‘Yetki verin Diyarbakır’ı Diyarbakır yapalım’

Vatan Partisi, Diyarbakır’da yerel seçim programını açıkladı. Genel Sekreter Bursalı ve partinin Diyarbakır adayı Tanhan yaptığı konuşmada, Diyarbakır’ın teröre destek veren DEM Parti ve AK Parti’ye bırakılamayacağını vurguladılar.

Vatan Partisi Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen kahvaltıya programıyla Diyarbakır’da yerel seçim programını açıkladı. Programa Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, partinin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Ferdi Tanhan, Diyarbakır’ın yerel ve ulusal çapta yayın yapan basın kuruluşlarının temsilcileri ve Vatan Partisi üyeleri katıldı.

Kahvaltı sonrası Özgür Bursalı ve Ferdi Tanhan yaptıkları konuşmada Diyarbakır’ı, çocukları dağa kaçıran, hendekler kazan, Kürt milliyetçiliği üzerinden halkı karşı karşıya getirmeye çalışan DEM Parti ve AK Parti'nin çürümüş yapısına bırakılamayacağını söyledi. Diyarbakır’da, teröre desteği, torpili ve rüşveti bitirmek, üretimi artırmak için Diyarbakır halkından yetki istediler.

‘DİYARBAKIR AK PARTİ VE DEM’E BIRAKILAMAZ’

Vatan Partisi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tanhan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Şirketleşen yerel yönetimde demokrasinin kırıntısı bile olmaz. Kandil’in belirlediği belediye başkanları mı demokrasi getirecek? Halkı ve vatanı parçalamak için her türden etnik milliyetçiliği kaşıyan, belediye imkanlarını bölücü örgüte peşkeş çeken, bankamatik memurları üreten, sırf terör örgütünde akrabaları, militanları var diye belediye kadrolarını vasıfsız, niteliksiz, eşitsiz bir şekilde dağıtan, belediye araçlarıyla mayın döşeyen, silah taşıyan bir demokrasi olmaz olsun. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi DEM Parti’ye bırakılamaz. Halka acı çektiren, dar kafalı, kireçlenmiş, hantal, kendini kral yurttaşı köle görmeye alışmış, hazır yiyici, işyerinde emir kulu üreten, bir ur gibi durmadan büyüyen anlayışlar yerel yönetimlerin cenderesidir. Her türlü demokrasinin celladıdır. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin AK Parti'nin bu çürümüş yapısına da bırakamayız.

TORPİL, KARTVİZİT, RÜŞVET SİSTEMİ İŞLİYOR

“Belediyelerde işler komisyoncuların elinde. Halkın umutları yine yıkılıyor. Belediyede işe girmek için gene torpil, kartvizit, rüşvet sistemi işliyor. Senin hizmetin için kullanılması gereken paralar, yerli ve yabancı şirketlere peşkeş çekiliyor. Böyle olmasını istemeyen bütün Diyarbakırlılara Vatan Partisi'ne oy vermeye davet ediyoruz.

‘DİYARBAKIR’IN ÇOCUKLARININ ADAYIYIM’

“Yerel seçimin süper kahramanlarına sesleniyorum; her yerde bilbordlarda, afişlerde fotoğrafları yükseliyor. Hepsi bir makam için ortaya çıkmış bulunuyor. Ama Diyarbakır’ın sokaklarında yoksulluktan mendil satmak zorunda kalmış çocuklara bir tek çare bulamıyor bu süper kahramanlar. Kimse bu sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin hiçbir yorumda bulunmuyor. Siyaset mecrası bu konuya eğilmeyecek de hangi konuya eğilecek. Ben Diyarbakır’ın çocuklarının adayıyım. Diyarbakır’ın parklarında sokaklarında çocuklar mendil satmasın, okula gitsin üretsin gelişsin ülkelerine hizmet etsin yoksul kalmasın diye adayız. Vatan Partisi’nin yönetiminde sokakta mendil satan çocuk olmayacak. Bütün basın mensuplarına bunu Vatan Partisinin seçim bildirgesi olarak vermelerini rica ediyorum. Eğer bizler kendi geleceğimize kendi çocuklarımıza sahip çıkmazsak Türkiye’yi bölücülükten de kurtaramayız, Türkiye’yi bir üretim cenneti de yapamayız, Türkiye’yi huzurun güvenliğin refahın kentleriyle de donatamayız.

