Uzmanlar Türk-Rus gaz merkezini UWI’ye değerlendirdi: ‘Dünyadaki eksen kayması Avrupa’yı kazanabilir’

United World International (UWI) seminerinde konuşan Türk, Rus, Sırp ve İngiliz uzmanlar, Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra çalışmalarına başlanan ortak doğal gaz dağıtım merkezini değerlendirdi. Uzmanlar projenin Avrupa’yı Asya’ya yaklaştıracağına vurgu yaptı

Görev Vakfı’na bağlı Türkiye merkezli yayın yapan uluslararası strateji analizi sitesi United World International (UWI), 23 Aralık tarihinde “Avrupa'nın enerji krizi ve Rus-Türk işbirliğinin geleceği” başlıklı bir çevrimiçi seminer (webinar) düzenledi. Etkinlikte Ulusal Enerji Güvenliği Fonu uzmanı ve Rusya Federasyonu Hükümeti'ne bağlı Finans Üniversitesi'nde araştırmacı olan Stanislav Mitrakhoviç, KTO Karatay Üniversitesi Enerji Yönetimi Bölümü'nde Yardımcı Doçent Dr. Şerife Özkan Nesimioğlu, Sırbistan'dan Jeostratejik Araştırmalar Merkezi Genel Müdürü Dragana Trifkovic ve İngiliz Marksist iktisatçı Michael Roberts sunum yaptılar.

Uzmanlar, Türk hükümeti tarafından da memnuniyetle karşılanan Rusya Devlet Başkanı Putin'in Türkiye'de bir gaz merkezi kurarak Avrupa'ya enerji transferi sağlama önerisini ele aldılar.

‘PUTİN, AVRUPA PAZARINA TÜRKİYE’YLE AÇILMAK İSTİYOR’

Etkinliğin açılış konuşmasını Stanislav Mitrakoviç yaptı. Şu anda uluslararası ticaretin tüm kurallarının yıkılmakta olduğunu vurgulayan Mitrakoviç, Rusya Devlet Başkanı Putin'in Türkiye'de bir gaz merkezi kurulması önerisini, Putin'in Avrupa pazarı için mücadele etmek istediğinin bir göstergesi olarak yorumladı. Avrupalıların Rus gazını satın almaya istekli olup olmadığının sorgulanır olduğunu da not etti. Mitrakoviç, Avrupa'nın Rusya'dan gaz ithalatını yüzde 40'tan yüzde 8'e düşürdüğünü belirterek kıtanın Katar, Azerbaycan, Nijerya ve Cezayir gibi alternatifler aradığını ama Avrupa'nın planlanan fiyat tavanını bu ülkelere de dayatmaya çalışmasının, bu ülkelerde Avrupa Birliği'ne karşı güven kaybına yol açtığını söyledi.

“Avrupa donmuyor ve bu kışı da atlatacak, ancak artan fiyatlar ve zorunlu tasarruflar kıtanın rekabet gücünü azalttı ve dünyanın diğer bölgelerine sanayi göçüne neden oldu. Buna rağmen Avrupa, ihtiyaç duyulan teknolojinin Rusya'ya transferini engelliyor. Rus İmparatorluğu zamanında bile aktif olan Alman şirketleri tüm işbirliklerini iptal etti.” diyen Mitrakoviç, iç dinamikleri Avrupa'nın politikasını 1 ya da 2 yıl içinde değiştirebilecek olsa bile sadece Kuzey Akım'ın onarımının dahi tek başına bir yıl alacağını belirtti.

Mitrakoviç, Türkiye'nin gaz merkezi olması konusunda ise, Avrupa'da uygun siyasi irade olması halinde bunun gerçekleşebilir bir mekanizma olduğunu ifade etti.

TÜRK RÜYASININ GERÇEKLEŞMESİ

Webinar'ın ikinci konuşmacısı Dr. Şerife Özkan Nesimioğlu oldu. Nesimioğlu, gaz merkezi önerisine giden süreci kısaca anlattıktan sonra, Rusya'nın halihazırda alternatif enerji dağıtım rotaları planladığını belirtti. Nesimioğlu, Rusya'nın perspektifinden bakıldığında, merkezin Rusya ve Türkiye'ye gaz fiyatlarını belirleme ve Rus gazını diğer kaynaklardan gelen enerjiyle birleştirme imkânı vereceğini söyledi. Nesimioğlu, söz konusu mekanizmanın Türkiye için ülkenin ulusal enerji güvenliğinin zayıf halkasının güçlendirilmesine katkı sunacağını ifade etti.

