Yargıtay'dan Mavi Marmara kararı! Verilen manevi tazminat az bulundu
Yardım gönüllülerini taşıyan Mavi Marmara gemisi ile Gazze'ye insani yardım götürmek için uluslararası sularda seyrederken İsrail silahlı güçleri tarafından yapılan saldırı nedeniyle yaralanan İ.Y., avukatı aracılığıyla dava açtı.
Kötü muameleye ve psikolojik işkenceye maruz kaldığını belirten İ.Y., İsrail’e mâl edilerek Maliye Hazinesi’nden 300 bin TL manevi tazminatın tahsili ile haksız saldırının kınanması ve bu kararın yayımlanmasını istedi.
YEREL MAHKEME TAZMİNAT TALEBİNİ KABUL ETTİ
Davalı Maliye Hazinesi avukatı tarafından dosyaya sunulan dilekçede; 28 Haziran 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail arasında imzalanan ve TBMM tarafından onaylanması uygun bulunan Tazminata İlişkin Usul Anlaşması gereğince davanın kendilerince takip edileceği, hükmedilecek manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye yol açmaması gerektiği belirterek davanın reddi istenildi. Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisinde gönüllü olarak bulunması, uluslararası sulardan başlayarak İsrail Devleti sınırları içinde devam eden haksız, hukuka aykırı eylemlere maruz kalması nedeniyle manevi olarak zarara uğradığı gerekçesiyle asıl davada manevi tazminat talebinin kabulü ile 300 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verdi.
DOSYA TEMYİZE GİTTİ
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunuldu. Bunun üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi, olay tarihi, olayın gelişim süreci ve davacının yaralanma derecesi değerlendirildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunu kabul ederek yerel mahkeme kararını kaldırıldı. Bölge Adliye Mahkemesi, 40 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline hükmetti. Bunun üzerine taraflar Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulundu.
TARAFLARIN BEYANLARI
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İsrail Devleti'nin tüm dünyanın gözü önünde yapmış olduğu hukuk dışı muamele ve işkence nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın yetersiz ve kabul edilemez miktarda olduğunu, caydırıcı ve hakkaniyete uygun olmadığını, kararın miktar yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti. Davalı vekili de temyiz dilekçesinde; manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye yol açmaması gerektiğini, miktar yönünden fazla olduğunu, davada yasal hasım konumunda olduklarından vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden muaf tutulmaları gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu savundu.
'DAHA FAZLA TAZMİNAT VERİLMELİ'
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, davacı İ.Y.'ye daha fazla tazminat ödenmesi gerektiğini kaydederek Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozdu. Kararın gerekçesinde şöyle denildi:
"Somut olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi, davacının maruz kaldığı hukuk dışı ve kötü muamele ile yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir."
10 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ
"Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım" kampanyası kapsamında Gazze'ye gitmek üzere 28 Mayıs 2010'da Antalya Limanı'ndan hareket eden "Mavi Marmara" adlı yolcu gemisine, Akdeniz'in uluslararası sularında İsrail güçleri 31 Mayıs 2010'da silahlı saldırıda bulunmuştu. İsrail’in saldırısı sonucu 10 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemeleri yapılmış ancak yaralananlar da tazminat talebiyle davacı olmuştu. Yaralıların yerel mahkemelere açtığı davalar, olayın Türk kaza hudutlarında değil, uluslararası sularda meydana gelmesi, mahkemenin başka bir devleti yargılama yetkisinin bulunmadığı gerekçeleriyle reddedilmişti. Temyiz üzerine ise dosyalar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemelerin bu yönde verdiği kararları bozmuştu.