ROKETSAN fabrikasını gezdik: ‘Yaptıklarımız mazlum halklar için de kıymetli’

Tayfun, Şimşek, Gökbora, Alpagut, Cirit, Hisar, Sungur, Orka, Atmaca... Türkiye’nin adları sıkça duyulan güdümlü ve akıllı mühimmatları ile savunma sistemlerini üreten ROKETSAN’ın fabrikasını gezdik. Bağımsız milli savunma mücadelesini anlatan Genel Müdür Murat İkinci’den dikkat çeken mesajlar...

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nın vurucu gücü ROKETSAN (Roket Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi), fabrikasının kapılarını gazetecilere açtı. Türkiye Basın Federasyonu’nun ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci ile buluşmasına Aydınlık da katıldı.

14 Haziran 1988’de “TSK’nın roket ve füze ihtiyaçlarının karşılanması, ülkemizde roket ve füze tasarımı, geliştirilmesi ve üretimi konularında lider bir kuruma sahip olunması” amacıyla devlet kararı ile kurulan ROKETSAN’ın Ankara Lalahan’daki tesisi göz kamaştırdı. Genel Müdür İkinci, ROKETSAN çalışmaları ve Türk savunma sanayisinin geldiği aşama hakkında bilgiler verdi.

Aydınlık Gazetesi Ankara Haber Müdürü Aykut Diş, ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci ile Tayfun balistik füze atış rampası önünde.

‘DIŞA BAĞIMLILIK NEREDEYSE YOK’

Türkiye’nin son zamanlarda adları sıkça duyulan güdümlü ve akıllı mühimmatları ile savunma sistemlerinin tamamına yakınını üreten ROKETSAN’ın Genel Müdürü Murat İkinci dün gazetecilerle bir araya geldi. Sinan Burhan’ın başkanlığını yaptığı Türkiye Basın Federasyonu’nu kabul eden İkinci, ROKETSAN’ın Ankara Lalahan’daki üretim üssünü gezdirdi.

Öncesinde bir sunumla “Çelik Kubbe” de dahil soruları yanıtlayan İkinci, Türkiye’nin olağanüstü durumlarla kendi kapasitesiyle başa çıkabilecek, milli ve bağımsız bir savunma sanayisine kavuştuğunu söyledi. “Özellikle son 10 yılda yapılan çalışmalarla dışa bağımlılık neredeyse yok.” dedi.

İKİ TEMEL AMAÇ

İkinci, “İki temel amacımız var. Birincisi Türk Silahlı Kuvvetlerinin sahip olduğu silah sistemlerini dünyanın en iyisi olarak geliştirmek. İkincisi de bu sistemlerin dost ve kardeş ülkelere ihracatını yaparak elde edilen artı değeri AR-GE ve üretim kapasitesinin arttırılmasında kullanmak.” diye başladı.

İkinci, ROKETSAN’ın ekonomik katkılarına değindi. En hızlı büyüyen ikinci savunma sanayi şirketi olduklarını vurguladı. Elliye yakın ülkenin ROKETSAN ürünlerini memnuniyetle kullandığını paylaştı. İkinci, ROKETSAN ürünleri, AR-GE faaliyetleri, ticari ilişkiler, uluslararası başarılar ve gelecek planlarına dair de konuştu.

‘COĞRAFYA ATEŞ ÇEMBERİ’

İkinci, “Asıl kaynağımız insan kaynağımızdır.” sözüyle ROKETSAN’da genç bir kadroyla mücadele ettiklerini bildirdi.

ROKETSAN Genel Müdürü, risklerin farkında, sorumluluklarının bilincinde olduklarının altını çizdi. “Malum coğrafya ateş çemberi. Heryerde savaş, çekişme ve tehdit. Durgun olduğu düşünülen alanlarda bile hareketlilikler var.” cümlelerini kurdu.

