CHP kurultayından ‘yaşamsal’ beklenti...

Türkiye; 93 yıllık cumhuriyetin köklerini erozyona uğratan karanlık bir kuşatmanın içinde çırpınıyor... Bir yandan AKP’nin cumhuriyetle hesaplaşması, diğer yandan iç ve dış kaynaklı terörün giderek büyüyen tahribatı... Aydınlanma Devrimi’ne son darbeyi vurmak için her fırsatı değerlendiren AKP, eğitimden yargıya kadar çıkarılan bir dizi yasayla aslında yalnızca cumhuriyeti değil, Atatürk’ü, Altıok’u ve “CHP’nin geleceğini” de hedef alıyor...Bu kaygı verici kuşatma sırasında herkes aynı düşüncede; cumhuriyeti var eden CHP ne kadar büyürse, ne kadar etkili olabilirse, AKP o kadar geriler ve hareket alanı da o kadar daralır...CHP’nin yarın kurultayı var... Tabanın beklentisi, ana muhalefetin “herkesi kucaklayan” daha “dinamik” kadrolarla donatılması... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da zaten medyaya yaptığı açıklamalarda, parti yönetiminde daha etkili bir CHP için “değişim”e gideceğinin işaretlerini verdi... Hiç kuşkusuz böyle bir dizayn ana muhalefetin yararına olacaktır...Ve tabi ki, partinin köklerine sahip çıkacak, CHP’yi büyütecek ve de AKP karşısında daha etkili savunacak bir ekiple ana muhalefetin yeniden yapılanması, kitlelerdeki umudu da arttıracak...Unutmayınız ki; Türkiye’nin “Yeni Anayasa” ve “başkanlık” tuzağına sürüklendiği bir dönemde; cumhuriyeti CHP’nin köklerine bağlı kadrolarıyla savunmak giderek daha “yaşamsal” hale geliyor...
Soner Çetin aklandı...Belediye başkanlığı zor iş... Makama oturdun mu ya ihale çarkı içinde rüşvete ve ranta bulaşacaksın ya da görevini halka hizmet uğruna dürüstçe yapacaksın...CHP’nin Adana’daki belediye başkanlarından biri de Çukurova Belediyesi’ni yöneten Soner Çetin... CHP’li başkan, aydınlık yurttaşların yaşadığı bölgeye iki yıla varmadan çağdaş hizmetler götürmüş... Çetin göreve gelir gelmez önce makam aracı saltanatına son vermiş, sonra işine kendi özel aracıyla giderken israfı da önlemiş... İşte Çetin’in bu duruşu ranta alışmış çeteleri rahatsız etmiş...Çukurova’dan nemalanamayan gruplar sonunda şiddete bile yönelmiş; Belediye binasına saldırılar, kurşunlamalar, bürokratlara yönelik tehditler, iftaralar ve de komplolar... Son vaka geçen yılın ortalarında yaşanan kurşunlanma olayıydı!.. Ancak kısa sürede yakalanan saldırganlar, Başkan Yardımcısı Mustafa Selek’in makam odasına yönelik kurşunlamayı Çetin’in azmettirdiğini öne sürebilmişler!..Yargı önceki gün kararını vermiş; Başkan Çetin suçsuz bulunmuş... Belediyeyi kurşunladıktan sonra Çetin’i suçlayan 5 sanığa ise “tehdit, iftira ve şantaj” suçlamalarından 1 ile 12 yıl arasında hapis cezaları verilmiş...Komplolara, tehditlere boyun eğmeyen Soner Çetin’in Adana’da nasıl desteklendiği ise Gezici Araştırma’nın son anketinde dışa vurmuş... Çetin, 900 belediye başkanı arasında “en başarılı belediye başkanı” seçilmiş... Unutmayınız ki, CHP yerel yönetimlerle iktidara yürüyecek... Soner Çetin gibiler işte bu hedef açısından da çok önemli...
Terör nereye gidiyor?..Güneydoğu’daki kaos ne yazık ki bitmiyor... Bölgenin 13 ilçesinde “özyönetim” adı altında büyütülen “başkaldırı” eylemleri Güneydoğu’da sosyal yaşamı, ekonomiyi, turizmi ve en önemlisi de her etnik yapıdan insanın “el ele” yaşadığı bir coğrafyada huzuru darbelemeye devam ediyor...Terör dün de Diyarbakır’ın Çınar ilçesini vurdu; emniyet ve jandarma binaları ile lojmanlara bombalı araçla yapılan saldırı 6 can aldı, 40’tan fazla yaralı var...Çınar saldırısı, bölgede son 50 gündür kırsaldan kent merkezlerine doğru yürüyen terörün sivilleri daha fazla hedef alacağının da işaretidir...AKP’nin hatalı stratejilerinin terörü iyice pervasızlaştığı bir dönemde, ne yazık ki Türkiye’nin güvenlik sorunu büyüyor... Peki, bu şiddet zinciri Türkiye’yi nereye götürüyor?..
Pekşen’in ürkütücü uyarısı...CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in önceki gün sosyal medyadan yaptığı açıklamalar, terör kıskacındaki Türkiye’nin adeta “iç savaş” ve “parçalanmaya” doğru sürüklendiğine dikkat çekiyordu... Bakınız Pekşen, “Yugoslavya” deneyimi üzerinden hangi vahamete vurgu yapmıştı;“Avrupa’nın ortası Yugoslavya’da Miloseviç ülkeyi kan gölüne çevirdiğinde, AB’nin seyirci kalmasına anlam verememiştik!.. Meğerse doğalarında var... 2007 yılında daha ortada hiçbir şey yokken aylarca uyardım, ‘sıcak para tuzağına düşen AKP ülkeyi iç savaşa sürükleyecek’ diye. Yugoslavya gibi, Türkiye’de yaşanan hiçbir şey asla sürpriz değildir!.. Her şey planlandığı gibi AKP’nin tek başına iktidar yapılmasıyla başladı... Avrupalı sözde dostlar Türkiye’yi AB’ye almaktan kurtulmanın yolu olarak AKP’yi iktidarda tutmak olarak planladılar... Yaratılan eser bu!.. Türkiye, 60 yıl AB’nin bir parçası olmak için bin bir fedakarlığa katlanmış, kapıya dayanmıştı... Tek çare Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına itmekti... Türkiye kan gölüne döndü, artık AB’li dostlarımız (!) keyifle viskilerini yudumlayabilirler!.. Diktatörleri sayesinde sonunda başarmak üzereler...”CHP milletvekili Pekşen’in bu dehşet verici uyarılarını sakın küçümsemeyin... Baksanıza, AKP’nin gafleti yüzünden büyüyen terör Türkiye’nin doğusunda “özyönetim” tehdidini giderek büyütüyor...Ancak Doğulusu ve Batılısıyla, ulusun tüm bireylerinin, ülke bütünlüğünü, kardeşliği ve huzuru koruyacağına ilişkin umudumuzu büyütmeye devam ediyoruz...