Uzmanlar NATO Zirvesi'ni değerlendirdi: Risk almayalım

NATO Madrid Zirvesi’nde 2030 stratejik planı belirlenecek. Emekli Tümamiral Dr. Kutluk, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya için risk almaması gerektiğini söyledi. Emekli Tuğgeneral Doç. Dr. Erenel de, ABD'nin Arktik'te ağırlık artırarak Rusya’ya karşı yeni cephe açmayı hedeflediğini ifade etti.

NATO’nun Madrid Zirvesi başladı. Yarın sona erecek zirvede en önemli konu başlıkları Ukrayna krizi, yükselen Çin ‘tehdidi’ ve İsveç ile Finlandiya’nın NATO’ya üyelik süreci. Türkiye’nin, teröre verdikleri destekten dolayı üyelik konusunda olumsuz tavır belirtmesi, NATO’da tartışma konusu oldu. Açıklamalarda “Türkiye’nin talep ve kaygılarını anlıyoruz.” denilse de terör örgütü PKK’nın propagandası yapılmaya devam ediliyor.

Emekli Tümamiral Dr. Deniz Kutluk ve Emekli Tuğgeneral Doç. Dr. Fahri Erenel konuyla ilgili Aydınlık’a değerlendirmede bulundu. Kutluk, İsveç ve Finlandiya için Türkiye’nin risk almaması gerektiğini söylerken, Erenel ise Türkiye’nin ciddi bir adım atılmadıkça üyeliğe onay vermeyeceğini belirtti.

‘ÇİN’İN HEDEFE KONUlMASINA İTİRAZLAR VAR’

Emekli Tümamiral Dr. Deniz Kutluk ise yapılacak zirvede kararlaştırılacak olan yeni stratejik konseptte Rusya’nın net olarak hedefe alınacağını belirtti. Kutluk, Çin’in de Rusya gibi hedefe konulacağını fakat NATO içerisinde buna karşı itirazların olduğunu dile getirdi. Çin’in biraz daha bölgeye uzak ve nükleer güç olmasına vurgu yapan Kutluk, “Çin’i rakip olarak ele alıyorlar. Bu yüzden NATO’nun uzak doğu ortakları olan Avustralya, Japonya ve Yeni Zelanda zirveye hiç davet edilmelerine gerek yokken davet edildi.” dedi.

‘NATO’YA SİYASİ ÜYELİK OLABİLİR’

İsveç ve Finlandiya’nın üyelik süreci ile ilgili de NATO içerisindeki dağılımın biraz daha bu işin zamana yayılacağı görüntüsünde olduğunu belirten Kutluk, “Türkiye için en iyi hareket, baskıların da olduğunu hesaba katarak, bu iki ülkenin siyasi olarak NATO’ya üye olmasına yeşil ışık yakmaktır, askeri olarak ise yeşil ışık yakmamalıdır.” ifadelerini kullandı. Kutluk, Daha önce İspanya ve Makedonya’nın NATO üyelik süreçlerinde belli taleplerin karşılandığı gibi Türkiye’nin de taleplerinin karşılanması gerektiğini belirtti.

‘NEDEN İSVEÇ VE FİNLANDİYA İÇİN RİSK ALIYORUZ?’

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmaması için sadece teröre karşı verdikleri desteğin dışında farklı haklı nedenlerin olduğunu da söyleyen Kutluk, “Bu iki ülke toprağı fazla ama askeri az olan ülkeler. Bu ülkelerin toprak bütünlüğünü durduk yere niye savunuyoruz. Bizim burada çıkarımız nedir?” açıklamasını yaptı. Türkiye’ye bir tehdidin olmadığını belirten Kutluk, “İsveç ve Finlandiya NATO’ya girerse bir Rus tehdidi ortaya çıkacak, bunu Rusya açıkladı. Nükleer çatışma riski olacak. O halde biz bu riskleri niye göğüslüyoruz?” dedi.

‘DAĞILMAYI ÖNLEMEK İÇİN ABD ELİNE KAN BULAŞTIRDI’

Geçen sene Biden’ın ilk defa katıldığı NATO zirvesinde Rusya ile bir gerginliğin olduğunu ama savaş durumunun olmadığını belirten Erenel ise “Burada başta Almanya ve Fransa’nın diretmesiyle AB ülkelerinin Avrupa stratejik özerkliğinin savunma açısından öne çıkarılmasıyla Biden, NATO’nun görev alanının genişlemesi ve benzeri konularda, istediğini yapamadı.” ifadelerini kullandı. Geçen seneki zirvenin ABD için iyi geçmediğini söyleyen Erenel, ABD’nin Avrupa’nın stratejik özerklikle kendisinden kopmasını engellemek için Ukrayna’da eline kan bulaştırdığını belirtti.

NATO’NUN KUZEYDEKİ EKSİKLİĞİ

Erenel, NATO ve ABD’nin Rusya’ya karşı güç olarak Kuzey yani Arktik bölgesinde eksikliğinin olduğunu vurguladı. “Yer altı kaynakların, nadir elementlerin varlığı ve buzulların erimesiyle ticaret yollarının buradan geçtiğini düşündüğümüzde bu bölgede hâkim olan Rusya ve Çin. Bu ülkeler birbiriyle de anlaşma içerisinde.” ifadelerini kullanan Erenel, ABD’nin Arktik’te yeni bir güç konsolidasyonu oluşturmak için İsveç ve Finlandiya’yı seçtiğini söyledi.

‘2030 VİZYONUNA UYMUYOR’

NATO’nun 2030 stratejik planının hazırlıklarının geçen yılki NATO zirvesinde yapıldığını söyleyen Erenel, “Geçen yıl İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğinin söz konusu değildi. Bu durum 2030 vizyonuna uymuyor.” dedi. Bu yaklaşımında hiç hesapta olmadığı için yanlış olduğunu belirten Erenel, ABD’nin hem NATO’nun genişlemesi hem de Avrupa’da tam anlamıyla hakimiyet kurmak için bir taşta iki kuş vurduğunu söyleyebileceğini ifade etti. Erenel bu çerçevede ABD’nin tamamen amacının, Avrupa’ya silah satışını arttırmak, İsveç ve Finlandiya’nın da üyeliği ile birlikte Rusya’ya karşı yeni cephe açmak olduğunu belirtti.

‘TÜRKİYE’NİN İMZALAMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik süreci ile ilgili de konuşan Erenel, bu iki ülkenin teröre olan desteğine karşı NATO’dan ciddi bir adım gelmedikçe Türkiye’nin üyelik için imza atmayacağını düşündüğünü belirtti. Erenel, Türkiye’nin NATO’dan hiçbir şekilde destek görmediğinin aşikâr olduğunu söyleyerek, yıllarca AB kapısında bekletildiğini belirtti. Fakat Erenel, Türkiye’den çok daha kötü durumda olan Moldova, Ukrayna ve benzeri ülkeleri üye yapmak için her türlü destek verildiğini söyledi. Batı’nın Türkiye’ye karşı çifte standardını eleştiren Erenel, “Türkiye’nin terörle mücadele kanunu insan haklarına uymadığını söylüyorlar, halbuki kendileri daha yeni İspanya’da 36’nın üstünde göçmeni öldürdü. Yunanistan’daki yapıları da biliyoruz. Bir de utanmadan terörist başının fotoğrafını Stockholm’de binaya yansıtıyorlar, Türkiye ile dalga geçer gibi.” ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber