Mehmet Perinçek: Şuşa Deklarasyonu sadece Bakü ve Ankara'nın değil, tüm komşularımızın çıkarına

Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, Day.Az.'a verdiği röportajda 15 Haziran'da Şuşa'da imzalanan anlaşmayı yorumladı. Perinçek, 'Belgenin sadece Bakü ve Ankara'nın değil, tüm komşularımızın çıkarına hizmet edeceğine eminim.'' dedi.

Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, Day.Az.'a verdiği röportajda 15 Haziran'da Şuşa'da imzalanan anlaşmayı değerlendirdi. Perinçek, Şuşa anlaşmasının önemini şu sözlerle anlattı: "Ankara ve Bakü arasındaki işbirliği bölgemizde istikrar ve barışı sağlıyor ve bu sadece iki ülke için değil, aynı zamanda Rusya, İran, Gürcistan ve hatta Ermenistan için de faydalıdır."

'AZERBAYCAN İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ MÜTTEFİK İLİŞKİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ BİRÇOK TEHDİDİ ORTADAN KALDIRACAK'

Perinçek, belgenin içeriğinin, içinde tespit edilen hususların, Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin en yüksek noktasına ulaştığını bir kez daha kanıtladığını belirtti. Perinçek Şuşa Deklarasyonu ile ilgili şöyle konuştu:

"5 Haziran Salı günü, kurtarılmış Şuşa'da tarihi bir belge imzalandı. Azerbaycan ile Türkiye arasındaki Müttefik İlişkiler Şuşa Deklarasyonu. Belge, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandı.

Türk Cumhurbaşkanı, Ermeni işgalinden kurtarıldıktan sonra Şuşa'yı ziyaret eden ilk yabancı devlet başkanı oldu. Bu çok semboliktir, çünkü Türkiye Vatanseverlik Savaşı'nın 44 günü boyunca Azerbaycan'a yakındı. Kurtarılmış Karabağ topraklarına ilk ayak basan lideriydi.

Şuşa'da imzalanan tarihi belge, Bakü ile Ankara arasındaki işbirliği ruhu ve ilkeleri, ülkelerimizin bölge ve dünya siyasetindeki yeri ile tam bir uyum içindedir. Şuşa Deklarasyonu, iki kardeş devletin ortak çıkarlarını koruma yeteneklerinin birleştirilmesinin mantıksal bir sonucu olarak ülkelerimizin bu bölgesel ve uluslararası rolünü ve ağırlığını daha da artıracak ve ayrıca bölgesel ve uluslararası ortak çıkarlara yönelik stratejik konulardaki faaliyetlerin koordinasyonunu sağlayacaktır.

Belgenin içeriği, içinde tespit edilen hususlar, Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin en yüksek noktasına ulaştığını bir kez daha kanıtlıyor. Bu çok önemli ve Şuşa'daki törende, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki mevcut ilişkilerin sadece kendi çıkarlarına değil, aynı zamanda tüm bölge ülkelerinin çıkarlarına da hizmet ettiği, çünkü istikrar, barış ve refah getirdiği söylendi. Bakü ile Ankara arasındaki askeri işbirliği üçüncü ülkelere yönelik değil, aksine bölgenin güvenliğinin güçlendirilmesine, terör, uyuşturucu kaçakçılığı, organize suç ve diğer uluslararası suçlarla mücadelenin güçlendirilmesine hizmet ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti bölgenin en güçlü ülkeleri olarak geleceği için sorumluluk almışlardır. Bu nedenle Şuşa Deklarasyonu'nun imzalanmasıyla Azerbaycan ile Türkiye arasındaki müttefik ilişkilerinin güçlendirilmesinin Güney Kafkasya bölgesini daha istikrarlı ve güvenli hale getireceğini ve birçok tehdidi ortadan kaldıracağını güvenle söyleyebiliriz."

'ŞİMDİ BU İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMENİN , DERİNLEŞTİRMENİN VE MEVCUT BÜYÜK POTANSİYELİ KULLANMANIN ZAMANI'

Perinçek, bu alanlarda hala yapılabilecek ve yapılması gereken çok şey var. Şuşa Deklarasyonu bu göreve hizmet edecektir diyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Ankara ve Bakü arasındaki işbirliği bölgemizde istikrar ve barışı sağlıyor ve bu sadece iki ülke için değil, aynı zamanda Rusya, İran, Gürcistan ve hatta Ermenistan için de faydalıdır.

Bakü-Ankara ilişkileri ülkelerimizin egemenliği açısından çok önemlidir. Bu ittifak, Azerbaycan Vatanseverlik Savaşı'nın kurtuluşu sırasında olumlu sonuçlar verdi. Şimdi bu ilişkileri geliştirmenin, derinleştirmenin ve mevcut büyük potansiyeli kullanmanın zamanı geldi. Ülkelerimiz henüz ekonomik, enerji ve askeri alanlarda işbirliği potansiyelinden tam olarak yararlanamadı. Bu alanlarda hala yapılabilecek ve yapılması gereken çok şey var. Şuşa Deklarasyonu bu göreve hizmet edecektir.

,Azerbaycan ile Türkiye arasındaki işbirliğinin herhangi bir üçüncü tarafa yönelik olmadığını vurguladı. Aksine, devletlerimiz arasındaki etkileşimin gelişmesi bölge ülkelerini olumlu yönde etkileyecektir. Bu işbirliği Güney Kafkasya'da bölgesel kalkınmayı sağlamaktadır. Ve bu herkes için faydalıdır. Ankara-Bakü ittifakı bölgemizde istikrar ve barışı sağlar, Rusya, İran, Gürcistan ve hatta Ermenistan için faydalıdır. Evet, bu Ermeni halkının yararınadır, çünkü Azerbaycan ile Türkiye arasındaki işbirliği dışarıdan müdahaleyi engellemektedir. Bu müdahale Ermenistan dahil tüm bölge ülkeleri için zararlıdır."

'TÜRKİYE VE AZERBAYCAN'IN ERMENİSTAN'I TECRİT ETME GİBİ BİR NİYETİ YOK'

"Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Azerbaycan ziyaretleri hem Rusya'yı hem de İran'ı ve diğer bölge ülkelerini memnun etmelidir. Şuşa Deklarasyonu, Bakü ve Ankara'nın altı ülkeden oluşan bir platform oluşturma girişiminin ruhuyla tamamen uyumludur. Cumhurbaşkanları İlham Aliyev ve Recep Tayyip Erdoğan daha önce Ermenistan dahil tüm bölge ülkelerinin davet edileceği bir Güney Kafkasya platformunun oluşturulmasını önerdi. Türkiye ve Azerbaycan'ın Ermenistan'ı tecrit etme gibi bir niyeti yok, aksine ülkelerimiz onu bölgesel sürece dahil etmek niyetinde. Şuşa'da konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı da bundan bahsetti.

Dolayısıyla, Erdoğan'ın Şuşa'ya yaptığı tarihi ziyaretin ve orada imzalanan bölgesel politika, bölgesel güvenlik ve bölgesel ekonomik kalkınma açısından ülkelerimiz arasında kapsamlı bir ittifaka ilişkin belgenin sadece Bakü ve Ankara'nın değil, tüm komşularımızın çıkarına hizmet edeceğine eminim."

Sonraki Haber