26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cariye ruhlu kadınlar

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye’de kadın cinayetleri hızla artmışsa; bundan sadece erkekler değil bazı kadınlar da sorumludur.Cinayetin ortağı olan bu kadınlar; erkek zihniyetinin topluma egemen olması için erkeklerden daha fazla çırpınırlar. Bunlar, kendilerini erkeklere adamış köle ruhlu tiplerdir.Ve çoğunun başı açık, görünümü de moderndir. Aralarında gazeteciler, televizyoncular, siyasetçiler, hatta akademik kariyer sahibi olanlar vardır.Kendisi 2015’tedir ama ruhu 600’lü yıllarda yaşamaktadır.Bu cariyeler, o sıralarda Arap toplumuna öz-gü köle sınıfının kadın kolunu oluştururlardı. Esirlerden elde edilen cariyeler; erkeğin istediği gibi kullandığı, sonra yine esir pazarında satabildiği eşyadan ibaretti. Hiçbir hakları bulunmazdı. Hz. Muhammed bu vahşi sisteme biraz düzen getirmeye çalışmışsa da erkek sisteminin direnmesi yüzünden başarılı olamamıştır. Erkek zevkine dayalı cariye sistemi sonraki dönemlerde İslam devletlerinde de kuvvetle yaşatılmıştır.
OSMANLIDA DA VARDIOsmanlı Devleti de “esircilik” üstünden yükselmiş bir devlettir.Önce Batı Anadolu’daki Rum çocukları, sonra Trakya ve Balkanlardaki Hıristiyan halkların çocukları esir olarak ele geçirilmiş; başkent İstanbul’a getirilmiş; buradaki Esir Hanı’nda pazarlanmışlar, zengin evlerinde kullanılmışlardır. Böyle bir olayı “Esirciler Hanı” isimli romanımda (Bilgi Yayınevi) tarihsel gerçeklere uygun olarak anlatmış bulunuyorum.Esir olarak getirilip zenginlere satılan oğlanların başına nelerin geldiğini burada yazmaya ahlakım elvermiyor. Sadece şunu vurgulamalıyım: Gulamparalık denilen ve sistemin her yanına yayılan sapıklık; bu esircilik sisteminden yükselmiştir.Bir yanda oğlanlar, bir yanda cariyeler... Günümüzdeki Osmanlı hayranlarının geçmişindeki ahlak sistemi özetle budur.
TÜRK TARİHİNDE YOKLAREskiden cariyeler esir edilen kızlardan elde edilir ve zorla kullanılırlardı. Bugün ise modern görüntülü bazı kadınlar gönüllü cariyelik için yarışıyorlar. Erkek egemenliğine dayalı gerici sistemi canlandırmak adına bunlar militanlık yapıyorlar. Bunu da dine hizmet örtüsü ile kamufle ediyorlar.Bu cariye ruhlu kadınlar Türk tarihinde yoktu. Ne zaman ki Yavuz Sultan Selim Mısır’ı ele geçirdi; oradan Cebriyye çizgisinden gerici Arap âlimlerini getirip din işlerini bunların eline verdi. Cariyelik bunlar tarafından Müslümanlık’ın bir şartı gibi gösterildi. Kadınlarımızı yüzyıllarca bu cariye kültürü ile şartlandırıp çürüttüler. Halbuki bin beş yüz sene öncesinde Türk kadını ile Türk hakanı aynı haklara sahipti. Gök Türkler’de “Hakan ile Hatun” devleti ortak yönetiyordu. Bu gelenek Selçuklularda bile devam etti. Hakan olmadığında devleti sultan olarak kadın yönetirdi. Bunun örneklerini TÜRK KİMLİĞİ isimli kitabımda ortaya koydum.
SİYASAL İSLAMCICariyelik 19. yüzyılda yasaklanıp uluslararası ağır suç haline getirilmişken bizdeki bu cariye ruhlu kadınlar nereden çıktı?Türkiye’de siyasal İslam ile birlikte böyle propagandacı kadınlar sahaya indiler. 1970’lerin sonlarından itibaren Müslüman Kardeşler hareketi Türkiye’yi etkilemeye başladı. 1978’lerde Suriye’yi teröre boğan bu çizgi, Türkiye’deki darbecilerin desteği ile ülkemize de sızdı. Siyasal destek alan bu hareket, İslam dinini türbanla eş hale getirerek kadınları kandırdı. Saçını örtmeyi Müslümanlık zanneden bir kuşak ortaya çıktı. İşte cariye ruhlu kadınlar bunların içine dalarak kadınlarımızın görüntülerini ve zihniyetlerini değiştiriyorlar. Arkalarında müthiş bir para ve siyasi destek olduğu için sayıları da giderek artıyor.
CUMHURİYET DÜŞMANICumhuriyet rejimi; kadını İslam’ın Arap geleneğinin pençesinden kurtarıp özgür yaptığı için cariye ruhlular derin üzüntü duymaktadırlar. Örneğin, kadınlara verilmiş seçme ve seçilme hakkı bile bunları rahatsız ediyor. Büyük Atatürk’ün kadınlarımızı Arap geleneğinin acı pençesinden kurtarmış olması bu cariye ruhlu kadınları kızdırmaktadır. Çünkü bunlar; erkek emrinde olmayı; onun masası, sandalyesi gibi bir araç halinde kullanılmayı Allah’ın bir emri saymaktadırlar. Müslüman olmak da bunlar için iyice örtünerek erkeğin zevk aleti işlevini yerine getirmek gibi gözüküyor. Sorun derin, sorun yakıcı ve yıkıcı...Türk kadınının ruhunu çürüten acı gerçeği bir cümle ile özetleyelim: Cariye olmayı dindarlık gibi gösteren modern görüntülü ortaçağ hortlakları ile karşı karşıyayız. Bunlar, köle ruhlu bir nesil yetiştirmek için kurgulanmışlar...Cariyeleşmeyi inanç özgürlüğü veya demokratik hak gibi gösteren bu yıkıcı oyuna kadınlarımız bakalım ne zaman dur diyecek?