Faiz süreci kısa sürsün

Hafize Erkan Başkanlığındaki Para Politikası Kurulu faizi beklentilerin 5 puan altında belirledi. Piyasa döviz üzerinden tepki verdi. Yüksek faiz politikasının geçici olması ve makro ihtiyati tedbirlerde sadeleşme bekleniyor.

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 650 baz puan artırarak yüzde 15'e çıkardı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Kurul'dan yapılan açıklamada, "Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir." ifadelerine yer verildi.

Küresel ekonomide enflasyonun düşse de halen uzun dönem ortalamalarının çok üzerinde seyrettiği aktarılan duyuruda, bu nedenle, bütün dünyada merkez bankalarının enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almakta olduğu kaydedildi.

FİYATLAMA DAVRANIŞLARI İÇİN YETERLİ OLACAK MI?

Duyuruda, Türkiye'de, yakın döneme ilişkin göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret ettiği belirtilerek, bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet enflasyonundaki katılığın belirleyici olduğu aktarıldı. Kurul'un, bu unsurlara ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngördüğü ifade edilen duyuruda, "Kurul, politikafaizini, enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir." denildi.

LİRALAŞMA YERİNE SADELEŞME Mİ?

Duyuruda, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği bildirilerek, "Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.

Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliğinin artacağına dikkatin çekildiği duyuruda, bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB'nin cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edeceği vurgulandı.

Duyuruda, Kurul'un, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştireceği belirtilerek, "Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır." mesajı dikkat çekti.

Ekonomi yönetimi Körfez'de
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz (sağ 2) ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek (sol 2), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapacağı ziyaret öncesi, bir günlük çalışma ziyareti gerçekleştirmek üzere başkent Abu Dabi’ye geldi. Yılmaz ve Şimşek'i Presidential Flight Havalimanı'nda BAE Adalet Bakanı Abdullah Sultan bin Awad El Nuaimi (sağda), Türkiye’nin Abu Dabi Büyükelçisi Tugay Tunçer (solda) karşıladı.

ZIPLAYAN KURA ŞİMŞEK MESAJI

Faiz lobisi olarak tanımlanan sıcak para merkezleri faizin en az yüzde 20 seviyesine çekilmesini istiyordu. Yüzde 40 talep edenler de vardı. Ancak Hafize Erkan başkanlığındaki Kurul üreticiyi düşünerek faizi makul bir orana çekti. Bundan sonra da enflasyondaki gelişmelere göre artış yapılabileceği iması yaptı. Kararın ardından dolar kuru yüzde 3'ten fazla yükselerek 24.60 TL'nin üzerine çıktı. Kamu bankalarının faiz kararı öncesi döviz aldığı öne sürüldü.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi felsefelerinin temelinin teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayandığını belirterek, "Bugün Merkez Bankasının aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek." ifadesini kullandı.

Şimşek, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez ön koşul olduğunu vurgulayarak, bunun bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı diğer yandan da verimlilik artışıyla sağlanabileceğini bildirdi. Şimşek, yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etkenin öngörülebilirlik olduğuna dikkati çekerek, "Finansman koşulları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir." mesajı verdi.

'SERMAYE AKIMI SAĞLANACAK'

Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası, kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası, piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi ve dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesinin Türkiye'ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacağının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: "Bu yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür. 2002 yılından beri iktidarda olan hükümetlerimizin hükümet programlarındaki ekonomi politikalarında yer aldığı ve en son seçim beyannamemizde de ifade edildiği üzere, ekonomi felsefemizin temeli teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayanmaktadır. Bugün Merkez Bankasının aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek."

İTO: KREDİ SÜREÇLERİ RUTİNE DÖNMELİ

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, TCMB faiz kararının para politikası refleksini güçlendirdiğini belirterek, "Bize göre şimdi önemli olan bankaların kredi süreçlerinin rutine dönmesi." ifadesini kullandı. Avdagiç, TCMB'nin politika faizini piyasayı yansıtacak bir seviyeye çıkarma kararını makul ve normal karşıladıklarını vurguladı. Avdagiç, faiz, kur ve enflasyon üçlüsü ne kadar önemliyse üretim, istihdam ve ihracat üçlüsünün de en az o kadar önemli olduğunu ve bunlardan feragat edemeyeceklerini belirterek, şunları kaydetti: "Bankaların kredi süreçlerinin rutine dönmesine ihtiyaç var. Parasal sıkılaştırma, üretim bantlarını yavaşlatmamalı. Politika faizi seviyesi, üretim ve ticarete yönelik bir dizi tedbirle desteklenmeli. Merkez Bankası'nın stratejik yatırımları destekleme mesajını da değerli buluyoruz. İnanıyoruz ki ortaya konulacak öngörülebilir, kolay anlaşılır ve eş güdümlü bir politika seti, reel sektörün de önünü açacaktır."

İSO: MERKEZ BANKAMIZI DESTEKLİYORUZ

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, faiz kararına yönelik şu ifadeleri kullandı: “Sanayiciler olarak çok önemsediğimiz finansal istikrar, zorlu küresel ekonomik ortamda biz sanayicilere yatırım ve üretimde öngörüde bulunma imkanını veren en değerli konudur.

Belirsizliklerle dolu küresel dünyada finansal istikrarın daha dikkatle sürdürülmesi gereken bir dönemden geçerken, Merkez Bankamızın bunu sağlamaya yönelik her çabasını İSO olarak desteklediğimizi özellikle belirtmek isterim. O nedenle bugün alınmış olan kararı, Türkiye ekonomisinin önündeki birçok fırsatları tamamlayıcı unsur olarak gördüğümüz finansal istikrarın oluşmasına ve istikrarlı bir şekilde sürdürülmesine dönük atılmış bir adım olarak görüyoruz.

