Sanatın toplumsal işlevi

Almancadan, Ruşen Eşref Yılmaz’ın dilimize çevirdiği Kazimir Maleviç’in Nesnesiz Yeryüzü kitabı çıktı.

Sanat alanının en büyüklerinden biri, sanatçı ve kuramcı Maleviç’in Siyah Kare adlı yapıtıyla sanat tarihine önemli bir yere sahiptir.

Sanatın en dip noktalarında gezinerek, köktenci ve eleştirel yaklaşımlarıyla önemli saptamalar yapıp çözümlemelerle bilinci açan temel savlarıyla öne çıkan Maleviç’in yapıtı; dünya sanat ortamında büyük yankı yaratmıştır. Sanatçı vargıları kapsamında gösterge bilimin olanaklarını kullanırken, bilinç ve bilinçdışına uzanan göndermeleri ve sanatı irdeleyen derin gözlem ve yorumlarıyla doğruluğun ipuçlarını vermektedir.

Maleviç, duygular aracılığıyla açığa çıkan arzu ve düş gücünün denetimsizliğinde ortaya attığı “Süprematizm” kavramıyla sıfır biçimin dipsiz uçurumlarında okuyucuyu yolculuğa çıkararak “hakikat”i sorgular, tinsellik düzleminde gerçekliğin bilinmeyen olası anlamını arar.

Yazar; “Gerçekçi bir sanatçının çalışması, doğayı olduğu gibi yeniden üretir ve onu uyumlu, organik bir ‘bütün’ olarak sunar. Doğanın böyle bir yeniden üretiminde hiçbir yaratıcı unsur saptanmaz, çünkü yaratıcı unsur doğanın değişken olmayan bireşiminde değil, daha çok değişken kavrayışın bireşimindedir.” diye yazar kitabında.

Maleviç’in Nesnesiz Yeryüzü kitabı, sanatın toplumsal işlevinin sorgulanmasını da içeren,  sanat tarihini yeniden oluşturma yolunda atılmış bir adım.

Sonraki Haber