İsrail’e verilecek en etkili cevap
M. İlker YÜCEL
ilkeryucel@aydinlikgazete.com
1980Temmuz’u. Yaser Arafat kendisini sıkıştırmaya çalışan Spiegel muhabirine “Bu görüşme bittikten sonra nereye gideceksiniz?” diye sorar. Muhabir “evime” der. Arafat’ın cevabı vicdanı olan herkesi sarsacak etkidedir: “Benim evim yok. Vatanımı çaldılar. İşte Filistin faciası budur!”
Filistinliler evlerinden kovulduğunda Suriye devleti kucak açar. Milyonlarca Filistinli Suriye’nin ekmeğini yer, suyunu içer. Yaşam kampları kurulur. Yoksul Suriye halkı imkanlarını Filistinlilerle paylaşır. Sağlık hizmeti verilir. Şam, Lazkiye ve Halep üniversitelerini ziyaret ettiğimizde Filistinli gençlerin “Suriye olmasaydı yaşama tutunamazdık” cümlesini duymuştuk. Filistinli aydınlar, sanatçılar, yazarlar Suriye’nin olanaklarıyla dünyaya seslenir.
İsrail bir orduyla değil bir halkla savaşıyor. Filistin halkıyla. Ve o mazlum halkın sığınağı Suriye devleti, 1948’den bu yana İsrail’in saldırısına uğruyor.
Kudüs’te İsrail’in Filistinlileri katlettiği ve yerinden ettiği saatlerde Tayyip Erdoğan da Beşar Esad’ı “yerinde kalmasını istemiyorum” diyerek hedef aldı. AKP hükümeti ABD ve İsrail’in Suriye’yi bölme planının parçası oldu ve Filistin davasını zayıflattı. Ya Esad’ı hedef alma çizgisiyle İsrail’in yanında durmaya devam edecek ya da tarihi bir adım atarak Suriye merkezi hükümetiyle siyasi ilişkileri başlatacak. Kudüs hamlesine verilecek en etkili cevap budur