Kılıçdaroğlu, Baykal’ın evine niye gitti?

Cumartesi öğle sonrası. Camdan bakarken komşum Deniz Baykal’ın evinin önündeki iki araca gözüm takılıyor.Bir süre sonra evden ayrılıp sokağı terk ederken o iki aracın hâlâ orada olduğuna tanıklık ediyorum. Araç Kemal Kılıçdaroğlu’nun makam otosu.İçinde şöför ve korumaların olduğu araçla CHP lideri Kılıçdaroğlu ile kurmaylarının Baykal’a ziyarete geldiğini teyit ettirdim.Evet CHP lideri Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın ayağına gelmişti ki bu siyasi teamüle hiç uymuyor zira liderler görüşmek istediği partili milletvekillerinin ayağına gitmez, kendi ayağına çağırır. Tersi olduğuna göre belli ki Kemal Kılıçdaroğlu çok zorda.Peki Kılıçdaroğlu Baykal’a niye gitti ve ne mi konuşuldu? İşte öğrendikilerim:- Kılıçdaroğlu Baykal’a “Kurultaya ortak liste yapıp beraber girelim” teklifinde bulunmuş.- Keza eşikteki ekonomik krizle AKP’nin zaafa düşeceğini söyleyip ABD, AB, Cemaat, TÜSİAD ve Abdullah Gül’ün kendileri ile beraber olduğunun altını çizmiş.- İlaveten Tayyip Erdoğan’ın yakın gelecekte uluslararası mahkemelerde yargılanabileceğini söylemiş.- Baykal ise Kılıçdaroğlu’na, “Bu rüzgara karşı direnemezsin, sen çekil, ben bir ağabey olarak partiyi bir arada tutmak için aday olayım ve beni destekle. Aksi takdirde parti bölünecek” uyarısını yapmış.
İşte dinci-rövanşist neslin mimarları1) Türban ve imam hatipleri bayrak yapıp, Atatürk ile TC’ye tavır alan AKP kadroları.2) Yargı ve polise sızdırdığı casus müritleri ile TSK’ya operasyon yapan Fethullah Gülen!3) “Laiklik tehlikede değil, polis ve yargıda Fethullahçı kadrolaşma yok” deyip AKP iktidarına karşı alternatif iktidar modeli inşa edemeyip 10 kere sandıkta yere serilen CHP dalgakıranı Kemal Kılıçdaroğlu.4) Verdiği erken seçim kararı ile AKP’yi iktidara taşıyan ve Abdullah Gül’ü Çankaya Köşküne oturtan MHP’yi tasfiye görevlisi Devlet Bahçeli.5) Türkiye’de Cumhuriyet ile laikliğin kurumsal teminatı olan TSK’ya darbe iddiaları tartışmaları esnasında “Darbe teşebbüsü var da diyemem, yok da diyemem” deyip TSK karşıtlarını yüreklendiren Hilmi Özkök.6) Cumhuriyetin milli bir burjuva ve sermaye oluşsun diye tahsis ve kredilerle yarattığı, iktidar korkağı TÜSİAD mensupları ile medyası.
Beton ekonomisi!Kumarhane kapitalizmi ya da beton ekonomisi. Türkiye’deki iktisadi rejimin adı budur.Tasarrufu olmayan ülkede para üretime değil de betona gömülürse dolar bir yılda yüzde 30 yükselse bile ihracat artmaz, geriler ki bizde olan budur.Peki paralar niye mi betona? Beton bizde zahmetsiz yani kara paranın gizlendiği yerdir ve abartısız yazıyorum tanıdığım onlarca eski-yeni siyasetçi betonculuk yapıyor.Buna bir de hükümetin betona dayalı büyüme ve istihdam politikasını ilave etmek gerekiyor.Ama artık betonda da deniz bitti zira oluşan köpük yakında taşıp patlayacak.
FETÖ’cü kumar patronu!O şimdi Kıbrıs’taki otellerinde kumar oynatan en büyük patron.Fethullah Gülen’i övüp, sahipleniyor.Adı: Besim Tibuk... Muhafazakar filan değil, eski Liberal Parti Başkanı.Taraf Gazetesinde Kıbrıs’ta sürekli kumar oynatılan otelinin reklamları yayınlanır ki bunun okuması Türk Devletine operasyonlar yapan o cemaat gazetesine para aktarmaktır.Peki Fethullah’ı sahiplenmesi mi?Amerikan kardeşliği zira Besim Tibuk’u bilirim, Beyaz Saray’da ağırlanan bir isim ki Washington’un rejimine de sevdalı.
Ne idin, ne oldun Emine!Hani bir Emine Ülker Tarhan vardı.Hak, riske girip mücadele eden Eminağaoğlu’nun iken YARSAV kontejanından mebus yapılan kadın!Sonrası malum; Emine Hanım kendini Allah’ın CHP ile millete bahşettiği lütuf gibi gördü.Birkaç pohpohlama ile siyasetin Kleopatrası (güçlü kadını) psikozuna giren Emine Hanım hırsının ve birikimsizliğinin kurbanı oldu.Ah Emine Ülker, “Ne idim, ne oldum” diye böbürleneceğine mütevazı olsan CHP’de şimdi en güçlü aday sendin!Ama iyi ki olmadın zira o makama layık olmadığın ortada!..