Dolarizasyon ve ters dolarizasyon

R.T. Erdoğan: "Bırakın doları, Türk lirasına dönelim. Türk lirasına dönelim, milliliğimizi yerliliğimizi gösterelim" dedi (26.11.2019). Ardından bir de İstanbul Sanayi Odası Y.K. Bşk. Erdal Bahçıvan "Bugün önemli bir döviz borcu ve kur riskini üzerimizde taşıyoruz. Bu çerçevede, dolarizasyonun hayatımızdan çıkarılmasında yarar görüyoruz" dedi. (27.11.2019)

NEDİR?
Bir ülkede ulusal para yerine çeşitli amaçlar için başka bir ulusal para birimi (dolar olması şart değil) kullanılıyor olabilir.
1- Paranın hesap birimi olma ve ödeme aracı olma işlevleri için. (para akımı ikamesi)
2- Paranın değer saklama işlevi için eşdeyişle varlık dolarizasyonu ve yükümlülük dolarizasyonu.
Dolarizasyon Ekvador’da olduğu gibi tam (resmî), iki para biriminin de olduğu gibi yarı resmî veya hukuken değil ama uygulamada yaygınca kullanımı biçiminde olduğu gibi kısmî (gayri resmî) türlerde ortaya çıkabilir. Ülkemizde kısmî dolarizasyon net, belki de yarı resmî dolarizasyon! Çünkü kamuda bile dövizli işlemler ve sözleşmeler var. (Merkezi yönetimin borçlarının yarısı yabancı para! Osmangazi köprü ödemesi, şehir hastaneleri garanti ödemeleri vb.). Ters dolarizasyon ise bu durumun tersine döndürülmesi çabası ve uygulamasıdır. Para akımında bu işin yapılmasına ters akım para ikamesi denirken, yabancı para cinsinden tutulan finansal varlıkların yerli para birimine dönmesine de ters stok para ikamesi deniliyor. Para ikamesinde bir de dolaylı-dolaysız ayrımı yapılabilir. Dolaylı para ikamesinde yatırımcılar parasal olmayan finansal varlıklara yöneliyor. Dolaysız para ikamesinde iki veya daha fazla paranın rekabeti söz konusudur. Dijitalleşmeyle dolarizasyon 2.0 da geldi gündeme; bitcoin gibi dijital para birimlerinin ulusal para biriminin yerini alması!

NEDENLERİ
Dolarizasyonun nedeni ekonomik sağlıksızlık (enflasyon, aşırı borçluluk vb. patalojik durumlar) ve bu nedenle ekonomik aktörler tarafından ülkenin ekonomi-politiğine ve onun ulusal para birimine güven duyulmamasıdır. Bu aktörler gerek ülke içi ekonomik aktörler (hane halkları, reel ve finansal şirketler ve hatta kamu birimlerinin kendileri), gerekse de ülke dışı ekonomik aktörler (uluslararası reel ve finansal şirketler, bireysel yatırımcılar, diğer ülkelerin kamu birimleri) olarak tanımlanabilir.

ETKİLERİ
Şunlar var: Ülkenin para politikasını yönetme hakkının elinden alınması / Merkez Bankası’nın kredi verme işlevinde bozulma / Para basmadan elde edilen (senyoraj) gelirinin yabancı ülkeye geçmesi / Dış borçlanma gereksiniminin artışı nedeniyle cari açığa etkisi / Egemenliğin zedelenmesi, saygınlığın azalması.
Dolarizasyonun olumlu olarak görülen etkileri ve hatta daha ötesi tam dolarizasyona geçilmesi de bir düşünce olarak savunulabilmektedir. Örneğin, İkinci Dünya Savaşı sonrası Vehbi Koç’un dolarizasyon önerisi başlıklı makaleyi salık veriyorum. (Teori dergisi, Ocak 2019)

DOLARİZASYONUN TÜRKİYEDEKİ SEYRİ
Marshall planı ile başlayan serüvenin kilometre taşlarından en önemlisi 24 Ocak Kararları’dır. 1990’ların ikinci yarısında yüzde 40-50 düzeyinde olan dolarizasyon, 2001 kriziyle ivme kazanmış, şöyle ki: dış borcun milli gelire oranı, dış faiz iç faizden düşük olunca dışarıdan borçlanmanın artması vd.

ÖLÇÜLMESİ
Çeşitli göstergeler mevcut: Yabancı para (YP) mevduatların yani DTH’lerin toplam mevduatlara oranı / DTH’lerin M2Y olarak belirtilen para arzına oranı / YP portföyün toplam portföye oranı eşdeyişle varlık dolarizasyon derecesi / YP yükümlülüklerin toplam yükümlülüklere oranı ve dahi bileşik endeksler!

DOLARİZASYONUN ÖNLENMESİ
Ekonomik ve sosyo-siyasal patolojik durumun düzeltimi yoluyla makroekonomi-politik dengesizliğin ortadan kaldırılmasıyla dış ve iç ekonomik aktörlerin ülkenin ekonomisine yapısal bağlamda ve parasına finansal kapsamda güven duymaları sağlanmalıdır. Ters dolarizasyona önce devlet başlayarak örnek olmalı elbette!
NOT: Youtube’daki dolarizasyon videomuz: https://www.youtube.com/watch?v=gVV6awz-2fQ