‘HANGİ YÜZLE ADAYSINIZ’

“Diyarbakır halkının ekonomik durum açısından bir ucu Bağlar, bir ucu Yetmiş Beş semti... İkisinin sokakları arasındaki fark dünyada hiçbir yerde yok. Bir tarafta lüks, renkli kaldırımlar, güzellikler; diğer tarafta kara çamur, yoksulluk var. Peki bu manzara karşısında Diyarbakır halkına sorumluluk düşmüyor mu? Farklı bir tercih Diyarbakır halkının önünde durmuyor mu? Diyarbakır halkını aldatmacalarla, kandırmacalarla, bazen Kürt milliyetçiliğini, bazen dini, bazen dilimizi kullanarak aldatmaya çalışan, bu şekilde palazlanan, yönetimlere gelen siyasi partilere bir söz olsun söylemeye hakkımız yok mu? Bu belediyeyi yönetenler etnik milliyetçilikle, dağlara çocukların kaçırılmasına engel olabildiler mi? Diyarbakır’ın çocukları niye dağlara götürüldü? Bu kenti sizler yönetmediniz mi? O çocuklar dağlara giderken ne yapıyordunuz? Kaldırım mı yol mu yapıyordunuz? Yalan söylüyorsunuz. O çocukların o dağlara götürülmesi için propaganda yapıyordunuz. Şimdi hangi yüzle Diyarbakır halkının karşısına çıkıp aday oluyorsunuz?”

‘1 NİSAN SONRASINI DÜŞÜNEN YOK’

Özgür Bursalı da konuşmasında, partisi dışında 1 Nisan sabahı halkın durumunu soran olmayacağına dikkat çekerek, sistem partilerinin daha şimdiden rantları kimin bölüşeceği kavgası içinde olduğunu vurguladı. Bursalı şöyle konuştu:

“Bakın Ferdi Başkan boş vaatlerde bulunmadı, size hayal satmadı, toz pempe tablolar çizip balonlar uçurmadı. Biz burnumuzun ucuna bakmıyoruz Vatan Partisi olarak; 31 Mart geliyor, 1 Nisan’ı düşünen var mı? 1 Nisan’da bu milletin bu halkın durumunu düşünen var mı? Yok! 1 Nisan sonrası gelecek olan ekonomik yıkımı şimdiden gören var mı? Yok! Yükselecek faizleri düşünen var mı? Yok! Onların çiftçimizin, işçimizin, halkımızın, emekçimizin, emeklimizin üzerinde yaratacağı depremi düşünen var mı? O da yok! Ama Vatan Partisi var.

“Aslında tartışılan şu; rantları kim bölüşecek, ihaleleri kim paylaşacak, kim gelirse halkın cebinden alacak kendi ceplerine dolduracak, bu milletin kaymağını kim götürecek, tartışılan bu! Türkiye çok köklü bir değişikliğe gidiyor. Sistem bitti! İktidarıyla muhalefetiyle bu sistem bitti.

‘ETLE TIRNAĞI AYIRAMAZLAR’

“Bin yıldır Kürt de biziz Türk de biziz, bu topraklarda hep beraber, emperyalistelere karşı vatanımızı savunmuşuz, beraber cephelerde kol kola şehitler vermişiz. Beraber bu ülkenin zorluklarında, güzelliklerinde paylaşmışız. Bizi buralardan bölmeye çalıştılar, bölemediler. Diyarbakır’ı yıldız yapacaklardı Büyük Ortadoğu Projelerinde, ikinci İsrail’in yıldızı yapacaklardı, yapamadılar. Çünkü bizi bölemezler, etle tırnağı ayıramazlar. O tehlikeleri arkada bırakıyoruz ama bir de bizim ayağa kalkmamız lazım, üretmemiz lazım, çalışmamız lazım, güvenliğimizi sağlamamız lazım. İşte önümüzde bunlar var.

‘BU DÜZEN DEĞİŞECEK’

“Diyarbakır’ın tahtında ihale komisyoncuları, tarikat rantçıları, bu milletin kaynaklarını paylaşanlar mı oturacak, faizciler mi oturacak yoksa halk mı oturacak, Diyarbakır’ın emekçisi mi oturacak? Tercih budur... Vatan Partisi, Türkiye’de hükümette olacak, hükümette olunca sizler de hükümette olacaksınız. Bu düzeni değiştireceğiz, başka çaremiz yok. Yetki verin, Türkiye’nin başı dik aydınlık ufuklarına hep beraber, omuz omuza, kol kola girelim. Kendimize de size de güveniyoruz.”

Sık sık alkışlarla kesilen konuşmaların ardından hatıra fotoğrafı çekinildi.

Sonraki Haber