‘Büyük Şeytan!’ Amerika

11 Şubat 1979... Bu tarihte İran halkı Şah Rıza yönetimini devirmişti. Bu devrimin siyasi ve ruhani lideri de İmam Humeyni idi. İmam Humeyni, Amerika’yı “büyük şeytan”, İngiltere’yi ise o şeytanı doğurup büyüten karın olarak tanımlamıştı.11 Şubat 1979’a kadar şahlıkla yönetilen İran, Amerikan yönetiminin kuklası halindeydi. Humeyni, bu kölelik ilişkisine son verince ABD, İran’ı “gerici ve saldırgan” gösteren bir propaganda ve yıkım operasyonu başlattı. Oranın Şiiliği üstünden Sünni kesimleri kışkırttı. Irak Lideri Saddam Hüseyin’i kandırıp 1980’de İran’a saldırttı. Irak ile İran arasında tam 8 yıl kanlı bir savaş sürdü. Ve aynı ABD; gün geldi; Saddam Hüseyin’in canını aldı.İşte karşımızdaki Şeytan Amerika bu...Buradaki şeytan sözü kutsal kitaplarda geçen kötülüğün simgesi soyut varlık değildir. Şeytan kavramının bu dünyada canlanmış hali gibi gözüken Amerikan emperyalizmidir.***Karşımızdaki Amerika, sömürgeci bir kötülük rejimi halinde iş yaparken; Türkiye’deki gizli Amerikan ajanları, basını kullanarak İran yönetimini karalamaya devam ediyorlar. Bu ajan kesimin başında da Fethullahçılar geliyor. Fethullah Gülen’in hocası olan Said-i Nursi de aynı çizgidendir. Çanakkale’ye saldıran düşman kuvvetlerinden ölenleri bile şehit ilan edecek kadar sapkınlık içindedir. Onun yolundan giden Fethullah Gülen de İran’a düşmandır. Fethullah Gülen bu Müslümanları kötülerken 9 Şubat 1998’de kutsal toprak ilan ettiği Vatikan’a (Roma) gider Papa 2. Jean Paul’ü ziyaret eder, saygılarını sunar; onu oraya götüren Alaattin Kaya da Papa’nın elini öper.

SÜNNİ DÜNYANIN HALİBugün İslam dünyasının manzarasına dikkatlice baktığınızda acı bir tablo görüyorsunuz. Geri kalmışlık, yoksulluk, cehalet, din fanatizmi ve bunlardan kaynaklanan derin bir kardeş kavgası... Ozan Mehmet Akif Ersoy 1910’lardaki İslam dünyasını da böyle anlatmıyor muydu?Bu manzara daha çok Sünni İslam’ın egemen olduğu bölgelerdedir. Sünni İslam dünyasından “hak din”e bağlı Müslümanlar, “batıl din(!)”in bulunduğu Avrupa’ya geçebilmek için kendilerini Akdeniz’e atmaktalar ve her yıl binlercesi bu denizlerde boğulmaktadır. Bu nasıl bir Müslümanlıktır ki o coğrafyadaki müminler, kâfirlerin arasında yaşayabilmek için ölümü bile göze almaktadırlar?...Bu sorunun cevabını Sünni İslam’ın çok bilmiş âlimleri veremezler. Veremezler çünkü başta bizim Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere Sünni kurumların tümü işte bu cehalet ve gerilikten besleniyorlar. Ve bu resmî Sünni kurumlar, akıl-bilim düşmanlığı yaparak Sünni Müslümanları Orta Çağ ortamında yaşamaya alıştırıyorlar.***Bu gericiliği başta Amerika olmak üzere, Batılı sömürgeci ülkeler destekliyorlar. Türban militanlığı yaparak özgür Türk kadınını Suudi kadınlarına çevirmeye uğraşan Merve Kavakçı’lar, ABD’de imal ediliyorlar. Fransa, Almanya gibi ülkeler, Sünni gericilerin devlet desteği ile lüks hayat yaşadıkları yerler. Sivas’ta insan yakanlar Avrupa’ya kaçtılar. Çünkü bu sözde Müslümanların propagandaları sonucunda Sünniler, Batı’nın çıkarlarını kendi çıkarları imiş gibi savunur hale getiriliyorlar.Peki ya Şii İslam?Beğenin beğenmeyin... Kuzey Afrika’dan tutun Pakistan’a kadar uzanan İslam kuşağında Şiiler bir biçimde Amerikan emperyalizmine karşı duruyorlar. Amerikan saldırılarına karşı silahlı direnişi de bunlar yürütüyorlar.Peki Sünni IŞİD Irak ve Suriye’de Amerika’ya neden saldırmıyor? IŞİD, Arap ve İslam dünyasının kalbine bir hançer gibi saplanmış olan İsrail’e niye vurmuyor?Vurmaz... Çünkü, Amerika’yı İngiltere doğurmuş ise IŞİD’i de Amerika doğurmuştur. Amerika’yı ata bilen bu tür Müslümanlar oraya hiç dokunurlar mı?Hayat bize; “Amerika’yı dikkate almadan olayları yorumlamaya kalkışma. Çünkü her taşın altında o akrep var!” diyor.

ERDOĞAN DA UYANDI AMAPKK, 1979 yılından beri ülkemizde kan akıtıyor. Biz sürekli, “PKK sadece PKK değildir; arkasında Amerika ve Avrupa vardır.” diye yazdık-söyledik. Hatta 24 Temmuz’dan itibaren güvenlik güçlerimizin bu örgüte karşı yürüttüğü mücadeleyi; “Türk ordusu orada PKK ile değil Amerika ile savaşıyor!” diye özetledik. Türkiye’deki ABD propagandacıları ise bu tespitleri, “Paranoya!” gösterip değersizleştirmeye uğraşıyorlar. PKK’nın siyasal uzantısı HDP, bunlara destek veren Fethullahçılar, Avrupa ve Amerikan basını ile ülkemizdeki uzantıları ve Yeni CHP’nin tepe kadrosu bu kümeyi oluşturuyor. Bunlar adına Amerika da ikide bir Türkiye’ye, “PKK ile mücadele etmeyi bırak çözüm masasına otur!” çağrısı yaptı.Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin artık kendisini devre dışı bırakmak istediğini düşündüğünden bu çağrıya kulak asmadı.Ve Amerika; Türkiye’nin terörist kabul ettiği Suriye PKK’sı olan PYD’ye ve onun silahlı örgütü YPG’ye açıkça arka çıkmaya başladı.Düşünün ki Amerika ile Türkiye tam 64 yıldır NATO’da ortak iki ülke. Güya “dost ve müttefik!”Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Amerika dönüşü, Amerikan Başkanı Obama’ya seslenerek “Biz nasıl güveneceğiz? Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani’deki teröristler mi?” dedi. Türk tarafının bu haklı çıkışına Amerikan yönetimi hemen cevap verdi: “Biz YPG’yi terörist örgüt olarak görmüyoruz ve kendilerini desteklemeyi sürdüreceğiz!”Böylece Amerika, dünyada 56 yıldır tepe tepe kullandığı Türkiye’yi bir kalemde silip terör örgütünü onun önüne geçirmiş oldu.Şimdi cevap verin: İmam Humeyni, bu Amerika’ya “Şeytan!” diyerek onu lanetlemekle haklı mıdır haksız mıdır?Sende cevap ver: Ey Amerika söz konusu olunca dilsizleşen bizim Diyanet’in başındaki molla arkadaş! Bu Amerika senin için melek midir şeytan mıdır?