Türk Kızılay Başkanı: 'Küresel seferberlik başlatmak zorundayız'
Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Taliban sonrası Afganistan'da derinleşen insani krizin ve bunun doğuracağı muhtemel göç dalgasının İran'dan başlayarak Avrupa'ya kadar tüm ülkeleri etkileyeceğini belirterek "Küresel bir seferberlik başlatmak zorundayız." dedi.
Afganistan'daki insani ihtiyaçları yerinde gözlemlemek amacıyla başkent Kabil'e 4 günlük ziyaret gerçekleştiren Kınık, ülkede yaşanan kriz ve bunun önüne geçmek amacıyla planlanan yardım çalışmalarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Temasları kapsamında Taliban yönetiminin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki'nin yanı sıra çeşitli STK'lerle bir araya geleceğini kaydeden Kınık, ziyaretinin hedefiyle ilgili "Amacımız buradaki insani durumla ilgili daha detaylı bilgi almak ve bundan sonra uygulayacağımız insani programların buradaki paydaşlarımız ve devlet otoriteleri nezdinde kolaylaştırılmasını sağlamak." dedi.
"ÜLKEDE CİDDİ SORUNLAR YAŞANIYOR"
Kınık, Taliban'ın 15 Ağustos 2021'de ülke yönetimini devralmasıyla kesilen uluslararası yardımlarla derinleşen sosyoekonomik krize ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Geçiş hükümetinin de bu konuyla alakalı henüz hazır olmaması nedeniyle bugün ülkenin çok büyük bir kısmında açlık, yoksulluk, eğitim, sağlık, beslenme, barınma, temiz içme suyuna erişim, Kovid-19 gibi bütün dünyayı etkileyen küresel pandemi alanlarında çok ciddi sorunlar ve zaaflar yaşanıyor. Dünya kamuoyuna Afganistan'daki dramı daha detaylı şekilde anlatmamız gerekiyor. Kamuoyunun gündeminde daha fazla tutmamız gerekiyor. Buradaki insan ızdırabının savunuculuğunu yapmamız gerekiyor. Temel gayemiz bu."
"KÜRESEL BİR SEFERBERLİK BAŞLATMAK ZORUNDAYIZ"
Afganistan'daki krizin sadece komşu ülkeleri değil, dünyanın her bölgesini etkilediğini ve uluslararası toplumun çözüm için harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Kınık, şöyle devam etti:
"Bu anlamda koruma ve önleme temelli insani çabalar, bu krizin büyümesini ve bu krizin göç gibi güvenlik gibi ikincil, üçüncü ve dördüncül etkilerini önleyebilir. Bunun maliyeti bugün çok çok düşük ama önümüzde sayılı aylar var ve insani kriz için geri sayım yapıyoruz. Önümüzdeki yaz dönemine kadar bu krizi eğer dindiremezsek, soğutamazsak bu ateşi, bu bize kesinlikle bir göç dalgası olarak gelecek. Dolayısıyla yapmamız gereken bu krizin, aç insanların, sağlık hizmeti alamayan insanların, korunmaya muhtaç olan insanların, yetimlerin, yoksul insanların, bu acısını dindirebilecek küresel bir seferberlik başlatmak zorundayız."
İRAN'DAN AVRUPA'YA KADAR BÜTÜN ÜLKELERE İLAVE GÖÇ BASKISI
Kınık, insanların gelecekten ümit kesmesinin, işlerini kaybetmesinin, çocukların açlıktan ölmesinin yaza doğru göçü artırabileceğine dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Bu hat üzerindeki İran'dan Avrupa'ya kadar bütün ülkelere ilave göç baskısı anlamına gelir. Şu anda bu insanları kendi ülkelerinde korumamız ve burada bu insanlara insani destek sağlamamız mümkün. Elimizi insani yardım aktörleri olarak biraz çabuk tutabilirsek, bu kış şartlarında elimizi uzatabilirsek ve buradaki ihtiyaç sahibi insanlara insani yardımlarımızı ulaştırabilirsek, önümüzdeki bahar ve yaz aylarında oluşabilecek bu göç dalgasını engelleme veya azaltma imkanımız olabilir. Aksi halde, bunun daha kaotik boyutlara çıkması mümkün."