Nesimioğlu, projenin Türk hükümetinden güçlü destek aldığını, ancak bazı soruların hala devam ettiğini belirtti. Gerekli altyapının inşa edilmesi için 3 ila 4 yıl gerektiğini, inşa edilse bile gazın birileri tarafından satın alınıp alınmayacağının belirsiz olduğunu dile getirdi. Nesimioğlu ayrıca Türkiye'deki enerji piyasasının liberalleşmesi ve yasal sorunların çözülmesi gerektiğini ve ne Kremlin'in ne de Gazprom'un henüz bir maliyet tahmini sunduğunu söyledi. Bu sorunlara rağmen Nesimioğlu, böyle bir gaz merkezinin kurulmasının Türkiye için "bir rüyanın gerçekleşmesi" anlamına geleceğini söyledi.

‘RUS GAZINA ALTERNATİF YOK’

Toplantının üçüncü konuşmacısı Dragana Trifkovic oldu. "Ne Sırbistan'da ne de Avrupa'da Rus gazının alternatifi var." diyen Trifkovic sözlerini şöyle sürdürdü: "ABD yönetiminin Ukrayna krizini eski kıtanın enerji tedarikçilerini Rusya'dan koparmak için kullandığını düşünüyoruz. Uluslararası Enerji Ajansı, dünyadan uzmanlar ve enerji şirketleri, dünya üzerinde Avrupa pazarındaki herhangi bir Rus gazı eksikliğini telafi edebilecek yeterli stok bulunmadığı konusunda uyarıda bulunuyorlar.”

Trifkovic Sırbistan'daki durumu da şu şekilde tarif etti: "Öngörülebilir gelecekte, rekabetçi bir piyasa ve enerji bağımsızlığını mümkün kılacak gaz tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi yönünde bir beklenti yok. Ayrıca Sırbistan sıvılaştırılmış gazın nihai sevkiyatı, işlenmesi ve depolanması için ne altyapıya ne de teknolojiye sahip ki bunun maliyetinin yaklaşık 1 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde Sırbistan için Rus gazının alternatifi olmayacaktır.”

‘KÖRFEZ ÜLKELERİ DE ASYA'YA YÖNELİYOR'

Toplantının son konuşmacısı İngiltere'den Michael Roberts oldu. Roberts, Batı'nın önümüzdeki on yıl içinde Rusya'dan herhangi bir enerji almayacağını, siyasi amacın Rusya'nın enerjideki konumunu ve gelirini yaptırımlar ve fiyat sınırlamalarıyla boğmak olduğunu ifade etti. Roberts, Avrupa'daki depolama tesislerinin bu kış bütünüyle dolu olduğunu, dolayısıyla Rusya'ya yönelik tavırda kısa vadede herhangi bir yumuşama beklenmediğini söyledi.

Diğer yandan, önümüzdeki yıllar için beklentilerin tamamen belirsiz olduğunu ve alternatif enerji kaynaklarının büyük maliyetler yarattığını belirten Roberts, bunun insanların yaşam standartlarında büyük bir bozulmaya neden olacağını ve zaten gözle görülür olan ekonomik durgunluk eğilimini hızlandıracağını sözlerine ekledi. Almanya'dan örnek veren Roberts, ülkenin GSYH'sinin yüzde 3 gibi tarihi bir oranda düşmesinin beklendiğini, bunun da ekonomiye kısa sürede telafi edilemeyecek bir darbe vuracağını söyledi.

Gaz merkezi konusunda ise Roberts, Ukrayna'daki savaş devam ettiği sürece projenin gerçekçi olup olmadığı konusunda şüpheleri olduğunu belirtti. Teknoloji transferindeki sorunların boru hattı inşasını etkilediğini belirten Roberts, önümüzdeki 2-3 yıl içinde bir böyle bir projenin inşasının mümkün olmadığı sonucuna vardı. Buna karşın Roberts, dünyanın bir değişim içinde olduğunu ve özellikle Körfez ülkelerinin Asya lehine eksen değiştirdiğini, dolayısıyla Avrupa'nın enerji politikasında da ani değişikliklerin mümkün olduğunu dile getirdi.

Sonraki Haber