Ölümünün 45. yılında Bumedyen’i anıyoruz-1 Cezayir’in ekonomik bağımsızlığına giden yol

19 Haziran rejiminin gerekçesi halkın çıkarlarına uygun ‘özgün sosyalizmi’ uygulamaktı. Devrim Konseyi, ‘Lüks sevgisinin yerine dürüstlüğü, doğaçlamanın yerine sıkı çalışmayı, fevri tepkilerin yerine devlet ahlakını koymayı' hedeflemişti.

Huari Bumedyen 1960’da Cezayir Ulusal Kurtuluş Ordusu Genelkurmay Başkanı, 1962’de bağımsızlığını kazanan Cezayir’in Devlet Başkan Yardımcısı ve Savunma Bakanı, 1965-1978 yılları arasında Devlet Başkanı.

Eşi, avukat ve araştırmacı Anissa Bumedyen, bağımsızlık sonrası Cezayir’de orduyu modernleştiren ve halkla buluşturan, ekonomik istiklalin temellerini atan, Cezayir’e özgü sosyalizmi inşa etmek için mücadele eden ve 27 Aralık 1978 tarihinde yaşamını yitiren, Bağlantısızlar Hareketi liderlerinden Bumedyen’i Aydınlık için yazdı. Çevirisi Ali Rıza Taşdelen tarafından yapılan makalenin başlığı ve arabaşlıklar tarafımızdan konulmuştur.

Huari ve Anissa Bumedyen

BAĞIMSIZLIK VE ULUSAL BİRLİĞİN GARANTİSİ HALKÇI ORDU

Huari Bumedyen, Cezayir Devrimi̇ Ulusal Konseyi̇ (CNRA-Conseil National de la Révolution Algérienne) tarafından 1960’da Ulusal Kurtuluş Ordusu (ALN-Armée de Libération Nationale)’na Genelkurmay Başkanı olarak atandıktan sonra, kendisine miras kalan dağınık ve karmakarışık birlikleri gerçek bir orduya, düzenli ve disiplinli bir güce dönüştürmeye başladı. Bağımsızlık elde edildikten sonra ulusal ve bölgesel birliği garanti edebilecek tek gücün bu olacağının zaten farkındaydı. Hiç kuşkusuz modern anlamda Cezayir Ordusu'nun kurucusuydu. Ne kışlalara hapsolmuş geleneksel bir ordu ne de Latin Amerika modeline dayalı bir "pronunciamiento" ordusu istiyordu. "Soylulaştırılmış bir ordu" değil, tam tersine halkla iç içe yaşayan, kalkınmayı destekleyecek görevlere tamamen dâhil olan bir ordu istiyordu. Bir ülkenin gerçekten bağımsız olabilmesi için ekonomik olarak bağımsız olması gerektiğini ve bu nedenle gelir elde etmek için hidrokarbonları, bankaları ve sigortayı millileştirmenin gerekli olduğunu belirtmişti.

19 HAZİRAN HAREKETİ VE CEZAYİR’E ÖZGÜ SOSYALİZM

Haziran 1962'de CNRA tarafından Trablus'ta kabul edilen Ulusal Kurtuluş Cephesi programında şu ifadeler yer almaktadır:

"Demokratik halk devrimi, ülkenin sosyalist ilkeler çerçevesinde bilinçli bir şekilde inşa edilmesi ve iktidarın halkın eline geçmesidir. Cezayir'in kalkınması (...) feodalizmin ekonomik ve sosyal yapılarının ve onun kalıntılarının ortadan kaldırılmasını ve insanın özgürleşmesini ve özgürlüklerinden tam ve eksiksiz olarak yararlanmasını teşvik ve garanti edebilecek yeni yapı ve kurumların kurulmasını içeren sosyalist bir perspektif içinde düşünülmelidir."

Ancak üç yıllık iktidarın ardından Başkan Ben Bella (Bağımsızlıktan sonraki ilk cumhurbaşkanı) artık devrimin meşruiyetini temsil etmiyordu ve bu nedenle Devrim Konseyi 19 Haziran 1965'te onun eylemlerine son vermeye ve bu meşruiyeti yeniden tesis etmek için siyasi iktidarı ele geçirmeye karar verdi.

