Tarımsal finansman

Finansman; işleyebilmesi ve gelişebilmesi için bir girişime gereken para ve krediyi sağlama işidir. Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanmış olan Türkçe Sözlük’teki bu tanıma “girişimin” kuruluş aşamasını da katmak gerekir. Çünkü tarımla ilgili birçok girişim daha kurulurken borçlanmaktadır.

Kayıtlara göre, tarım kesimine kredi veren örgütlerin en eskisi 1863 yılında Mithat Paşa tarafından Rumeli’de kurulmuş olan “Menafi Sandıkları”dır. Bu 160 yıla yaklaşan sürenin yurdumuzda 13 bin yıl öncesine dayandırılan tarım tarihinde çok kısa bir zaman dilimi olduğu açıktır.

TARIMIN ÖZELLİKLERİ VE FİNANSMAN

Uygarlığın temelini oluşturan tarımsal faaliyet başta kuraklık, sel, dolu yağışı, rüzgâr, soğuk vurması, yıldırım gibi iklim koşullarının etkisi altındadır. Bilinçsiz insan müdahalelerinin yol açtığı “küresel ısınma” sonucunda ortaya çıkan iklim değişikliği apayrı bir felâket halini almaktadır.

Bunun yanında heyelan, deprem, yanardağ patlaması, çekirge, sivrisinek, fare, domuz salgını gibi doğa koşulları da işin içine girer. Seferberlik, savaş, işgal, kıyım, sürgün, yağma, talan gibi olağanüstü politik ve toplumsal durumlar da eksik değildir.

Veba, tifüs, dizanteri, tifo, kolera, çiçek, kızamık, sıtma, verem, frengi, trahom gibi bulaşıcı hastalıklar insanları kırıp geçirmiştir. Daha dün sayılacak 1918 -1920 arasında; 1,8 milyar olan dünya nüfusunun üçte birine karşılık gelen 500 milyonu aşan insan İspanyol Gribi’ne yakalanmış ve bunlardan 50 milyondan fazlası ölmüştür.

Şap hastalığı, sığır vebası, Malta humması (brusellozis), ruam, kuduz gibi hayvan hastalıkları; patates mildiyösü, mavi küf, pas, rastık gibi bitki hastalıkları; filoksera, çekirge, nematodlar, kırmızı örümcekler gibi zararlılar sorun olagelmiştir.

Bu koşullardaki değişimler tarımsal üretimi etkilemekte; risk ve belirsizliklere yol açmaktadır. Bunların üstesinden gelmek için tarım ve veteriner ilaçları kullanılmaktadır. Islah edilmiş tohum, sulama teknikleri, kimyasal gübre kullanımı gibi yollarla verim artırılmaya çalışılmaktadır. Sonuç olarak, gelişen teknolojiye uyum göstermek için fazladan kaynak ayırma zorunluluğu doğmaktadır.

DIŞ TİCARET VE ETKİLEŞİM

Uluslararası ilişkiler ve taşımacılık ilerlemiştir. Dünyanın öbür ucunda yetiştirilen bir ürünün arzında meydana gelen değişim yerel piyasaları etkilemektedir. Ürün fazla olduğunda fiyatlar hızla düşmektedir. Zarar eden çiftçi patates, soğan, karpuz gibi ürünleri yetiştirmekten vazgeçince fiyatlar hızla artmaktadır. Bu durumda ithalat sopası kullanılarak fiyat baskılanmaya çalışılmaktadır. Uzun mesafelerden taşımacılık yapılmaktadır. Tarımsal üretim petrole bağımlı hale gelmiştir. Petrol fiyatları gıda maddeleri başta olmak üzere tarım ürünlerinin fiyatını etkilemektedir. Ürünlerin taşınması, alınmaya çalışılan önlemlere karşın, hastalık ve zararlıların da taşınmasına yol açmaktadır.

FİYAT ARTIŞLARI BORÇLANDIRIYOR

Acımasız olan kapitalist düzen içinde çiftçiler ayakta kalabilmek için çabalamaktadır. Bir taraftan tekelleşmiş ve dışa bağımlı olan modern girdi piyasasında fiyat artışları olurken,

örgütsüz ve dağınık olan tarım ürünleri üreticileri savunmasız kalmaktadır. Geleneksel üretim biçimleri yok olmakta, yeterli bilgi ve donanıma sahip olmayan küçük üreticiler ayaklar altında kalmaktadır.

Bir yandan artan ihtiyaçlar, diğer yandan azalan gelirler dolayısıyla sıkışan çiftçiler borçlanma yoluna gitmektedir. Bireysel krediler, kredi kartları, işletme kredileri, yatırım kredileri özendirilmektedir. Yerli veya yabancı, kamuya ait veya özel birçok banka kâr etme uğruna adeta kredi dağıtmaktadır. Tarımda genel kârlılık oranı % 7 dolaylarında iken yüksek faizlerle kredi alarak iş görmeye çalışma gerçeklerle bağdaşan bir tutum değildir. Tarımsal üretim amacıyla alınan kredinin tüketim amacıyla kullanılması, en büyük yanlışlardan biridir.

Bir umutla can simidine sarılır gibi kredi alanlar, teminat gösterdikleri varlıklarını ve daha da önemlisi saygınlıklarını yitirmektedirler. Salgın hastalık zaten vahim olan durumu daha da ağırlaştırmıştır. Borçlanan çiftçiler, borç taksitlerini zamanında ödeyemedikleri için güç durumda kalmışlardır. Halen pekçok haciz işlemi yapılmakta olup, arazi, hayvan varlığı, traktör gibi üretim vasıtalarına el konulduğunda üretimi sürdürme ve borcu ödeme şansı da ortadan kalkmaktadır.

Bir dizi makalede tarımsal finansman konusu ele alınarak, sorunun boyutları ve olası çözüm olanakları üzerinde durulacaktır.