26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ankara İstinaf Mahkemesi’nde facia!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Bırakalım hukuk ve kanun boyutunu, zerre ahlakı ve vicdanı olan herkes ne olur cevap versin.
Birine, “Rospi çocuğu, şerefsiz, alçak, mikrop, tacizci, müptezel tetikçi, içkici, kumarbaz, besleme” demek hakaret mi değil mi?
Siyasal’da hukuk okuyan ve yazılarımdan ötürü onlarca kere benzer konularda yargılanan bendeniz bütün bu ithamların hakaret olmadığını dün öğrendim.
Nasıl mı?
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi’nin Yargıçları Vedat Yıldırım (33210), Güneş Deniz Öztunç (35171) ve Esra Kadem Piroğlu’nun (45579) verdiği karar ile...

SOLCU DEMEK HAKARET AMA

Nasıl olur demeyin oldu!
Bu satırların yazarı, “Eski solcu işadamı, evinin bahçesine camii yaptırdı” diye yazdığı için -ki haber doğru yani ona itiraz edilmedi- sadece eski solcu diyerek güya hakaret ettiğimden mahkûm edilirken, yukarıdaki ifadeler hakaret olarak sayılmadı.
İşte bugünkü Türkiye’de hukukun ve yargının hali pürmelali budur...
İlginç husus İstinaf Mahkemesi’nin verdiği bu kararın Yargıtay’a kapatılması yani kesin olmasıdır.
Peki, bu kararı veren yargıçların gerekçesi mi?
Fikir ve basın özgürlüğüymüş!

O SÖZLER SİZE EDİLSEYDİ?

Yani bendeniz bu iktidar döneminde çok çok büyük ihaleler alan yandaş bir işadamına -eski solcu- dediğim için (ki o isim ODTÜ’de öğrenci iken ispatlı bir Marksist) hakaret etmiş oluyor ve mahkûm ediliyorum ama yukarıdaki ifadeler de hakaret yok öyle mi?
Ey bu hükmü veren yargıçlar, birileri yukarıdaki ifadelerle sizlere saldırsa, söyleyin aynı kararı verecek miydiniz?
Bu olayı sütunuma alma amacım bana göre hukuk faciası olan bu hükmü kayda geçirmek ve geleceğe, bu dönemin uygulama hukuku bağlamında belge bırakmak içindir.

BAHÇELİ’NİN KÜFÜRCÜSÜ

Gelelim bu hukuk garabetinin hikâyesine;
Yok, bu davada yargılanan sıradan biri değildi...
Kim midir?
Devlet Bahçeli’nin orta mektep kaçkını danışmanı Yıldıray Çiçek’tir.
Evet, onun Ortadoğu gazetesinde şahsım hakkında yazılı olarak yaptığı yukarıdaki hakaretlerine İstinaf Mahkemesi basın özgürlüğü demiştir.
Eğitimi olmayan ve görevi sadece Bahçeli’yi eleştiren istisnasız herkese saldırmak olan yeni yetme bu çocuk maaşını sadece bunu yaptığı için alıyor.

YARGITAY’A BİLE KAPATTILAR

Yıllar önce yine küfür ettiği için mahkûm ettirdiğim bu Yıldıray Çiçek için yukarıda ettiği son hakaretler sebebiyle yeniden açtığım hakaret davasında ilgili Ankara 21.Asliye Hukuk Mahkemesi talep ettiğim tazminatın yüzde 80’ini kabul etti ki bu oranda yüksek bir kabul tazminat davalarında çok nadir görülür.
Öyleyken yani 21. Asliye Hukuk Mahkemesi bu hükmü verirken, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 25. Hukuk Dairesi’nin yargıçları beraat deyip davanın Yargıtay’a bile gitmesine izin vermediler.
Söyleyin lütfen, bu tablonun tanımlanması ne olmalıdır?

MHP AVUKATI HSK’DA!

Bu arada bir hatırlatma!
Yazdığı yazıyla yukarıdaki hakaretleri yapan Bahçeli’nin Danışmanı Yıldıray Çiçek’in avukatı Nizamettin Kocabey’di.
O kim midir?
MHP’nin eski kurumsal avukatı olan Hamit Kocabey’in ailesinden ve onun kurduğu hukuk bürosundan.
Hamit Kocabey şimdi yani AKP-MHP yakınlaşması sonrasında yani yakın geçmişte sürpriz bir şekilde Hâkimler Savcılar Kurulu üyesi yapılmıştır.
Manzara aynen budur... Bu durumda Türkiye’de yargı bağımsız mı değil mi