Murat İkinci, ROKETSAN ürünlerinde yerlileştirme ve millileştirmenin yüzde 90’ın üzerinde olduğunu kaydetti. Uluslararası alandan bir vida alırken dahi engellendiklerini açıklayan ancak bu durumu şans olarak niteleyen İkinci şöyle anlattı:

VİDADA BİLE ENGELLEME

“ROKETSAN’ın adı geçtiğinde uluslararası alandan herhangi bir ürün almamız mutlaka engelleniyor. Bir vidada bile bununla karşılaşabiliyoruz. Bu bizi tamamıyla yerlileştirme ve millileştirmeye itiyor. Özellikle son 10 yılda yapılan çalışmalarla dışa bağımlılık neredeyse yok. Türk savunma sanayisinde yerli katkı oranı yüzde 80’lerde. Bizde ise yüzde 90’ın üzerinde. Geçmişte özellikle Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra gördük. Ambargolarla bizi üretemeyecek aşamaya getirebiliyorlardı.

“İhtiyaçlarımız ya kendimiz üretiyoruz ya da yurt içindeki 2 binden fazla ortağımızdan tedarik ediyoruz. Bizim silahlı kuvvetlerimiz şuanda bizim silahlarımızla savaşıyor ve zafer kazanıyor. Başarı sağladığı sistemler de dünyanın en gelişmiş ülkelerinin üretmiş olduğu sistemler. İşte bu çok önemli.”

‘MAZLUM HALKLAR DA GURUR DUYUYOR’

Murat İkinci, tüm mazlum halklarının yüreğinin Türkiye ile çarptığını, ROKETSAN’ın başarısını onların da başarısı olarak gördüklerini belirtti. İkinci’nin şu sözleri dikkat çekti:

“Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlı olmaması çok büyük bir güç. Sizin kendinize yeten bir endüstrinizin olması, harp sahasında kullanılabilecek ürünlerinizi kendi üretebiliyor olmanız, çok büyük bir güç sağlıyor. Sadece bize sağlamıyor. İşbirliği halinde olduğumuz elliden fazla ülkeyi dolaşmışımdır. Hepsinin baktığı yer Türkiye. Bütün müslüman ülkeler, Türk cumhuriyetleri ve mazlum halkların Türkiye’nin gücü ve başarılarıyla gurur duyduğu bir olgudan bahsediyoruz.”

‘KENDİ GÜÇLERİ OLARAK GÖRÜYORLAR’

İkinci şöyle noktaladı:

“Bu anlamda Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarısı, Türkiye’nin başarısından daha büyük bir anlam ifade ediyor. Çünkü onlar aslında sıkıştıklarında destek verebilecek güçlü bir Türkiye’nin olmasını kendi açılarından büyük bir güç olarak görüyorlar.

“Yani yaptıklarımızın sadece kendi milletimiz için değil, Türkiye’yle gönül birliği içinde hareket eden bir çok ülke için de kıymetli olduğunu bilmemiz lazım. Hepsi istisnasız Türk savunma sanayisinin başarısını kendi başarısı olarak görüyor.”

Çelik Kubbe şu anda sahada

ROKETSAN ürünlerinin her türlü mevsim etkisi altında başarıyla çalıştığını bildiren Genel Müdür Murat İkinci, İran-İsrail savaşıyla merak edilen Türkiye’nin hava savunma sistemi Çelik Kubbe ile ilgili de şunları söyledi:

“Çelik Kubbemizi geliştiriyoruz. Çelik Kubbe’nin unsurları şuanda sahada. Hisar, Sungur, Alka, Siper bunlar hep sahada. Sayıları artıyor. Birbirlerine entegre, ortak bir komuta kontrol merkezi tarafından insan faktörüne çok fazla ihtiyaç duymadan kullanılabilecek aşamaya doğru ilerleyecek. Ne zaman bitecek? Bitmeyecek. Çünkü tehditler değişiyor. Onun da devamlı gelişmesi lazım.”

Sonraki Haber