Putin'in doğal gaz merkezi önerisi: ‘Ön çalışma bitince ortak adım atacağız’

Kazakistan'da bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye'nin doğal gaz merkezi olması için ilk adımı attı. Erdoğan, Putin'le birlikte sorumlu isimlere görev verdiklerini, merkezle ilgili çalışmaların başlayacağını söyledi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kazakistan dönüşünde gazetecilerin temaslarına ve gündeme dair sorduğu soruları yanıtladı. En dikkat çeken konu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in “Türkiye'yi doğal gaz merkezi yapma” önerisiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza ve Rusya tarafında ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile birlikte verdik.” dedi.

Erdoğan, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (CICA) için gittiği Kazakistan'dan dün döndü. Gazetecilere yaptığı açıklamada ilk gün Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyine başkanlık ettiklerini, altı yeni anlaşma imzaladıklarını hatırlatan Erdoğan, CICA'yı da şöyle değerlendirdi: “Bu yıl Konferansın 30'uncu kuruluş yıldönümü olması zirvemize tarihi bir anlam kattı.”

Erdoğan, Putin'in “Avrupa için Türkiye’de büyük bir gaz merkezi kurulabilir” önerisinin hatırlatılması ve “Son dönemde Putin, Türk Akımı’nın güvenliğiyle ilgili endişelerini dile getiriyor. Hakikaten böyle bir endişe var mı?” sorusu üzerine şöyle konuştu:

'TRAKYA EN UYGUN YER'

“İfade edildiği şekliyle, böyle bir dağıtım merkezi için, bu iş için tabii ki Trakya en önemli yer olarak görülüyor. Biz başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza ve Rusya tarafında ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile birlikte verdik. Orada bu çalışmayı yapacaklar. En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız. Bizim ulusal anlamda bir dağıtım merkezimiz var ama tabii şimdi bu uluslararası bir dağıtım merkezi olacak. Bu konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ile Rusya tarafı çalışmayı yapıp bize sunacaklar ve ondan sonra da adımı atmış olacağız. Burada bekleme diye bir şey yok. Kararı bugün hemen süratle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımıza verdik. Aynı şekilde aynı anda Rusya'dan (Gazprom Başkanı) Miller de bu toplantıdaydı, o da talimatı aldı. Şimdi arkadaşlarımız birbirleriyle görüşmek suretiyle çalışmaya başlayacaklar. Güvenlik noktasında biz her türlü adımı atarken tabii ki burada da güvenlik neyi gerektiriyorsa bu güvenlik ağımızı da süratle kuruyor ve ona göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

'EGE'DE ZIRHIMIZI KUŞANDIK'

Ege’deki hareketliliğe ABD'nin adalara silah yığmasına dair soruyu Erdoğan şöyle yanıtladı:

“Tabii bu konuda uyarılarımızı yapıyoruz. Amerika'yla da bu konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığımız muhatabıyla görüşüyor. Hatta şu anda NATO Savunma Bakanları Toplantısı vardı. Bakanımız da bu toplantılarda muhataplarıyla bu konuları etraflıca görüşme fırsatını buldu. Neticesini dönünce Hulusi Paşa'yla görüşeceğiz. Dedeağaç’ta veya farklı adalarda yapılanları elbette görüyoruz. Biz zırhımızı kuşandıktan sonra tedbirlerimizi aldıktan sonra bize bunlar hiç ürküntü vermez. Tedbirimiz var, her şeyimiz hazır. Dolayısıyla da adımlarımızı buna göre atıyoruz. O düşünsün.”

Bu sözlerinin üzerine “Sabrımızın taştığı sınır var mı?” sorusu sorulan Erdoğan “Bu işin tarihi olmaz. Bir gece ansızın gelebiliriz o ayrı. Tarihi kayda girecek. Ama burada tarih verilmez. Nerede, ne olacağı, ne zaman olacağı konuşulur mu?” diye konuştu.

