Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ'da partisinin belediye başkanı adaylarını tanıttı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ'da partisinin belediye başkanı adaylarını tanıttı. Erdoğan, 'Biz ayıran ve ayrıştıran değil, birleştiren bir anlayışla siyaset yapıyoruz.' dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz ayıran ve ayrıştıran değil, birleştiren bir anlayışla siyaset yapıyoruz. Biz, muhalefet gibi hatayı, kusuru, yanlışı, oy tercihinden dolayı seçmende değil, daima kendimizde arıyoruz." dedi.

ERDOĞAN TEKİRDAĞ'DA

Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önündeki meydanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Tekirdağ'ın tüm ilçelerine selamlarını gönderdi.

Murat Hüdavendigar'ın yadigarı olan ilin kendilerinin göz bebeği olduğunu, Tekirdağ'a hasbi ve yürekten bağlı olduklarını dile getiren Erdoğan, "3 Kasım 2002'den beri Tekirdağ'ın tercihi ne olursa olsun şehrimizi hiçbir zaman ihmal etmedik, kaderine terk etmedik. Her fırsatta Tekirdağ'ın misafiri olduk, ya partimizin kongreleri ya toplu açılış törenleri ya da seçim mitinglerimiz vesilesiyle şehrimize sık sık geldik, sizlerle hasret giderdik. Son olarak bundan 8 ay önce Tekirdağlı kardeşlerimizle birlikteydik. 14-28 Mayıs seçimlerinde temennimiz Tekirdağ'da Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaktı. Ancak bu arzumuzu maalesef gerçekleştiremedik." diye konuştu.

Bu nedenle kendilerini ve projelerini Tekirdağlı vatandaşlara tam olarak anlatamadıklarını, Tekirdağ'ı ikna etmeye yetersiz kaldıklarını düşündüklerini söyleyen Erdoğan, "Bu eksiğimizi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde telafi etmeye var mıyız? Bunun için önümüzde 50 gün var. Bu 50 günü çok iyi değerlendirmemiz lazım. Hata varsa düzeltecek, sıkıntı varsa giderecek şayet insanımıza ulaşma noktasında engeller varsa mutlaka aşacağız." ifadelerini kullandı.

'SEÇMEN VELİNİMETİMİZDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan çok daha fazla sayıda Tekirdağlının gönlüne girmenin yollarını arayacaklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Ama hiçbir şart altında, tercihinden dolayı milletimizi asla yargılamayacak, milletimize karşı kesinlikle hürmetsizlik etmeyeceğiz. Kardeşlerim şunu bir kez daha samimiyetle ifade etmek isterim: Biz ayıran ve ayrıştıran değil, birleştiren bir anlayışla siyaset yapıyoruz. Biz, muhalefet gibi hatayı, kusuru, yanlışı, oy tercihinden dolayı seçmende değil, daima kendimizde arıyoruz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giden, özgür iradesini ortaya koyan kullandığı oyla demokrasimizin gücüne güç katan her bir vatandaşımızın başımızın üzerinde yeri vardır, hangi siyasi partiden olursa olsun seçmen velinimetimizdir."

BİZDE MİLLETİ TEHDİT ETMEK OLMAZ

Partilerini ve ittifaklarını rakiplerden ayıran temel vasıflarının bu olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizde, CHP gibi vatandaşa 'Tıpış tıpış gideceksiniz, oyunuzu vereceksiniz.' diyen kibirli bir dil olamaz. Bizde oy tercihleri sebebiyle insanımızı 'makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam' yaftası vurarak aşağılama olmaz. Bizde sırf kendisine rey vermedi diye depremzedelere hakaret etmek, mağdurları gecenin bir yarısında kapı dışarı atmak olmaz. Bizde CHP'li belediye başkanları gibi 'Oy yoksa hizmet de yok' diye milleti açık açık tehdit etmek olmaz. Meselenin trajikomik tarafı CHP zihniyetinin sadece oy vermeyenlere değil, yüksek oranlarda oy veren il ve ilçelerimize dahi hizmet etmemesidir."

CHP ESİR ALINDI

Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önündeki meydanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, beceriksizlik, iş bilmezlik ve ideolojik bağnazlığın CHP'yi esir aldığını, nereye ellerini atsalar orasının adeta kuruduğunu, çöktüğünü ve çürüdüğünü söyledi.

CHP'nin idare ettiği illerde vatandaşların vizyoner projelerle tanışmayı bırakın klasik belediyecilik hizmetlerini bile almakta zorlandığına dikkati çeken Erdoğan, "Düşünebiliyor musunuz? Millet görev vermiş, yetki vermiş, imkan vermiş ama bunlar çıkıyor, temel atmamakla, asfalt dökmemekle, yol yapmamakla övünebiliyor. Kimi, belediye başkanı olduğu şehre fırsat bulursa veya yolu düşerse uğruyor. Yönetimdeki zafiyetlerinin faturasını ise ya hükümete ya vatandaşa keserek kendi kusurlarını örtmeye çalışıyor." diye konuştu.