"İYİLİK TRENİ AFGAN HALKINA YARDIM ELİ"
Türkiye'nin gönderdiği bu hafta içinde Afganistan'a ulaşacak 700 tonun üzerinde insani ihtiyaç malzemesini taşıyan "İyilik Treni"ni, "Afgan halkına Türk halkından yardım eli." olarak niteleyen Kınık, Türk Kızılay'ın ülkenin 34 vilayetinde yardım faaliyetleri yürüttüğünü ve bunun artarak devam edeceğini söyledi.
Kınık, Türk Kızılay olarak özellikle son 20 yılda 2,1 milyon kişiye 10 milyon doların üstünde yardım yaptıklarını belirterek şöyle devam etti:
"Öncelikle Afganistan genelindeki acil insani ihtiyacın karşılanması noktasında elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Bu ihtiyaçlar ağırlıklı olarak gıda, beslenme, su, sanitasyon, hijyen, sağlık hizmetleri, eğitim ve psikososyal koruma ve geçim kaynaklarının geliştirilmesini kapsıyor. Özellikle sağlık hizmetleri noktasında tıbbi sağlık malzemeleri, ilaç, ekipman gibi ihtiyaçlar var. Burada hasta, yaralı ve ileri cerrahi ve tıbbi bakım gerektiren birtakım hastalar var. Bunların tedavileri için birtakım projeler yapıyoruz. Buraya gönüllü hekimlerimizin getirilmesi gibi."
Türkiye'de yaşayıp Afganistan'a geri dönmeye gönüllü olanlara iş imkanları sağlamak için projeler yürüttüklerini kaydeden Kınık, "Burada çok ciddi sıkıntılar yaşandı. Sellerden, doğal afetlerden, iç göç, dış göç, savaşların oluşturmuş olduğu ortamlar, sağlık ihtiyaçları, çok ciddi sıkıntılı dönemler geçirildi. Bu dönemlerde, elimizden geldiğince Afganistan'da kardeşlerimizin yanında olmaya çalıştık." dedi.
Taliban'ın 15 Ağustos 2021'de ülke yönetimini devralmasının ardından Türk Kızılay, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) gibi kurumlar ve Türkiye merkezli birçok insani yardım kuruluşları başkent Kabil başta olmak üzere Afganistan'ın birçok vilayetinde yardıma muhtaç binlerce aileye gıda ve giyecek yardımı yapmıştı.
AFGANİSTAN YARDIM BEKLİYOR
Taliban sonrası Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve ABD Merkez Bankası, Afganistan'ın uluslararası fonlara erişimini kesti.
Özellikle geçen yaz aylarında artan çatışmalar ve istikrarsızlık nedeniyle zor günler geçiren ülkede söz konusu yardımların kesilmesiyle ekonomi içinden çıkılamaz bir hal aldı.
Afganistan'da işsizlik, fakirlik ve açlık alarm verici seviyelere ulaştı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Afganistan'da akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalan kişi sayısının kış aylarında 22,8 milyona yükselmesinin beklendiğini duyurmuştu.
Ülkedeki insanlık dramına dikkati çeken uluslararası toplum yardım çağrıları yaparken Dünya Bankası 280 milyon dolarlık rezervin Afganistan için kullanılmasına imkan tanımıştı. Ancak söz konusu paranın yaklaşık dörtte biri Afganistan Merkez Bankasına ulaşabildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada, BM'nin Afganistan'a yardım için bu yıl 5 milyar dolara ihtiyacı olduğunu belirterek Dünya Bankasına "dondurulan 1,2 milyar doları serbest bırakması" çağrısı yapmıştı.
ABD'de Başkan Joe Biden yönetimi ise Afganistan'a 308 milyon dolarlık insani yardım ve 1 milyon doz Kovid-19 aşısı göndereceklerini bildirmişti.
Uluslararası Çalışma Örgütüne göre, Taliban sonrası Afganistan'da 500 bin kişi işinden olurken bu sayının 2022'nin ortalarında 900 bine çıkabileceği ifade edilmişti.