Merkez Bankamızın bugünkü kararını, ülkemizin en acil ekonomik sorunu haline gelen enflasyonla mücadelenin de kararlılıkla sürdürüleceğine yönelik verilen bir mesaj olarak değerlendiriyor ve değerli buluyoruz. Söz konusu mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için, ekonominin sağlıklı işleyişi açısından hayati önem taşıyan kamu maliyesi ve bankacılık sistemi gibi alanlarda da akılcı ve tutarlı politikaların hayata geçirileceğine, böylece büyümenin yüksek olduğu kadar nitelikli ve sürdürülebilir bir zemine oturtulacağına da inanıyoruz. Alınan bu karar ile birlikte orta vadede başta enflasyonla mücadele olmak üzere finans piyasalarının ve onun beraberinde reel sektörün arzuladığı kalıcı bir finansal istikrar döneminin başlamasını arzu ediyoruz. Böylece finans kalitesinin ve finansa ulaşabilme imkanlarının artacağına inanıyoruz.”

ASKON: POLİTİKANIN GEÇİCİ OLDUĞUNU UMUYORUZ

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, faiz kararına ilişkin şunları ifade etti: “Seçimlerden sonra yeni ekonomi kabinesi ile birlikte faiz artış sinyalleri günler öncesinden verilerek, gerek vatandaş nezdinde ve gerekse piyasalar bu artışa hazır hale getirilmişti. Bu yönde beklenti oluşmuş, faizlerin ne kadar artacağına yönelik tahminler yapılır olmuştu. 6.5 baz puan artış ile yüzde 15'e çıkartılmasına yönelik alınan bu karar ile beklentinin gerçekleşmiş olduğunu gördük. Merkez Bankası’nın açıklamış olduğu kararı ASKON olarak enflasyonu baskılama ve yabancı sermayenin ülkemize çekilmesine yönelik hamlelerden biri olarak değerlendiriyoruz. Faiz artışları kısa vadeli geçici çözümlere yönelik hamledir. Faiz artışı geçmişte olduğu gibi ülke ekonomimize katma değer açısından bir artı getirmeyecektir. Nitekim gelişmiş ülkelerde faiz oranlarını çift hanelerde görmemekteyiz. Ülkemizde bu oran zaten yüksek seviyede idi. Emekçiden alan bu sistem üretimde durgunluğa, özellikle özel sektörde yatırımın ve istihdam artışının yavaşlamasına vesile olabilecektir. Ve yine hazineye ve bankalara da yükü olacaktır. Enflasyonun yüksek seyirlerde olduğu bu atmosferde bu politikanın geçici olmasını umuyor, ülke ekonomimize patinaj yaptıracak bu politikaların yerine kalıcı, sürdürülebilir, nitelikli, katma değerli projelere odaklanarak alın terinin öncelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ha keza bu bağlamda faiz artırmadan da yapılacak reformlar ile güven ekonomisinin tesisi, öngörülebilirlik ve alın terinin finansa erişiminin sağlandığı bir ortamında gerçekleştirilebileceği kanaati içerisindeyiz.”

LATİFOĞLU: LİRALAŞMA DEVAM, ÜRETİME DESTEK SÜRECEK

Yazarımız Serhat Latifoğlu'nun faiz karaına yönelik görüşleri ise şöyle oldu: “Beklentimize paralel bir şekilde 15'te karar kıldı. Doğru bir adım attı. Yavaş yavaş kontrollü bir şekilde artışlara devam edeceğimi Kurul metninden anlıyoruz. Enflasyonun hedeflendiği belli. Burada açıklanan metinde bu hedefleniyor, belirtilmiş. Enflasyonun kaynağı olarak üç ana maliyet kaleminden söz edilmiş. Hizmetler tarafındaki enflasyon yüksek, maliyet yönlü baskılar var ve yurt içi talepteki güçlü seyir. Anlaşılan bundan sonraki süreçte enflasyonun düşürülmesi için bu üç ana konuya odaklanılacak. Orta vadede de hedef yüzde 5. Yani enflasyonun buraya düşürülmesi. Metnin sonunda mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçeveyi devam ettireceğiz deniliyor. Ama bunun işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştireceğiz, deniliyor. Yani bazı düzenlemeler yapılacak bankalarla ilgili. Bunu da bekliyorduk ama sanıldığı gibi Liralaşmadan vazgeçme ve tamamen serbestleşme yok. Genel metinden Türkiye Ekonomi Modeli devam ediyor, Liralaşma devam edecek, var olan para politikasında güncelleme yapıldı. Bu adımdan şu anlaşılıyor. Piyasanın önce tepkisi ölçülecek bundan sonraki adımlar ona göre devam edecek. Bundan sonra belki bir 5 puan daha gelebilir ama söylemek için erken. Piyasanın tepkisine bakılacak. Makro ihtiyati tedbirlere bakılacak bankalarla yapılacak toplantıda geri dönüş alınacak. Ardından da Sayın Kavcıoğlu ile birlikte bazı adımlar atılır. Yeni önlemler gelebilir. Sadece gevşetme değil yeni önlemler gelebilir var olan bazı önlemler kaldırılabilir. Bence olumlu bir adım atıldı. Ben faizin artırılmamasından yana da olsam büyük bir faiz artışı yapılmadı. Büyüme yönünde ve üretimi destekleyen politikalar devam edecek. Tüketimde önlemler alınacak. Bu anlaşılıyor.”

Sonraki Haber