'Önce katile 'katil' diyeceksin'

AHMET HAKAN/HÜRRİYET

13 şehidin sorumlusu Cumhurbaşkanıdır” diye açıklama yapmak. Her şeyden önce ayıptır. Önce katile “katil” diyeceksin. Sonra katilin örgütünü adını vererek lanetleyeceksin. Ardından katilin siyasal uzantılarına bir-iki laf edeceksin. Ancak bunları hakkıyla yaptıktan sonra... “İktidarın sorumluluğu” meselesine geçebilirsin. Tetiği çekene, tetiği çektirene, tetiği çektirenin siyasal uzantısına tek harf bile etmeden... Sorumluluğun tamamını iktidara yüklersen.. Bu yaptığına muhalefet denmez. En hafif tabirle... Ayıp etmek denir.

'ARTIK CHP'YE ÇAĞRI YAPMAK ZORUNDA KALACAĞIZ'

ABDÜLKADİR SELVİ/ HÜRRİYET

Şimdiye kadar HDP’ye, “PKK ile aranıza mesafe koyun. PKK terörünü kınayın. PKK’ya PKK deyin” derdik. Galiba bundan sonra Kılıçdaroğlu’na “PKK’ya PKK'de” diye çağrı yapmak zorunda kalacağız.

'ABD KENDİNİ HALA ALİ KIRAN BAŞ KESEN ZANNEDİYOR'

BERCAN TUTAR/ SABAH

Don Kişot'u aratmayan bir histeriyle Rusya, Çin, Almanya ve Türkiye gibi ülkelere tepeden inme dayatmalarda bulunuyor. Düşünebiliyor musunuz? Almanya'dan Kuzey Akım-2 projesinden, Türkiye'den ise S-400'lerden vazgeçmesini istiyor. Venezuela'ya dışarıdan kukla devlet başkanı atıyor. Çin'den haraç talep ediyor. Rusya'ya jeopolitik mobbing uygulamaya kalkıyor. Ne var ki şirazeden çıkan ABD'nin bu haydutluklarını artık kimse sineye çekmiyor. Zira devran değişti. Bunun en açık kanıtı Türkiye'nin sınırımıza yakın bölgelere konuşlandırılan ABD'nin güdümlü füzeleri konumundaki terör örgütü PKK/YPG'yi ininde yok ettiği Gara operasyonu.

SAFLAŞMA MİLLİ OLANLA OLMAYAN ARASINDA

İBRAHİM KARAGÜL/ YENİŞAFAK

Solcuymuş, sağcıymış, milliyetçiymiş, İslâmcıymış…Artık bunlar belirleyici siyasi kimlikler olmaktan çıktı. Milliyetçi ve İslâmcılar Türkiye’nin karşısında saf tutabiliyor. Solcu ve sağcılar ABD müdahalesi isteyebiliyor. Bütün bu siyasi kimlikler, Türkiye karşıtı cephe için seferber ediliyor, kürsülerden PKK ve FETÖ nutukları çekebiliyor, ekranlarda ve köşelerde terörü aklama yarışına girebiliyor. Solcu, sağcı, milliyetçi ve İslâmcılar “yerli olanla olmayan” şekilde ayrıştı. Yerli olmayanlar cepheleri terk etti, vesayet ve sömürgeciler safında yeni bir yol tutturdu. Kendilerine gösterilen cepheye yerleşti.

'REÇETESİ SICAK PARA OLANIN DEVR-İ SAADETİ KISA OLUR'

MEHMET ALİ VERÇİN/ KARAR

Cari açığı finanse etmek ve rezerv oluşturmak için sıcak paraya muhtaç olan bir ekonominin, yılanla yatağa giren bir çaresizden farkı yoktur. Çünkü bu yılan, yılan olmanın gereği olarak, er ya da geç yılanlığını yapacak ve sokacaktır. Sayın Ağbal, merkez bankacılığı ilkeleri gereği, TCMB faiz oranlarını enflasyon oranının üzerine çıkardı ve ihtiyaç olursa, daha da artıracağına herkesi inandırdı. Sıcak para da mesajı aldı ve en az 20 milyar dolarla geldi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için sıcak para, gerçek bir yılandır; usulca ülkeye sokulur ve en zayıf anında sokar ve kaçar gider; gitmeyi aklına koyunca kimse durduramaz, her gelişme onun için bir mazerettir.

'GARA, ABD UYARISI OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ'

ARSLAN BULUT/ YENİÇAĞ

ABD'de Brooking Enstitüsü ise, Türkiye-ABD ilişkileri üzerine yayınladığı raporda "Batı ile bağların yeniden kurulmasından fayda sağlayacağına demokratik olarak seçilmiş bir Türk hükümeti karar verecek. O zamana kadar Washington'un önündeki zorluk, bunu görünür kılmak için yeterli baskıyı sürdürmek olacaktır" ifadelerine yer verdi. Raporda "NATO'ya üye ülkeler Ankara'nın veto gücünü kötüye kullanmasını önleyecek mekanizmalar hakkında ciddi düşünmeye başlamalı." denildi! Gara'da "mağara" denilen sığınağı kimin inşa ettirdiği ve insansız hava araçlarını, geçen hafta, bölgeye kimin taşıdığı bu haberlerden belli oluyor. Bu veriler, Gara'da Türk rehinelerin vurulmasının, Türkiye'ye bir Amerikan uyarısı olduğu değerlendirmesini kuvvetlendiriyor.

Sonraki Haber