Bumedyen ve Castro Cezayir'de. 1972.

Ben Bella kişisel iktidarını kurarak devrime ihanet etmişti. Etrafı yabancı danışmanlarla, çevrilmişti; ancak Cezayir devrimi her şeyden önce milliyetçiydi ve tüm yabancı müdahaleleri reddediyordu. Birçok Cezayirli kadro Ahmed Ben Bella ve çevresi tarafından iktidardan uzaklaştırılmış ve hatta bazen hapse atılmıştı. Sosyalizm açısından, Cezayir'in hidrokarbonlar (petrol ve gaz) gibi zenginlikleriyle ilgilenmek yerine kuaför salonlarını, küçük restoranları ve Mağribi hamamlarını kamulaştırmaya karar verdi.

Rejim değişikliği herhangi bir toplumsal gösteri olmaksızın sorunsuz bir şekilde gerçekleşti ve açıkça bıkkınlık ve rahatlama ile karışık bir memnuniyet duygusu yarattı.

19 Haziran hareketinin amacı, silahlı mücadelenin büyük ilkeleriyle sürekliliği yeniden tesis etmekti. Sosyalizm devrimle, devrim de halkla eş anlamlıdır. Halk kendini önce silahlı mücadeleyle, sonra da yeni bir devlet ve yeni bir toplum inşa ederek ifade etmiştir. Sosyalizm halkın derin seçeneğidir. Devrimi, şehitleri, vicdanı ve çıkarlarıyla sosyalizmi seçen Cezayir halkıdır ve daha iyi bir gelecek için sosyalizmi nesnel olarak dayatan Cezayir gerçekliğidir.

19 Haziran rejiminin gerekçesi devrimci idealde, halkın çıkarlarına uygun "özgün sosyalizmi" gerçekleştirmekti.

Bağımsızlık savaşının başladığı 1 Kasım 1954'ün on birinci yıldönümünü anan Cumhurbaşkanı Bumedyen şunları söyledi: "Sosyalizm, ülkenin tüm siyasi, ekonomik ve sosyal verilerine dayanan, ulusal olarak belirlenmiş genel bir planın geliştirilmesini ve uygulanmasını gerektiren uzun ve zahmetli bir süreçtir."

Devrim Konseyi, "Lüks sevgisinin yerine dürüstlüğü, doğaçlamanın yerine sıkı çalışmayı, fevri tepkilerin yerine devlet ahlakını koymayı; tek kelimeyle, geçici ve reklam sosyalizminin yerine ülkenin gerçeklerine uygun bir sosyalizmi koymayı" hedeflemişti.

1 Kasım 1954'ten (Cezayir ulusal kurtuluş savaşının silahla başladığı gün) itibaren ister kırsal ister kentsel olsun, ordu ile Cezayirli kitleler arasında hiçbir zaman bir kopukluk olmadı.

Bağımsız Cezayir'i etkileyen bir diğer engel de yönetici kadro eksikliğiydi: Genel hükümetin raporunda 1954 yılında Cezayir halkının %71'inin okuma yazma bilmediği belirtiliyordu. Huari Bumedyen kendisine üç hedef belirledi: Devleti inşa etmek, ulusal zenginliği geri kazanarak siyasi bağımsızlığı mükemmelleştirmek, ekonomik kalkınma ve kültürel bağımsızlık için temelleri atmak.

"Halk için gıda, yetişkinler için iş ve çocuklar için okul sağlamak" 19 Haziran'dan sonraki ana kaygıydı.

Ülkenin potansiyeli ve üstesinden gelinmesi gereken zorluklar göz önüne alındığında, bu plan aşamalı olarak uygulanacak ve 1970'lerde sanayi devrimi, tarım devrimi ve kültür devrimi üçlüsüyle sonuçlanacaktı.

DEVAMI YARIN...

Sonraki Haber