Malatya TSO Başkanı: Üretimin toparlanması için ücretler cazip olmalı

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 6 Şubat depreminin yıl dönümü nedeniyle Aydınlık’a açıklamalar yaptı.

Deprem nedeniyle sanayisi olumsuz etkilenen Malatya’da üretimin eski haline gelmesi için ücretlerin cazip olması gerektiğini dile getiren Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, şu ifadeleri kullandı: “6 Şubat’ta ülkemizin 110 bin kilometrekaresini oluşturan 11 ilimizi derinden etkileyen depremler yaşadık. Malatyamızda 1237 vatandaşımız hayatını kaybetti. 35 bin 680 binamız ağır hasar aldı. Toplamda 27 bin 500 iş yerimiz ağır hasarlı, kullanılamaz hale geldi. Malatya’da çarşı olarak tabir ettiğimiz alanların tamamını kaybetmiş durumdayız. Depremden en çok, küçük ve orta ölçekli işletmeler zarar gördü. Odamıza kayıtlı 10 bin 600 üyemizin tamamı depremden doğrudan veya dolaylı etkilendi. Esnafın ışıkları yanmadan, ticaret devam etmeden, sanayide çarklar dönmeden şehri yeniden ayağa kaldırmak çok güç. Malatyamızda en az yapı hasarını Organize Sanayi Bölgemiz OSB aldı. 403 fabrikamızın bulunduğu OSB’mizde en büyük kaybı personelimizde yaşadık. Ailesini daha güvenli bölgelere götürmek isteyen personellerimiz il dışına gitti. Çoğu geri dönmedi.

ÜRETİM KAPASİTESİ DÜŞTÜ

“Şu anda fabrikalarımız 6 Şubat öncesine dönmüş değil. Yüzde 75 personel kapasitesi ile üretimler devam ediyor. Bu durum, şehrimizin ihracat rakamlarını da olumsuz etkiledi. Malatyamızın 2023 yılı ihracatı önceki yıla göre yüzde 13 düşüşle 392 milyon dolar oldu. Üretimin yüzde 100 kapasiteye ulaşabilmesi için deprem şehirlerinin maaş konusunda cazip hale getirilmesi gerekiyor. Asgari ücretteki devlete ödenen işçi ve işveren paylarının doğrudan personele ödenerek kazancın artırılması teklifimiz var. İşverenler olarak bu uygulamanın bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz.”

İHRACATÇIYA DESTEK TALEBİ

Finansmana ulaşım ve maliyetlerin yüksek oluşu da en büyük sorunları arasında yer aldığını vurgulayan Sadıkoğlu, şunları vurguladı:

“2023 yılında ABD başta olmak üzere Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, Avustralya, Brezilya, Hollanda, Rusya, İsrail, İtalya, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Kanada ve Mısır'ın da aralarında bulunduğu 115 ülkeye 70 bin 869 bin ton kuru kayısı ihraç ederek 408 milyon dolar döviz girdisi sağladık. İhracatçı firmalarımız personel ve üretim anlamında deprem öncesi seviyeye hala ulaşamadı. Üretimde yaşadığımız sıkıntılara bir de pazar daralması eklendi. İşçilik maliyetleri çok yüksek, girdi maliyetleri artıyor. Öte yandan navlun avantajımızı da kaybediyoruz. Çünkü Çin’den Avrupa’ya konteyner fiyatları düşüyor. Ülkemizin büyüme performansı genel olarak iyi, ancak net ihracatın büyümeye katkısı düşüyor. İhracatın büyümeye olan katkısının artırılması ve sürdürülebilir bir büyüme yakalanması için ihracatçı firmalarımız için yeni teşvikler çıkarılmalı.

“İstihdamda Malatya’nın yükünü özel işletmeler sırtlıyor. Şehrimizde sigortalı olarak çalışan sayısı 105 bin 156. 2023 yılında bir önceki yıla göre özel sektörde çalışan sayısı 28 bin 500 azaldı. 2022 Temmuz’da 26 bin 451 olan esnaf sigortalı sayısı 2023 yılının temmuz ayında bin 255 düşerek, 25 bin 196 oldu. Bir önceki yıla göre artış gösteren tek sigortalı kolu kamu kurumlarında çalışanlar oldu. Kamu kurumlarında çalışan sayısı ise bir önceki yıla göre 3 bin 278 artarak 43 bin 821 olarak gerçekleşti.

