Gelenekleri koruyarak vizyon sahibi olmak: Mustafa Koç

Türkiye sermayesinin en başta gelen kuruluşu olan Koç Gurubu’nun üçüncü kuşak temsilcisi Mustafa Koç’un kaybı herkesi üzdü. Bunun nedeni Koç’un soyadı taşıması değil, iyi insan ve geleneklerin korunarak nasıl vizyon sahibi olacağını gösteren bir işadamı olması ve toplumda örnek davranışlar göstermesi idi.
Vehbi Koç gibi efsane bir kişiliğin torunu olmak kolay iş değildir. Bazı yerlerde çok katı geleneklere sahip Vehbi Koç anayasasına sadık kalarak Koç’ta ezber bozmak, Koç’u çok ileriye taşımak Mustafa Koç liderliğinde 2003-2015 döneminde gerçekleşti. Şirket birleşmeleri, satın almalar ve şirket satışları Koç döneminin ilkleri idi. Türkiye ekonomisinin temel taşlarından biri olarak Koç’u tüm kuşaklar itibarıyla milli ekonomiyi savunan, sanayinin gelişmesine önem veren ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine sadık olarak görüyorsak bunda Vehbi Koç başta olmak üzere tüm aile üyelerinin katkısını unutmamak lazım. Hele üçüncü kuşakların batıda eğitim görmüş, batılı, biraz da dedelerinin ve babalarının yaşadıklarını yaşamamış olduklarından daha farklı anlayışlara sahip olduklarını düşünürsek Mustafa Koç, Ömer Koç ve Ali Koç’un ortaya koydukları ülkeye bağlılık ve milli sanayiciliği de önemsemek gerekiyor. Bu anlamda da Mustafa Koç’un erken kaybı üzücü. Ülkesi için daha çok şeyler yapacağı kesindi.
Işıklar içinde yatsın. Onun bu saydığımız anlayışını kardeşlerinin devam ettireceğini ve daha da ileriye taşıyacağına inanıyoruz. Çünkü ülke ekonomisi ve sosyal dokusunun gelişmesinde çok sayıda Mustafa Koçlara ihtiyaç var...

DİĞER ACI KAYIP
Siyasetin en renkli kişiliklerinden biri olan Kamer Genç’in de kaybı çok üzücü. Konuşmalarıyla, yaptığı esprileriyle, mezhepçi olmayan laik anlayışı, paldır küldür üslubu, millici kimliğinden taviz vermeyişi ile çok ilginç bir kişilikti. Sadece kendi doğduğu ilde farklı partilerden seçime girip kazanmış, bağımsız milletvekili olmuş ender kişilerden biri idi.
Yeni Kamer Gençleri görmek dileği ile kendisine Allah’tan onu bağışlamasını diliyoruz.

KAYIPLARIN ARDINDAN
Acı veren kayıpları düşünürken hepimiz kendimize göre bir pay çıkarırız. Cumhurbaşkanı, Mustafa Koç’un erken kaybını ‘kader planı işliyor’ diye yorumladı. Biz de, hastane sahibi ve her türlü olanağın elinin altında olan biri nasıl olur da erkenden vefat edebilir, diye düşünüyoruz. Acaba kilolu olduğu halde ağır spor yaptığı için mi, midesine kelepçe taktırıp kısa sürede 40 kilo vermesi mi, yoksa büyük sorumluluk taşımasından kaynaklanan stres mi? Galiba Cumhurbaşkanının dediğini kabul edip, kendi kader planımıza teslim olmak, en iyisi..