Binali'den sonra tufan var!

Dünkü dalganın merkezi Ulaştırma Bakanlığı ve Binali Yıldırım'dır ki bacanağı da gözaltındadır.

Binali Yıldırım deyip geçmeyin, bu isim Tayyip Erdoğan'ın gözünde tek başına bütün kabinenin bile üzerinde bir kredibiliteye sahip zira o sadece çok eski bir yol arkadaşı değil aynı zamanda Başbakanın en büyük sırdaşıdır.

Abdüllatif Şener bir gün bana şöyle demişti:

-"Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının kuruluş günlerinde ben de bakandım. O kuruma (TİB) kadro oluşturulurken hiçbir bakan tek bir isim bile öneremezken Binali bütün listeyi Tayyip Bey adına tek başına yaptı. Anlayın yakınlık derecelerini."

İşte böyle bir isme karşı dün düğmeye basıldı. Üstelik yapılan onca tehdit ve görevden almalara rağmen yapıldı.

Bunun okuması F Tipi örgütün geri adım atmadığı ve de artık atmayacağının ilanıdır. Dün de yazdık, tek istisna Tayyip Erdoğan'ın Abdullah Gül'ün başbakanlığına razı olması olabilir ancak o da zor zira Erdoğan böyle bir şeyin kendisi için intihar olacağını bilir.

Görünen bundan sonra tufanın uç vereceği yani Tayyip Erdoğan'ın şahsı ekseninde direkt operasyonların yapılacağıdır.

Bu hadisenin gösterdiği iki şey:

Tayyip Erdoğan'da var olan paniğin haklı zemini yani yolsuzluk iddialarıyla iç içe olması ve de F tipi yapıdaki örgüt bilinci ile disiplinidir.

ENGİN ALAN İLE DOĞU PERİNÇEK!

CHP'liler çıktı.

PKK'lılara yol verildi.

Peki ya Apo'yu teslim alan kahraman Engin Alan Paşa?

Nihayet dün onun için de bir adım atıldı.

Ama bitmedi...

Esir alınan bir siyasi önder daha var ve üstelik resmen çok önemli bir partinin hala genel başkanı?

Soruyorum neden kimse Doğu Perinçek'i dillendirmez ve onun için kılını kıpırdatmaz?

Sadece bu tablo bile Doğu Bey'in yüzde yüz milliliğini ve vatanseverliğini tescil etmiyor mu?

Haberal, Balbay ve PKK'lılar için ABD ile AB seferber olurken Doğu Bey'in adını niye kimse ağzına almıyor?

Bu fotoğrafı güya antiemperyalist geçinen salak solcularla salak sağcıların dikkatine sunuyorum.

Olması gereken Sayın Perinçek'in hemen, yarın tahliye edilmesidir.

Bırakın hukuk, bırakın kanun zerre ahlak varsa bir saniye beklenmemelidir.

ŞAMİL YA KİTABINI YIRT, YA İSTİFA ET!

Yok Şamil bu işi öyle birkaç tweet ile savuşturamazsın.

Sen ki Ergenekon deyip kitaplar yazdın ve servetler kazandın.

Sen ki yazdıklarınla vicdanları kanatıp TSK'yı terör örgütü imasına soktun.

Dahası, o Ergenekon masalı sayesinde mebus oldun.

Oysa açığa çıktı, o Ergenekon ve Balyoz bir kumpasmış!

Kim mi söylüyor?

Seni mebus tayin eden Başbakanının başdanışmanı!

Bu durumda yapman gereken iki şey var:

Bir: Özür dileyip kitaplarını kameralar önünde yırtman.

İki: Derhal istifa etmen.

Bakalım hangisini yapacaksın?

HA ZEKERİYA ÖZ HA SİZ!

Zekeriya Öz'ün başına gelenler ilahi bir tecellidir zira onun elleri adalet bağlamında temiz değildir.

Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin icracılarından biri olan Zekeriya Efendi gün gelecek o yaptıklarını hesabını gerçekten bağımsız olan yargının önünde verecektir.

Bu tespiti yaptıktan sonra gelelim son olanlara:

Zekeriya'yı üç yıl önce kahraman ilan edip zırhlı mersedes tahsis eden Tayyip Erdoğan'ın şimdi Öz'ü yerden yere vurması komikliktir.

Söyle Erdoğan; Zekeriya o kutu kutu dolarlarla 7 kasayı buldurmasa ve Bilal'i ifadeye çağırtmasa Öz için yine aynı şeyleri söyleyecek miydin?.

Söylemeyecektin...

Aynı şekilde Ahmet Ağaoğlu'nun yaptığı adam satmak değil mi?

Adamı hem misafir ediyorsun, hem de Başbakan'a cici görünmek için satıyorsun.

Bugün Zekeriya'yi satan yarın başkalarını satmaz mı?

Elleri asla temiz olmayan Zekeriya bu olayda Tayyip ile Ağaoğlu'dan daha tutarlı hiç olmazsa Ağaoğlu'nun gezi kıyağına rağmen son yolsuzluk dosyasını onu da dahil etti yani gözaltına aldırdı.

550 MİLYON DOLARLIK HAVUZUN PATRONU?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın Meclis'e getirdiği konu, Mesut Yılmaz hükümetini yere seren Korkmaz Yiğit iddialarının abartısız yüz mislidir.

Bir havuz kuruluyor ve bu havuza İstanbul havalimanı ile üçüncü köprü misali büyük ihaleleri alan müteahhitler 100'er milyon dolar para koyuyor.

Hayır bu iddialar soyut değil somut yani telefon dinlemeleri var.

Dahası Ankara'nın baskısı ile uzun süre frene basan yargı da artık bu pisliği gizleyemedi ve adı geçen o isimlerin mallarını dondurdu.

Söyleyin böyle bir havuz tablosunda bir patron yok mudur?

Söz konusu para 100 milyon dolar yani eski parayla 200 trilyondur.

Hangi işadamı zarar eden bir sektöre üstelik resmi bir pay almaksızın bu kadar büyük bir parayı verir?

Açıkla Tayyip Bey bu havuz kurulma emrini de İsrail mi verdi?