Marmara'da beklenen büyük deprem ile ilgili konuştu: 'Büyük yıkımlar...'

Prof. Dr. Osman Bektaş, kamuoyunda sıkça dile getirilen “30 yıl içinde 7’den büyük bir deprem olacak” görüşünü bilimsel veriler ışığında sorguluyor. YouTube kanalında yaptığı açıklamada, panik değil hazırlık, ezber değil bilim gerektiğini vurguluyor.

KAF'IN YÖNÜ DEĞİŞTİ Mİ? BÜYÜK GÖÇ BOLU'DA DURDU

Bektaş’a göre büyük İstanbul depremi beklentisi, 1939 Erzincan’dan başlayıp batıya kayan deprem göçü teorisine dayanıyor. Ancak bu göçün Bolu'dan sonra İstanbul’a değil, güneye yöneldiğini belirtiyor. 1957 ve 1967’de Mudurnu Vadisi’nde meydana gelen büyük depremler bu savı destekliyor. Bu da Marmara’daki kuzey kol yerine güney kolun aktif olduğunu gösteriyor.

İZMİT DEPREMİNİN KAYNAĞI BATIDAN MI GELDİ?

Bir diğer dikkat çekici iddia ise 1999 İzmit depreminin doğudan gelen stresle değil, Marmara Denizi'nin içinden gelen mikro bir depremle tetiklendiği. Bektaş, bu görüşünü Science ve Nature gibi prestijli dergilerde yayımlanan çalışmalara dayandırıyor. Bu tespit, fayın stres yönünün batıdan doğuya ilerlediğini ortaya koyuyor.

KRİP GERÇEĞİ: KİLİTLİ DEĞİL SÜRÜNEN FAY

Bektaş’ın asıl çarpıcı açıklaması ise fayın tamamen kilitli olmadığı. Ona göre Marmara’daki fayda “krip” denilen yavaş kayma hareketi mevcut. Bu da fayın enerjisini tamamen değil, kısmen boşalttığı anlamına geliyor. Sonuç olarak, maksimum deprem büyüklüğü 6.5-6.6 ile sınırlı olabilir. Yani, 7’nin üzeri bir senaryo, şu anki bilimsel verilerle desteklenmiyor.

TEHLİKE YOK MU?

Bektaş, bu verilerin rahatlama sebebi olmaması gerektiğini özellikle vurguluyor. İstanbul’un yapı stokunun zayıf olması, 6.5 büyüklüğündeki bir depremin bile büyük yıkımlara neden olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle kentsel dönüşüm çalışmaları hız kesmeden devam etmeli. Bektaş’ın uyarısı net: “İstanbul’un geleceği hiçbir deprem senaryosuna teslim edilemez.”