Mehmet Uçum o iddialara noktayı koydu: Asılsız ve kışkırtıcı iddialar fikri sabotajdır

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 'Demokratik Siyaset ve Tarihi Fırsat!' başlıklı yazısında, mecliste kurulan komisyonun Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu belirtirken provokasyonlara karşı da dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, bugünkü pazar yazısında, mecliste kurulan 'Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu' komisyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Uçum, 'Demokratik Siyaset ve Tarihi Fırsat!' başlıklı yazısında, komisyonun önemine vurgu yaparken dikkat çeken uyarılarda bulundu.

Yazısında, "Terörsüz Türkiye yolunda TBMM’de 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun kurulmasıyla bu tarihi dönemde yeni bir sayfa açıldı.” diyen Uçum,

"Komisyonun genel siyasetin ortak ihtiyaçlarına göre konuyu ele alacağına inanıyoruz. Tüm partilerin ‘demokratik genel siyaset’ odaklı olarak konuya yaklaşması, ‘aktüel boyutlu parti siyaseti’ni tali tutması halinde; rekabet değil işbirliğinin çatışma değil güçbirliğinin çekişme değil fikir birliğinin öne çıktığı bir çalışma yapılabilir.” ifadelerini kullandı.

'PROVOKASYONLARA DİKKAT'

Öte yandan Uçum, 'Türk Milleti yerine Türkiyeli deniyor' iddialarının da kışkırtıcı iddialar olduğunun altını çizerek provokasyonlara karşı uyardı. Bu ifadelerin saldırganca ve düşmanca bir tutum olduğunu ifade etti.

Mehmet Uçum şunları kaydetti:

"Bu büyük görevi fikri provokasyonlar ile küçük hesaplara heba etmemek, bu tarihi fırsatın asılsız iddialarla gölgelenmesine izin vermemek gerekir.

"Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı, Türkçe, Cumhuriyet, Laiklik, Hukuk Devleti ve Milli Devletin meşru sınırları tartışma konusu olmadığı halde bunlar tartışmaya açılıyor yaygarası yapmak fikri provokasyondur. 'Türk yerine Türkiyeli denmek isteniyor' gibi asılsız ve kışkırtıcı iddiaları ortaya atmak fikri sabotajdır.

"Bölgede Türklerin, Kürtlerin ve Arapların birliğine ilişkin Kardeşlik Manifestosunu siyasi ümmetçilik olarak yaftalamak ancak bir emperyalist operasyon olabilir. Bu tuzağa düşmemek gerekir.

"Türk Milletini oluşturan Türkiye halkının çeşitliliğini gözeterek milli birliği güçlendirmeye vurgu yapan ve Cumhurbaşkanının çalışma ekibi konusunda örnek veren yapıcı yaklaşımları sanki kimlik kotası isteniyor gibi istismar eden fikri saldırganlık düşmanca bir tutumdur ve kötüniyetin sicilli dilidir.

"Devlet gündeminde ve resmi süreçlerde bir Lozan tartışması olmadığı halde varmış gibi tahrikler yapmak bayağı bir oportünizmden başka bir şey değildir.

'HERKESİN ELEŞTİRİ VE YAPICI UYARI YAPMA HAKKI VAR'

"Elbette herkesin eleştiri ve yapıcı uyarı yapma hakkı vardır. Ancak yapıcı uyarı niyeti olduğunda önce pozitif adımlar vurgulanır, destek açıklanır sonra sürece ilişkin risklere dikkat çekilerek uyarı yapılır. Bunlar katkı da yapar.

"Ama hiç kimsenin fikri sabotaj ve provokasyon yapmak, olmayanı varmış gibi göstererek fikri saldırganlığa girmek, çirkin bir fırsatçılıkla ilerleyen sürece engel çıkarmaya çalışmak gibi bir hakkı yoktur. Böyle yapanlar er geç bu yaptıklarının altında kalır. Türkiye artık ve hele bu dönemde Türkiye karşıtı açık ya da gizli yapılan hiçbir iç ve dış operasyona izin vermez.

"Sonuç olarak Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Türkiye’nin yükselişinin başlamakta olduğu tarihsel bir dönemde tarihe geçecek bir rol üstlendi. Komisyonun her türlü provokasyona ve Türkiye karşıtı operasyona göğsünü gererek ve bunları elinin tersiyle iterek başarılı olacağına inanıyoruz."

Sonraki Haber