CHP’de imza muamması!

CHP’de olağanüstü kurultay için imza toplama süresi pazartesi günü saat 17.00’de doldu. Ama yeterli imza bulundu mu, bulunmadı mı hâlâ netleşmiş değil.
Muhalefet “imzalar tamam” diyor, genel merkez “toplayamadılar” iddiasında.
İŞİN ASLI
Kulislerde biraz dolaşınca işin aslını öğreniyoruz. Olağanüstü kurultay için imza veren delegelerin sayısı yüksek. Gerekli olan 624 imzanın epeyce üstünde. Ama “işleme konacak imza”(!) sayısında sıkıntı yaşanıyor.
Nasıl mı? Anlatalım:
PAZARLIKLAR
İntikamcılar:
CHP’de muhalifler arasında çeşitli gruplar var. Çoğu 24 Haziran seçimlerinde milletvekili yapılmadı. Şimdi intikam peşindeler. Hepsi olağanüstü kurultay istiyor. Kendileriyle birlikte hareket eden delegelerin imzalarını almışlar Ama işi şansa bırakmak istemiyorlar. Pazarlık yapıyorlar. Parti Meclisi’nde, MYK’da, yerel seçimlerde, ... kontenjan istiyorlar.
Belediye başkanları:
Halen belediye başkanı olan CHP’liler de kendilerine yakın isimlerden imzaları almışlar. Yeniden adaylığı garantilemek için dengenin kimin lehine bozulacağını takip ediyorlar. Hem genel merkezle, hem de İnce ekibi ile pazarlık halindeler.
Bireysel davrananlar:
Bazı delegeler de 15 günlük süre içinde noterden imzalarını vermiş. Ama henüz işleme koymuş değiller. Diğer bir deyişle imzaları ceplerinde. Taleplerinin karşılanması için koz olarak kullanıyorlar. Genel merkeze yakın belediye ve il başkanları bunları ikna etmek için fazla mesaide.
Anlayacağınız süre doldu. Ama sonucu belirleyecek pazarlıklar henüz bitmiş değil.
DIŞARIDAN MÜDAHALE
Sürece dışarıdan müdahaleler yapıldığı iddiaları gündemde. Kılıçdaroğlu çevresi “Derin devlet İnce’yi istiyor” ifadelerini kullanıyor.
İnce çevresi “AKP Kılıçdaroğlu’nu destekliyor, çünkü işlerine geliyor” iddiasını dillendiriyor.
Türkiye’de ilginç gelişmeler yaşanıyor. Muhalefeti “düzene sokma” planları yapanlar var. Siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, işadamı kuruluşları mercek altında.
“Değişim” logolu bir hareket başlatılmaya çalışılıyor. Arkasında kimin olduğu tartışmalı. Son dönemde kapalı kapılar arkasında yapılan “çok özel” görüşmelerden söz ediliyor.
Amerikalılar en çok da “defolu”ları seviyor.
KARAKOL
“CHP kurultayı karakola gider mi?” diye yazmıştım. Bunun işaretleri var. Ortalıkta çok sayıda olağanüstü kurultay için imza ve geri çekme belgesi dolaşıyor. Hepsi de noterden.
Ne yazık ki CHP’de delegeler bu hale getirildi.
TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ
Türkiye kritik günlerden geçiyor.
ABD Başkanı Trump açıkça Türkiye’yi hedef aldı.
Doğu Akdeniz ve Kıbrıs ısınıyor.
Kıbrıs Rum kesiminde yapılan toplantıda İsrail Büyükelçisi Aammy Ravel iyice küstahlaştı. “Türk tehditleri nedeniyle İsrail’in askeri müdahalede bulunmak zorunda kalmamasını temenni ederim” dedi.
ABD Büyükelçisi Cathleen Doherty de İsrail büyükelçisine destek verdi.
İstanbul’da Almanya, Rusya, Fransa, Türkiye zirvesi yapılıyor.
6 gün sonra ABD’nin İran’a ambargosu başlıyor.
Suriye’de baş döndüren gelişmeler yaşanıyor.
Ama CHP’nin gündemi başka!
CHP YOK!
Normalde ana muhalefet partisinin bütün bu gelişmelerin içinde olması gerekir. Ama tüm bunlar CHP’nin ilgi alanında değil.
Bırakalım müdahil olmasını, seyir bile etmiyor. Daha doğrusu CHP’nin Türkiye diye bir derdi yok.
CHP’nin tek derdi iç mücadele. “Sen in, ben oturayım” kavgası.
Türkiye’nin temel sorunlarına müdahil olmayınca, doğal olarak sandıkta da olunmuyor..!