4. Arge ve İnovasyon Zirvesi’nin ardından

İstanbul’da 23-24 Ekim 2019 tarihlerinde Yerli Akılla Küresel Pazarlara temasıyla düzenlenen bu zirvenin evsahibi bir sivil toplum örgütü olan Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) idi. Büyük ölçüde izlemeye çalıştığım oturumlarda üst düzeyde bürokratları, şirket sahibi ve yöneticilerini, danışmanları dinledik. Grubun kurucularından Enerji Bakanı Fatih Dönmez de konuşmacıydı. Bu oluşumda oturum başlıkları oldukça ilginçti: Üretim teknolojilerinde paradigma değiştiren yenilikler / Yerli yeniliğin finansmanı / Bilginin ticarileşmesi / Afet, insani yardım ve kalkınma alanında inovasyon arayışları / Yerli akılla girişimci üniversitelerin inşa edilmesi / Yerli ağlardan küresel pazarlara lojistiğin önemi: yeni ipek yolunun inşası vb.
Son zamanlarda üretim ve akıl sözcüklerinin başında ulusal ya da millî yerine yerli denmesinin ideolojik incelenmesinin gerektiği çok açıktır. Bunu bir yere not edelim.

ZİRVEDEN SEÇKİLER

Zirvedeki konuşmacıların sunumlarından bir demet seçkiyi okurlarımızla paylaşalım. Ayraç içindeki sorular ve yorumlar bana aittir.
- MMG Genel Başkanı Osman Balta: Biz teknolojiyi yönetmezsek teknoloji gelip bizi yönetecektir. (Teknolojiyi yönetenler demek istedi galiba!)
- İTO Y.K. Bşk. Şekib Avdagiç: Şirketleri ayakta tutacak tek şey yeni fikirler üretmektir. İhracatta bir atılım oluyorsa bunu Ar-Ge ve imitasyonlara borçluyuz. (İmitasyon taklit demek mi?)
- Sanayi ve Teknoloji Bakan Yrd. Hasan Büyükdede: Firmaların küresel rekabetle mücadele edebilmesi için yeniliklere ve stratejilere açık olması gerekmektedir. (Her strateji doğru ve iyi midir ki, örnekse fasonculuk kıyakçılığı ayakçılığa götürmez mi bizi?)
- TC Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakçı: Önümüzdeki dönem 6 kriterimiz kaldı. Bunları yerine getirirsek vize serbestliği sağlanacak. Egemenliğimizi güçlendirmek istiyorsak, AB üyesi olmalıyız. (Egemenlik neydi sahi?)
- Sanayi ve Teknoloji Bakan Yrd. Dr. Çetin Ali Dönmez: Hedef, Türk yatırımcıların Türk şirketlerine yatırım yapması ve kamunun da desteğini almasıdır. (Teşvik sistemindeki uygulamalarda siyasal kayırmacılık yok Allah’tan!)
- Boğaziçi Ventures Y.K. üyesi Kenan Çolpan: Risk varsa rızık vardır. (Rızkın onda dokuzu ticarette mi yoksa sanayide mi?)
-500 Startups Yönetici Ortak Rina Onur Şirinoğlu: Her şey para değil, yaptığımız yatırımlarda iyilik ve insana yarar arıyoruz. (Özdemir Erdoğan’a göre göre paranın ne önemi var mühim olan insanlık, ama tabii ki N. Hikmet’in yazdığı büyük insanlık mı bilemedik!)
- Sanayi ve Teknoloji Bakanı yardımcısı M. Fatih Kacır: 2023 yılında 500.000 yazılım uzmanı yetiştirmeyi hedefliyoruz. (Yoksa sonra hepsi asgari ücretle mi çalışacak?)
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: Türkiye’nin tam bağımsızlığı ve güçlü yarınları için Ar-Ge hayati bir basamak (Ne için ola, inovasyon ve üretim mi yoksa fasonculuk için mi? Bu merdivenin öbür basamakları nerede ki?)
- TSE Genel Sekreter Yardımcısı İlhami Aktürk: Bilgi artık fikri mülkiyete dönüştürüldü. (Kapitalizmde böyle kardeş, kapitalizme karşı olmadıkça yapacak birşey yok!)
-Aselsan Akıllı Sistemler Direktörü Gökhan Uluçay: Hedef sadece üretmek değil. Hedefimiz, maliyeti, zamanı ve üretim hızını yöneterek üretmektir. (Akıllı sistemler direktörünün sözü de akıllıca oluyor.)
-Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri ŞAHİN: Sanayiciler, üniversitelere ve üniversite öğrencilerine destek olmalı ve elini taşın altına koymalı. Çünkü üniversiteler sanayicilere insan yetiştiriyor. (Eh, her şey karşılıklı bu dünyada öyle değil mi? Sahi insan mı yetiştiriyor, yoksa 21. yüzyılın düzeyine uygun profesyoneller mi?)
-İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Yusuf Baran: Dinazoru yok eden karıncayı var eden bir gizem var. Bizim bunu keşfetmemiz gerek. (Bu gizemli tümceye diyecek söz yok gerçekten. Usuma birden Darwin geldi ama Yusuf Bey’in işine yarar mı acep?)

SONSÖZ: Kısaca zirvede çok inovatif (!) ve dahi kozmik konuşmalar dinledik yani!