Urla’da Üretim Devrimi Kurultayı: Kooperatiflerden vergi alınmasın

İzmir Urla Barbaros Köyü'nde Vatan Partisi öncülüğünde yapılan Üretim Devrimi Kurultayı'nda tarımdaki sorunlar konuşuldu. Üreticiler, “Kooperatiflere şirket muamelesi yapıyorlar. Kooperatiflerden vergi alınmaması konusunda hükümetimizden destek bekliyoruz.” dedi.

Urla’nın Barbaros mahallesi, geçen pazar günü bayram yeri gibiydi. Caminin olduğu köy meydanı bayraklarla donatılmış, ses düzeni kuruyor, plastik sandalyeler diziliyor, pankartlar rüzgâra karşı güle oynaya asılıyor, ses düzeni kuruluyor, bir heyecan bir telaş… O gün, Vatan Partisi Üretim Devrimi Kurultayı, köy meydanında yapılacaktı. Günlerdir süren hazırlıklarda, Öncü Gençlik, Öncü Kadın, Urla ilçesinden, İzmir il örgütünden partililer vızır vızır gelip gitmiş, mahalle halkının kapısını çalmış, etkinliğe davet etmişti. Konuşmacı isimleri yazıldı, masa düzeni tamamlandı, konuşmacılar yerlerini aldı, İlçe Başkanı Ayşegül Batıgün, saat 13:30’da “Kurultayımız başlıyor” duyurusunu yaptı. “Urlamız tarım, balıkçılık ve turizm ile geçimini sağlayacak durumda. Beslenme ve gıda güvenliği bağımsızlığımız için tarıma önem vermemiz gerekiyor. Amacımız Atatürk’ün dediği gibi üreticileri baş tacı yapmak” sözleriyle açılış konuşmasını yaptı.

TÜRK VE YÖRÜK KÖYÜYÜZ

Adını köyünden almış muhtar Barbaros Ersan, gururla köyünü tanıttı, “Türk ve Yörük köyü olarak en eskilerden biridir. Geçimi tamamen üzüm kavun tütün ile geçinen bir köydür” dedi ve üretimin zayıflığında değindi: “Gün geçtikçe tarım azalmaya başladı. Hayvancılık çok az, az üretiliyor. Yüzeysel su göletlerimiz var. Kuru tarımdan ziyade sulu tarıma destek veririz” Yörede tütün varmış, kota gelince bitmiş. Hayvancılık varmış, kara keçiye yasak gelmiş, büyükbaş hayvana yem yetiştirememişler. Köyün 250 hanesinden neredeyse yarısı emekli. Gençler, tarım ve üretim olsa çalışmaya hazır, çıkış yolu arıyor.

Kurultayda üretimin teorik ve pratik süreci ele alındı, üretim ekonomisi yerine para ekonomisi geçince felaketin de başladığı vurgulandı. Konuşmacılardan Yrd. Doç. Dr. Aydın Yaka, içinden çıkmaya çalıştığımız sarmalı şu sözlerle özetledi: “Son dönemdeki neoliberal ekonomik anlayış, dünyaya egemen oldu. Para, amaç haline gelmiştir. Bu iş ABD’nin işine geliyor, parası rezerv paradır. ABD’nin parası, ürettiklerinden daha değerlidir. Dolar her şeyi alıp götürmektedir. ABD kârlıdır. Dolayısıyla bir üretim ekonomisi değil para ekonomisi hâkim olmuştur. Bizim gibi ülkelerin aleyhinedir. Üretim gücünüz yoksa askeri ve siyasal gücünüz yoktur. Amerika’nın borusu üretim yüzünden ötüyor.”

MODEL OLUŞTURACAĞIZ

Barbaros Tarımsal Ürünler Kooperatifi Başkanı Tolga Ersan, “Üretmeden, çalışmadan, yorulmadan çalışan toplumlar önce haysiyetlerini sonra istikballerini kaybeder demiş Atatürk” diye sözlerine başladı. Her şey yakınmakla değil, üretmekle yoluna girecekti. Başlıca dertlerini dile getirdi Ersan, “Kooperatiflere şirket muamelesi yapıyorlar. Kooperatiflerden vergi alınmaması konusunda hükümetimizden destek bekliyoruz” dedi.

