarını kullanıyor.

ABD PKK’DAN VAZGEÇMEYECEK GİBİ...

HAKKI ÖCAL - MİLLİYET

O adımın adı, PKK uzantısı PYD, YPG ve moda isimleriyle SDG’nin içindeki Amerikan CENTCOM birliklerinin geri çekilmesidir. Bu adım atılmadığı gibi, CENTCOM komutanı, Amerikalı yazarları helikopterle SDG ziyaretlerine götürüyor; onlara “Neden Suriyeli Kürtlerden vaz geçemeyeceklerine” dair brifingler veriyor, makaleler yazdırıyor. (…) Bir kere SDG, sadece PKK demektir; Suriyeli Kürtlerle uzaktan yakından ilgisi yoktur. ABD, hala “Yakaladığımız DAEŞ militanlarına bekçilik yapıyorlar” diye bahaneler uydurarak, PKK’ya, Suriye halkına ait petrol kuyularının nerede ise üçte birini peşkeş çekmesi, onlara sözde özerk bölgeler oluşturup, orada PKK teröristlerine kod isimlerle yerel yönetim görevleri vermesi, dostlukla, müttefiklikle bağdaşmaz. ABD, Washington’da Dışişleri Bakanı’yla ağzının bir tarafından, Suriye’de CENTCOM komutanı ile ağzının öteki tarafından konuşuyor.

1.66 ÇALIŞAN 1 EMEKLİYİ FİNANSE EDİYOR

NOYAN DOĞAN - HÜRRİYET

Dünyada kabul görmüş aktif/pasif oranı, 4’tür. Yani 4 çalışan, 1 emekliyi finanse ederse sosyal güvenlik sistemi sürdürülebilir olur. Altını çizeyim, iyi olmaz, sürdürülebilir olur. Bizde oran ne? SGK’nın yayınladığı veriye göre 2023’te aktif/pasif oranı 1.6 oldu. Bu oran tarihin en düşük oranı. Şu anlama geliyor, 1.66 çalışan bir emekliyi finanse ediyor. 2022 yılında bu oran yılında 2.01’di. Belirteyim, aktif çalışanlar içinde çırak, stajyer, kursiyerler de var. Eğer bunları da çıkarırsanız, aktif/pasif oranı 1.50’nin de altına düşüyor. 1.66’lık oran tüm sosyal güvenlik sisteminin ortalaması. Kırılıma baktığımızda, mesela 4/a’lılarda 2023 yılında 1.82 olmuş. İşçi statüsünde çalışanlarda 2022 yılında 2.37 kişi bir emekliyi finanse ederken, geçen sene 1.82 çalışan bir emekliyi finanse eder hale gelmiş. Bağ-Kur’da durum daha da vahim. Geçen yıl çalışan 1.15 Bağ-Kur’lu, bir emekliyi finanse eder hale gelmiş. Memurlarda da benzer bir durum hakim. Orada da çalışan 1.59 memura, 1 emekli memur düşüyor.

KART YERİNE UYGULAMA

DİLEK GÜNGÖR - SABAH

RUSYA'YA yaptırımlar nedeniyle banka kartlarının çalışmaması Türkiye'ye gelecek turistler için en büyük handikap. Bu sorunu gören bir grup girişimci Letim uygulaması geliştirdi. Uygulama da fuarda tanıtıldı. Letim'in yöneticilerinden Volkan İleri, uygulamayla ilgili şu bilgileri verdi: "Rusya Merkez Bankası ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın onayladığı bir uygulama geliştirdik. Bu uygulamayı cep telefonuna indiren turistler oraya para aktaracak. Para otomatik olarak TL'ye çevrilecek. İsterlerse uygulama üzerinden isterlerse Troy kart altyapısıyla kendilerine kart vererek alışveriş yapmalarını sağlayacağız. Eylülde uygulamayı bitirdik. Şu anda 70 bin kullanıcısı var. Bu yıl kullanıcı sayısının daha da artmasını bekliyoruz."

İSRAİL’İ BEKLEYEN SON

BERCAN TUTAR - SABAH

Gazze'de bataklığa saplanan İsrail ve suç ortağı ABD ile Avrupa paçalarını kurtarmak için yine aynı hinliklere başvuruyor. Bu numaraların en bilineni ise 'iki devletli çözüm' sakızıdır. (…) İsrail'in sahada yani Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da uyguladığı işgal ve hatta 'de facto' ilhak gerçekliği, Batı'nın iki devletli çözüm oyununu zaten işlevsiz kılıyor. (…) Bu bağlamda iki devletli çözüm planı İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'teki ilhak pratiğiyle zaten çökmüş durumda. Tam da burada dünyanın üç maymunu oynadığı bir süreçte oyunu bozan tek aktör Hamas oldu. 7 Ekim'deki Aksa Tufanı taarruzuyla sömürgecilerin bütün tezgâhlarını altüst etti. Unutmayalım ki mazlum Filistin halkı şimdiye kadar ne kazandıysa öz direnişiyle kazandı. 1987'de başlayıp 1993'te sona eren I. İntifada'dan sonra İsrail inkâr ettiği Filistin halkını resmen tanımak zorunda kaldı ve 1994 yılında Filistin Ulusal Otoritesi kuruldu. 2000 ila 2005 yılları arasındaki II. İntifada'dan sonra ise İsrail, 1967'den beri işgal altında tuttuğu Gazze'den çekilmek zorunda kaldı. Şimdi ise Filistin halkı yine ödediği ağır bedellerle Doğu Kudüs, Gazze ve Batı Şeria'nın ilhak sürecini durdurarak, rafa kaldırılan bağımsız Filistin devleti talebini de tekrar dünyanın gündemine sokmayı başardı. Dolayısıyla bu son direniş, sonuçları açısından ilk iki İntifadan daha sarsıcı olacak. Avrupa ve ABD'nin nüfuzu zayıflarken Türkiye, Çin ve Rusya'nın bölgede daha da etkin olması İsrail'in işgal ve ilhak projelerini tersine çevirerek Filistinlilerin devlet olma sürecini hızlandıracaktır. Ortadoğu artık ABD ve İsrail sonrası bir döneme doğru ilerliyor. Bütün stratejik veriler ve küresel siyasetin gidişatı bunu gösteriyor.

Sonraki Haber