Türkiye Güney Afrika’da Doğu’ya selam verdi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Güney Afrika’da Rus ve Çin liderleri ile görüşmelerinde, bundan sonraki sürece ilişkin kritik değerlendirmelerin yapıldığı belirtildi. Rusya uzmanı Salih Yılmaz, Trump’un da açıklamalarıyla toplantıyı sabote etmek istediğini vurguladı

Türkiye, güvenlik krizini Rusya ile ekonomik krizi Çin ile çözmeye karar verdi. ABD’nin de oldukça rahatsız olduğu Güney Afrika’daki görüşmelerde önemli kararlar alındığı bildiriliyor.
Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz, Erdoğan’ın Rus lider Vladimir Putin başta olmak üzere Güney Afrika’da yaptığı görüşmelere ilişkin Aydınlık’a konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump’un Türkiye ile ilgili açıklamasını, tam da Erdoğan’ın Çin ve Rus liderle yaptığı görüşme sırasında yaptığına dikkat çekti. Trump’un “toplantıyı sabote etmeyi amaçladığını” söyleyen Yılmaz, “Dışişleri Bakanı, BRICS’e odaklanmak yerine ABD’ye cevap vermek zorunda kaldı” dedi, “ABD, Güney Afrika’da olacakları gördüğü için, Çin’e yaptırımları hafifletecek kararları da senatodan sessiz sedasız geçirdi. Bu yapılan, Çin’in Türkiye’ye yakınlaşmaması için bir tavizdi.”
‘İKİ BÜYÜK HASSASİYET’
Türkiye’nin son iki yıldır iki büyük hassasiyetle uğraştığını, bunların birinin ekonomik bir diğerinin ise milli güvenlik olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye’nin söz konusu toplantılarda çözüm aradığına işaret etti. Yılmaz, Türkiye’nin son dönemde yaptığı gibi güvenlik hassasiyetlerini gidermek için Rusya ile işbirliği yaptığını ve yapmaya devam edeceğini, ekonomik saldırıları önlemek için de Çin ile bir kanal açma projesi başlattığını açıkladı. Yılmaz, Çin ile bu kanalı da BRICS toplantısıyla açtıklarını, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu doları Çin üzerinden alabileceğini belirtti.
ERDOĞAN - PUTİN NE KONUŞTU?
Çin ile işbirliğinde mutabakata varıldığını ve sürecin işlediğini belirten Yılmaz, Erdoğan-Putin toplantısının ayrıntılarını da anlattı. Yılmaz, “Erdoğan ile Putin arasındaki görüşme Suriye ağırlıklı geçti. İdlib sınırları içerisinde güvenli alana saldırı yapılmaması konusunda bir görüş birliği olduğunu söyleyebilirim” dedi.
İki ülke görüşmesinde mülteci konusunun da ele alındığını belirten Yılmaz şunları söyledi:
“Rusya yakın dönemde bir mülteci merkezi kurdu. Suriye’ye dönecek mültecilerin yerleştirlmesi içiğn. Suriye, merkezde Türkiye ile çalışmak istiyor. İki ülke işbirliği konusunda bir uzlaşı sağladığını söylemek mümkün. Askeri anlamda da işbirliği var.”
‘İRAN’A YAPTIRIMDA İKİ ÜLKE PARALEL’
Türkiye ve Rusya arasında İran’a yaptırım konusunun da ele alındığını bu konuda iki ülkenin paralel görüşlere sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, şöyle devam etti: “İki ülkenin birlikte hareket edecekleri husus şu. Birleşmiş Milletler İran’a yaptırım kararı almadığı sürece Türkiye ile Rusya bu yaptırımları uygulama konusunda uzlaştı. Erdoğan’ın ‘İşbirliğimizi kıskanıyorlar’ söyleminin arkasında ABD’nin Türkiye-Rusya ilişkilerinden duyduğu rahatsızlık var.”
Yılmaz’a göre, ABD, Türkiye’yi Rusya’ya alan açmakla suçluyor. Yılmaz şunları söyledi:
‘TÜRKİYE RUSYA’YA ALAN AÇIYOR’
“ABD, Türkiye’nin Rusya’ya enerji koridoru açmasından büyük rahatsızlık duyuyor, Suriye’de başarısızlığın nedenini iki ülke işbirliğine bağlıyor. Dolayısıyla Türkiye de hedef haline geliyor. NATO toplantısında AB ülkeleri ABD’yi bu konuda eleştirdi. Türkiye’ye bu kadar baskının Rusya - Türkiye ilişkisini geliştirdiğini, bunun da Rusya’ya, hem Ortadoğu’da hem de diğer bölgelerde alan açtığını söylediler. Trump’ın açıklamasına bakarsak ABD’de de şok hali var. Pompeo, Trump’un haberinin olmadığını savundu. Bu tam bir skandal.”
‘BRICS, TÜRKİYE’Yİ İSTİYOR’
BRICS ülkelerinin yaptığı toplantıya Türkiye’nin çağırılmasının önemli anlamlar içerdiğini, iki tarafın da talep ve isteği çerçevesinde ilişkileri geliştirmek istediğini söyleyen Yılmaz, “BRICS Türkiye’yi yanında görmek istiyor” dedi.
“BRICS için Türkiye, Batı’ya açılan kapı ve ekonomik bir genişleme alanı. Bu kolay bir süreç değil, Türkiye gibi Batıya endeksli bir ülkenin, Doğuda kurulmuş bir öğüt içerisinde olması kolay değil. BRICS, ‘Türkiye’yi dahil eder, entegre edersek, daha güçlü olacağız, etki alanımızı artıracağız’ diye bakıyor. Bu da Türkiye’nin doğu ile ilişkilerini geliştirecektir. Bu bir tetikleme yapabilir, Türkiye’nin diğer doğu örgütleriyle işbirliğini güçlendirebilir. ABD bu politikalara devam ederse, Türkiye’nin doğu örgütleriyle işbirliği daha da kolaylaşabilir.”

Sonraki Haber