GERÇEK METAVERSE DEĞİL

Biz diğer yerel örgütlenme örneğini, kısa adı BU KÖY DER olan, Batı Urla Köyleri Çevre Koruma Güzelleştirme Kalkındırma Derneği Başkanı Aşkın Yaka verdi. Derneği 12 yıl önce kurmuşlardı. Şehir merkezine yakın oldukları için kentin nüfus baskısı altında olduklarından şikâyet etti. Tarım arazilerine karşı duyarsızlıktan, tarım arazisinin “arsa” yapılmasından dertliydi. Ancak, karamsarlığa karşıydı. “Atalarımızdan gelen tarım ve hayvancılık gelirlerini neden aracılara verelim? Neden battık bittik diye yakınalım? Bir Cumhuriyet Devrimi görmüş ülkede bizim bunu söyleme hakkımız yok. Bizlerin hâlâ onuru var, enseyi karartmamalıyız. Gerçek metaverse’de değil, gerçek bu topraklarda, tarlada tezgâhların üzerinde duruyor” diye konuştu.

BİN KAYGI BİR BORÇ ÖDEMEZ

Ümit Demirtaş, Barbaros’un bilge çocuklarından, emekli Türkçe öğretmeni, çiftçi. Bir ekonomi tezi sunarcasına hazırlamıştı konuşmasını. Halk ozanlarından, Kutadgu Bilig’den alıntılarla zenginleştirdi sunumunu. “Bin kaygı bir borç ödemez” atasözüyle başladı konuşmasına, “Bir şeyleri eleştirmekle iş bitmiyor. Bilgimiz, görgümüz, yeteneğimiz ölçüsünde düzeltmemiz, çıkış yolları aramamız gerekiyor. Bu çıkış yolunu nasıl bulabiliriz en büyük yardımcımız ortak akıldır. Suyun mermeri aşındırmasının sırrı suyun sertliğinde değil akmasında ki ısrardadır” dedi.

KAYNAKLAR NEREYE AKACAK

Son konuşmacı Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Çağdaş Cengiz’di. “Barbaros köyünü Barbaros köyünden göremeyiz” diye söz başlayan Cengiz, açıyı genişletti, Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri ele aldı. Neoliberal modelin tarımı ve ekonomiyi bugünkü sıkıntıya soktuğunu söyleyen İl Başkanı, “1980 sonrası Türkiye üreticilerin kambur ilan edildiği, ama özellikle köylüye destek akçelerinin kaldırıldığı, işçi ücretlerinin kısıldığı, 24 Ocak kararları ile üreticiden alınanların mafyaya verildiği dönemdir” dedi ve “Temel mesele kaynaklar nereye akacak?” diye sordu. Cevabı netti: Sıcak para çözüm değil! Üretim Asya’ya kaydı. Çin, Rusya, Hindistan, yakın zamanda Vietnam Laos Kamboçya’ya kayıyor. Sıcak paracıların iktidar olduğu dönem bitmiştir. Sıcak paracıların iktidarını ABD iktidarı belirliyordu. Bitti o dönem artık.” dedi ve ekledi: “Yeni dönemde meclisin üretimi esas alacak, öz kaynaklara sahip çıkacak bir milli hükümete ihtiyacı vardı. O mecliste üreticiler, çiftçiler yer almalıydı, alacaktı.”

GEÇMİŞTEN GELECEĞE

Üretim Devrimi Kurultayı’nın bir sloganı da “Halıya basanlar değil ayağı toprağa basanlar, eli tornaya gidenler iktidar olacak.” Vatan Partisi pankartının hemen yanında bir başka levha var, sabit! Köyün Çanakale’ye şehit verdiği evlatlarının listesi. Minnetle anıyorlar. ÜDK masasının arkasında köy caminin minaresi, hemen girişin önünde Türk bayrağı dalgalanıyor. Vatan Partisi İl Başkanı Çağdaş Cengiz, “Üretici mecliste olacak, milli hükümette yerini alacak” derken, üreticinin tarihteki kökleri, geleceği aynı fotoğrafta buluştu.

Barbaros köyünün pek çok özelliğinden biri de Köy Enstitülü öğrencilerle akrabalıkları. Köyden ilk grup 8 kız, 8 erkek öğrenci olarak belirlenmiş ve öğretmen çıkmışlar. İşte o 16 gencin çocukları, köye Cumhuriyet ışığını taşımış.

Sonraki Haber