26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bu Papa’nın duası Erdoğan’a yarar mı?

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü İtalya’da idi. Vatikan’da Papa Francis ile görüştü.
Haberlere göre, bizim Müslüman Cumhurbaşkanımız, Katolik Hıristiyanların dinsel lideri Papa’dan kendisi için dua etmesini istemiş.
Gelin görün ki bu Papa Francis, Sünni Müslümanlık’ta insanı kafir konumuna düşürecek şeyler söylüyor. Bakın cehennem ile ilgili neler demiş: “Tevazu, vicdan ve dini bütünlük sayesinde belirli dogmatik fikirlere ilişkin yeni anlayışlar kazandık. Kilise artık insanların acı çektiği gerçek bir cehenneme inanmıyor. Bu doktrin tanrının affediciliğiyle uyuşmuyor. Tanrı yargıç değildir; o insanların dostu ve affedicisidir.”
Sadece bu mu? Yahudilik’ten Hıristiyanlığa ve İslam’a aktarılmış bulunan “Yaratılış kavramı”na da karşı. Yani o, insanın Âdem ve Havva olarak yaratıldığını da kabul etmiyor ve dindeki bu iddiayı masal sayıp reddediyor:
Ya Allah için dedikleri? “Allah da bizim gibi gelişiyor ve değişiyor!” diyor.
Yetmiyor... Temsil ettiği kutsal kitap İncil’i bile eleştiriyor. Buyurun okuyun: “İncil çok güzel bir kutsal kitap, fakat diğer tüm büyük ve eski yapıtlar gibi onun da eskiyen bölümleri var. Hatta bazı bölümler hoşgörüsüzlüğe ve yargılamaya çağırıyor. Sevgi ve doğruluk mesajının aksine, bu mısraları sonradan eklemeler olarak görmenin vakti geldi.”

İDAM EDİLİRDİ

Eğer Papa Efendi’nin bu sözlerini İslam dünyasında eskiden birisi söylese, derhal yakalanır ve boynu vurdurulurdu. Bundan daha hafif görüşler dile getiren Osmanlı dönemi âlimleri katledilmişlerdir. Merak edenler, “Osmanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler” adlı kitabımdan okuyabilirler.
Böyle sözler eden bir kişinin duası; İslam âlimlerine göre asla kabul olunmaz.
İyi de İslam âleminin lideri havalarına giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu Papa Francis’e neden, “Bize dua edin!” dedi. Bu biraz ayıp olmadı mı?

İSLAM ÂLİMLERİ BUNLARI SÖYLEYEBİLİR Mİ?

Bütün bu geleneksel Hıristiyanlığa da ters olan fikirleri ortaya atan ve dillendiren kişi, Hıristiyan dünyasının en büyük temsilcisi olan Papa...
Peki, Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanı çıkıp da “Tanrı artık eskidi! Cehennem yoktur. Âdem ve Havva’nın yaratılması bir masaldır. Kuran’ın eskiyen bölümleri var; bazı bölümleri de hoşgörüsüzlük taşıyor!” diyebilir mi?
Di-ye-mez!
Diyemediği için de İslam dünyası, Hıristiyan dünyası ile yarışamaz. Müslümanlar da Hıristiyanların bir tür köleleri gibi yaşamak zorunda kalırlar.
Gerçeği görelim: Müslümanların en büyük açmazı, toplumu yönlendiren Müslüman din adamlarıdır. Bu kadrolar, Müslümanları Orta Çağ koşullarında tutmak için müthiş yıkımlar yapıyorlar. Katolik Hıristiyanların lideri, dindeki eskimiş bütün kavramları sorgularken, bizim Diyanet İşleri, tıpkı Cinci Hoca gibi, “Sol elle yemek yemek Şeytan işidir!” diye görüş açıklıyor. Aile hayatına ilişkin olarak ise; öz babasının 9 yaşındaki kızına şehvet duymasına izin verecek yorumlar yapıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı da Papa Francis’in “masal” dediği Âdem-Havva hikayesini bilimsel gerçekmiş gibi okullarda öğretiyor. Ve bu masalı reddeden Evrim ilkesini eğitimden atarak genç beyinleri köleleştiriyor. Bu milletin hükümeti, bu milletin Diyanet İşleri, bu milleti bilimden uzaklaştırarak sömürgecilerin kölesi haline getiriyor.
Böyle bir Türkiye’nin geleceğin özgür ve bayındır dünyasında asla yeri olamaz.

ADNAN HOCACI OLDUM

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Adnan Hoca diye bilinen Adnan Oktar’a, “İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor, dini bir takım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi? Tamamen akli dengesi bozulmuş!” dedi ya cevap gecikmedi. Oktar, Erbaş’a dedi ki: “Kerhanelerden, şans oyunlarından, kumardan, içki fabrikalarından alınan vergilerle maaşlarınız ödeniyor. Bir kere bunlar hakkında açıklama yaptınız mı? Gıkın çıkmıyor hoca efendi?”
Yerden göğe kadar haklı...
İslam’da en büyük suç ve günah olan beytülmal (hazine) yağmalanırken, yoksullar işsizlikten kendisini yakarken susan Diyanet İşleri’nin Muhammet İslamı’nı temsil etmesi mümkün değildir.
Bir de Edirne’deki imamlar Adnan Oktar’ı mahkemeye vermişler!
İmam efendiler! Yalan mı? Aldığınız maaşın içinde o alengirli yerlerden toplanan vergilerin payı yok mu? Öyle çok dindar iseniz yemeyin o paraları...
Adnan Hoca’ya kız oynatıyor diye saldıranların TV’lerde elleri zilli oğlan oynattıklarını görmeyenler, şu meşhur Osmanlı ataları gibi yaşamak peşindeki gulamparalardır.