“Malatya sanayimizde kayısı ihracatımız önde gözükse de tekstil ve makine alanında da hatırı sayılır ihracat yapıyoruz. Toplam 403 fabrikanın üretimde olduğu OSB’mizde en fazla istihdamı tekstil fabrikaları sağlıyor. Son beş yılda Türkiye’nin önemli ihracatçı tekstil firmalarının yatırım yaptığı Malatya sanayisi adeta Anadolu’nun tekstil şehri oldu. Şehrimizde en çok istihdama OSB’lerde bulunan tekstil fabrikalarında ihtiyaç var.

‘MÜCBİR SEBEP SÜRESİ UZATILMALI’

“Mücbir sebep süresi 3 ay sonra sona erecek. Bu süre, şehirlerimiz tam anlamıyla ayağa kalkana kadar devam etmeli. 2011 yılında Van’da meydana gelen deprem sonrası mücbir sebep 5 yıl sürmüştü. İşyeri ve konut yapımı hızlandırılmalı. Yerinde Dönüşümde hibe ve kredi miktarları mevcut maliyetlere göre yeniden belirlenmeli. Malatya’nın 13 ilçesi 6. Bölge Teşviklerinden faydalanması için karar alındı. Elbette önemli bir adım, ancak özellikle çarşı esnafımız ve ekonominin temel taşları olan Özsan ve Yeni Sanayi sitesinde faaliyette bulunan imalatçı, esnaf ve tüccarımız için de teşvikler şart. Depremlerden en çok etkilenen Malatya, Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman illeri için “Deprem Bölgesi Özel Teşviki” çıkarılmalı. Bu iller için en az beş yıl yatırım ortamı, kredilendirme, vergi, SGK ile imar ve kentsel dönüşüm mevzuatı yönünden kapsayıcı teşvik ve destekler sağlanmalıdır. Reel hasarı yok sayan, masa başında alınan kararlar deprem bölgesindeki sorunları çözmeye yeterli olmayacaktır. Özel teşviklerle bu şehri ayağa kaldırmazsak gidenleri geri getirme, kalanları da koruma gibi bir şansımız yok.”

‘FAİZDE POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMALI’

Aydınlık’a konuşan Adıyaman OSB Başkanı Abdulkadir Çelenk, “Pozitif ayrımcılıkla uzun vadeli ve sabit faizli krediye ihtiyacımız var." dedi. Çelenk, şöyle devam etti:

“Adıyaman’da konutların yüzde 65’i fabrikaların yüzde 20’si gitti. 800 civarında biten konut olduğunu öğrendik. Belli bir yapı stokuna kavuşmamız ve konutların biran evvel tamamlanması lazım ki şehir dışına giden iş gücü geri dönsün. Yüzde 30 civarında iş gücü kaybımız var. Adıyaman’da 3-4 bin lira olan kiralar 15-20 bin liraya çıktı. Asgari ücretli 15 bin lira kira verirse nasıl geçinecek? “Sanayide bizim 2023 hedefimiz yüksekti. O hedefi kaldırdık ortadan. Sanayide fabrikaların yıkılması ya da hasar görmesi, iş gücü kaybı bizi zor durumda bıraktı. ‘6 Şubat öncesine ne zaman geri döneriz?’ hesabı yapıyoruz. Yüzde 52’lik faizle geri dönmek çok zor. Ben yüzde 52 kazanmıyorum ki o kadar faiz ödeyeyim. Sermayemizi yıkılan alt yapımızı ayağa kaldırmak için kullandık. Bize uzun vadeli ve sabit faizli kredi lazım. İstanbul’da ne faiz uygulanıyorsa deprem bölgesinde de aynı faiz uygulanıyor. Bizim pozitif ayrımcılıkla uzun vadeli ve sabit faizli krediye ihtiyacımız var. 11 ilin tamamında yıkım eşit değil. Buralarda faiz uygulamaları ve desteklerde eşit davranılırsa ayağa kalkmamız daha da zorlaşır.”

Sonraki Haber