AKP yönetemiyor! İstikrarsızlık güvenlik riski!

Döviz tutulamıyor.

Dolar 5 liraya, Avro 6 liraya dayandı.

Faizler yükselmeye devam ediyor.

Ekonomi yönetiminden ses çıkmıyor.

İletişim sıfır.

Hükümet kontrolü kaybetmiş durumda.

Ekonominin nereye gittiğini kimse bilmiyor.

Yokuş aşağı giderken freni patlayan kamyon hali yaşanıyor.

İşadamlarının gözü kulağı döviz kurlarında.

Dövizde, bir adım geri, iki adım ileri durumu, bir adım geri üç adım ileriye döndü.

Müdahaleler sonuç vermiyor.

MERKEZ BANKASI NE YAPIYOR?

Merkez Bankası şaşkın. Faiz-kur kıskacına sıkıştı kaldı.

Zamanında atılmayan adımlar, krizi daha da derinleştirdi.

Kaynak israfına yol açtı.

Eldeki rezervler de heba ediliyor.

Artık, “sistem içi çözüm” modelleri dikiş tutmuyor.

ŞARK KURNAZLIĞI

Geçtiğimiz günlerde döviz hızla tırmanınca Merkez Bankası panik içinde açıklama yaptı. Açıklama piyasalarda, “önemli bir faiz artışı yapılacak” şeklinde değerlendirildi.

Bunda kapalı kapılar arkasında yapılan konuşmalar da etkili oldu. Ama beklenen hamle gelmedi.

“Seçime kadar idare etme” kurnazlığı ters tepti.

GİDİŞAT İYİ DEĞİL

Gaziantepli, Denizlili, Ankaralı, İstanbullu, ... iş adamlarıyla görüştüm. Büyük holdinglerin yöneticileri ile sohbet ettim. Karamsar bir tablo çizdiler. Tespitleri özetle şöyle:

| İşin şakası yok.

| Bu kurlara üretim yapamayız.

| Dış kaynakla yatırım yapan büyük firmalar bile dayanamaz.

| Döviz borcu olanlar ayakta kalamaz.

| Yeni yatırım yapanlar da zorda, makine teçhizatlarını dövizle aldılar.

| TL kazanıp, döviz borcu ödeyenler tıkandı.

| Faizler yükseliyor, kredi ile çarkların dönmesi zor.

| Piyasadaki durgunluğun artarak devam edeceği ortada.

| Yakında birçok firma ucuza yabancılara satılır.

| Hükümet seyrediyor.

|...

NEDEN BÖYLE OLDU?

Türkiye uzun süredir hedefte.

İran’a yaptırımlar, Irak’ın kuzeyinde 2. İsrail, Suriye’de PKK/PYD devletçiği, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi hedef alan tatbikatlar, Kıbrıs’ta ABD dayatmaları, Ege’de Yunanistan’ı kışkırtma, ...

Tabi bir de ekonomik sıkıştırma.

AKP’NİN GÜNAHLARI

Bütün bunlar AKP’nin günahlarıyla birleşince bu noktaya gelindi.

Yıllardır döviz baskı altına alınarak, şirketler dövizle borçlanmaya yönlendirildi. Şimdi yapılan yanlışların faturasını ödüyoruz.

Yani bugün yaşananlar sürpriz değil. Aydınlık olarak aylardır uyarıyoruz. Ama AKP iktidarı uyarılara kulak tıkadı.

İktidar ülkeyi kurtarma değil, yandaşlarının ceplerini doldurma politikasını esas aldı.

Bu da yetmezmiş gibi gereksiz projeler için yandaşların yurt dışı borçlanmalarına hazineyi kefil yaptı. “Geliyorum” diye bağıran soruna gözünü kapattı.

GÜVENLİK RİSKİ

Buraya kadar anlattıklarımız işin bir boyutu. Bir de güvenlik boyutu var. Ekonomik istikrarsızlık güvenliğimizi tehdit eder hale geldi.

Uzun yıllar devlette üst düzeylerde görev yapmış kişiler bu konuda şunları söylediler:

“ABD her alanda baskılarını arttırdı. Türkiye’yi açıkça tehdit ediyor. Hükümet zorda, sesini çıkaramıyor. Kıbrıs’ta, ‘Sıfır asker, sıfır garanti’ rezaletine bile gözünü kapatıyor. Suriye’yi konuşamaz olduk. Yeni ‘açılım’ süreci için tehditler arttı... Ekonomik kriz artık çok ciddi güvenlik riski.”

ÇIKIŞ

Siyasi partilerin seçim bildirgeleri aşağı yukarı netleşti. Meclis’te temsil edilen partilerin krize çözümü bulunmuyor.

Ama Türkiye’nin kaybedecek zamanı da kalmadı. AKP’nin Türkiye’yi yönetemediği ortada. Meclis’teki muhalefetin hali de belli. Çözüm kendini dayatıyor. Milli bir hükümet dışında seçenek yok.

Öyle veya böyle olacak!