F-16 YANITI: HEPSİ TEDBİR PAKETİNİN İÇERİSİNDE

“ABD ile F16 sürecinde bir ön koşul vardı. O ön koşulun kaldırıldığını duyurdular. Yaklaşık bir yıl oldu bu süreç. Onunla birlikte bugünkü görüşmeyle ilgili, Putin ile yaptığınız görüşmede Ukrayna-Rusya çatışmasının gündeme gelip gelmemesiyle alakalı Kremlin’in açıklaması olmuştu. Değerlendirmenizi merak ediyorum?” sorusunun ardından Erdoğan şunları söyledi:

“Özellikle F16 konusunda bu son atılan adımlar veya son gelişmeler bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Tabii bütün bu adımları aynı anda Rusya da takip ediyor. Ne oluyor, ne gidiyor? Şimdi bize düşen de tabii burada ilgili arkadaşlar gerek Dışişleri Bakanımız, gerek Milli Savunma Bakanımız gerekse bunun dışında bizim liderlerle yaptığımız görüşmelerde bunları konuşuyoruz, paylaşıyoruz, Hatta hatta son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na gittiğimizde orada tabii Amerikalı senatörlerle de görüşmeler yaptım. Onlarla da bu konuları görüştüm. Yani az önce söylediğim ifadeyle bunu bütünleştiriyorum; bunların hepsi tedbir paketinin içerisinde yer alan konulardır. Bunları da orada Cumhuriyetçi, Demokrat senatörlerle görüştük. Hatta Efkan Bey ve arkadaşlarımızı orada bıraktık. Onlar orada yaklaşık bir hafta daha kaldılar. Onlar da Kongre üyeleriyle görüşmeler yaptılar. Bu görüşmelerle de aradaki ilişkileri sıcak tuttuk, sıcak tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz.”

'ZENGEZUR'DA SIKINTI GÖRMÜYORUM'

Erdoğan Zengezur Koridoru ile ilgili durum ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın tavrı konusundaki soru üzerine “Şimdi orada bir dar kapsamlı görüşme yaptık. O dar kapsamlıda Paşinyan, aynı zamanda İlham Bey ve Macaristan Başbakanı Orban da vardı. Ondan sonra bir de tabii heyetler arası yaptık ve bu konuları tabii ki görüştük. Ama Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben herhangi bir sıkıntı görmüyorum.” ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'NİN BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİNE İHTİYACI YOK'

Erdoğan CHP'nin 'başörtüsü' yasa teklifi üzerine “Yasa teklifinin Ak Parti'ye, Anayasa teklifinin de CHP'ye ihtiyacı var.” hatırlatması yapıldı. Erdoğan konuyla ilgili şunları söyledi:

“Burada madde noktasında, fazla madde olmasından yana değiliz. Arkadaşlar şu anda çalışmayı sürdürüyor. Efradını cami ağyarını mani şekilde ama az maddede bunları toparlamayı planladık. Konu olarak da olayı sadece başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en önemli derdimiz olan aile konusunu da yine bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz.”

“Aile maddesi de çok tartışılıyor. İçeriğe ilişkin bizimle paylaşabileceğiniz bir şey var mı?” sorusu üzerine Erdoğan şöyle konuştu: “Bizim sunduğumuz her madde tartışılır. Zaten tartışılmazsa demek ki bir iş yapmıyoruz. Tartışılacak ki bir iş yaptığımız ortaya çıksın. Çünkü bunlar hayati. Yoksa Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir konu mu vardı? Yanımda başörtülü var. Böyle bir dert var mı? Kimse sana niye takıyorsun dedi mi? Bunların hepsi aşıldı, geçti. Ama gündemde böyle bir şey yokken bayram değil, seyran değil meselesi. Böyle bir noktaya geldi iş. Adamın derdi de yok aslında. Niye bunu gündeme getirdi, bunu anlamak da mümkün değil. Şu an itibariyle biz hazırlığımızı yapacağız. Ki yine birileri çıkıp zaman zaman 'başörtüsü' demesin, 'aile' demesin diye gelin artık Anayasa değişikliğini yapalım, adımı ona göre atalım. Eğer hakikaten güveniyorsanız kendinize, dürüstseniz, samimiyseniz yapalım. Çünkü yasal bir değişikliğe zaten ihtiyaç yok. Yasal olarak her şey, düzenlemeler de yapılmış zaten var. Ama burada onların niyeti sadece bir şeyleri bulandırmak, güya 'bak ben savundum ama destek vermedi' demek… Sana Altılı Masa bile destek vermiyor. Türkiye'nin böyle bir düzenlemeye ihtiyacı yok.”

“Aile maddesi, LGBT'nin muhalefet partileri tarafından siyasallaştırılmasına ön alma gibi bir şey içerecek mi?” sorusunu da “Öyleyse demek anlamışlar. Güçlü aile, güçlü milleti oluşturur.” diye yanıtladı.

Sonraki Haber