Erdoğan, 14 ve 28 Mayıs'taki seçim süreci ile sonrasında buna bir kez daha şahit olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Depremzedelerimize bugün bile hatırladıkça onlar adına hicap duyduğumuz hakaretleri savurmaktan çekinmediler ama bir kez olsun kendilerini hesaba çekmediler. Bir defa bile egolarını ayaklar altına alıp vatandaşa öz eleştiri vermediler. Millete parmak sallamadan önce şöyle aynanın karşısına geçip, 'Acaba biz nerede hata yapıyoruz?' sorusunu kendilerine sormadılar. Bir günah keçisi bulup hiçbir şey olmamış gibi pişkince yollarına devam ettiler. Son seçim yenilgisinde tüm faturayı '13'üncü Cumhurbaşkanımız' diyerek yere göğe sığdıramadıkları Bay Kemal'e kestiler. Türkiye'yi yönetmeye namzet gördükleri zatı kendi partilerini yönetmeye yeterli görmediler."

KÜÇÜKÇEKMECE SALDIRISI

Erdoğan, dün AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışmaları esnasında gerçekleşen menfur olayı bir kez daha lanetlediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Saldırıda yaralanan vatandaşımıza Rabb'imden acil şifalar diliyorum. İstanbul Emniyetimiz ve İstanbul Başsavcılığımız gerekli tahkikatı titizlikle yürütmektedir. Türkiye'nin her ne surette olursa olsun bir güvensizlik ve huzursuzluk ortamına sürüklenmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Son 21 yıldır olduğu gibi terör örgütleriyle suç şebekeleriyle çetelerle şehir eşkıyalarıyla milletimizin canına ve malına kasteden tüm alçaklarla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu vesileyle dünkü hadise sonrasında farklı mecralardan geçmiş olsun dileklerini ileten tüm siyasi parti genel başkanlarına teşekkür ediyorum. Siyaset kurumunun bu konudaki hassas ve sorumlu tavrını demokrasimiz adına takdirle karşıladığımızı burada tekrar ifade etmek istiyorum. Bir tanesi yakalandı şu anda, diğerlerini de inşallah yakalayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Fatma Sevim Baltacı'ya da rahmet diyerek, ailesine ve parti teşkilatına başsağlığı dileklerini iletti.

DEPREM BÖLGESİNDE FAALİYETLER

Geçen hafta "asrın felaketi" olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin 1. yılı olduğunu anımsatan Erdoğan, "53 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz bu büyük afetin yıl dönümünü deprem bölgesinde geçirdik. Depremzedelerimizle kucaklaştık, dertleştik." ifadesini kullandı.

Bu zor günde devlet olarak depremzedelerin yanlarında olduklarını, acılarını samimiyetle paylaştıklarını gösterdiklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümetimizin deprem bölgesini asla ihmal etmediğini ve etmeyeceğini çok açık ve net biçimde ziyaretimizde bir kez daha ortaya koyduk. Bu vesileyle yapımı tamamlanan afet konutları ve köy evleri kuralarını çekerek, hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. Yani yalan yok, laf ola beri gele yok ve şu anda bütün illerimizi dolaşıyoruz ve hak sahiplerine de konutlarını teslim ediyoruz. Ziyaret ettiğim 5 ilimizde bizzat teslim ettiğimiz konut ve köy evi sayısı 31 binden fazladır. Deprem turistleri görmese ve kabul etmese de devletimizin şefkat eli deprem bölgesinin her daim üzerindedir. Durmak yok, durmak yok. Bu gerçeği yurt dışından bölgeyi ziyarete gelen yabancı basın mensupları da açıkça dile getirmektedir. Sadece 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı değil, 85 milyon olarak hepimizi acıya boğan bu afetin üstesinden Allah'ın izniyle geliyoruz ve geleceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi gideni geri getiremeyiz ama maddi zararları telafi etmek mümkündür."

KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sürecin kendilerine hatırlattığı en önemli hususun, depreme dayanıklı binalar ve konutlar yapmaları gerektiği olduğunu kaydetti.

TOKİ vasıtasıyla son 21 yılda 1 milyon 300 binden fazla konut üreterek bu konuda ciddi mesafe katettiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Aynı şekilde kentsel dönüşüm projelerini destekleyerek, teşvik ederek hukuki süreçlerini basitleştirerek kararlılığımızı ispat ettik." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, tüm bunların, muhalefetin engelleme çabalarına rağmen yapıldığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:

"Sizler de gayet iyi biliyorsunuz TOKİ ve kentsel dönüşüm meselesinde bize demediklerini bırakmadılar. Vatandaşımızın zihnini bulandırmak için ortaya olmadık yalanlar attılar. Mahalle ve apartman sakinlerini örgütleyerek, kışkırtarak, hukuki destek altında provoke ederek kentsel dönüşüm projelerini provoke ettiler. Reklama verdikleri önemin yarısını yönettikleri şehirlerin depreme dirençli hale getirilmesine vermediler. Kentsel dönüşümle şehrini depreme hazırlamak yerine vatandaşın önüne geçip eylem yapan, nümayiş belediye başkanları bile gördük. Maalesef aynı aymazlığı bugün de sergiliyorlar. Daha 1 sene önce yaşadığımız büyük acıya ve yıkıma rağmen illerimizi afetlere hazırlamak konusunda elle tutulur somut hiçbir adım atmıyorlar. Benzer çarpık bakış açısının Tekirdağ'da da olduğunun farkındayım. 31 Mart'tan sonra hükümet, belediye el ele vermek suretiyle işbirliği içinde kentsel dönüşüm süreçlerini daha da hızlandıracağız. Çarpık ve sağlıksız yapılaşmanın yaygın olduğu, deprem riski yüksek illerimize daha fazla yoğunlaşacağız."

Sonraki Haber