26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çin’de ‘arslanlara ve sineklere’ karşı mücadele

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Çin Komünist Partisi, toplumsal farklılaşmaları giderme görevi ile yolsuzluklara karşı mücadeleyi birlikte yürütüyor. Şöyle diyorlar: “Parti kadrolarında hukuk ve yasa algısı zayıf. Yasaların yapımı, uygulanması ve denetimi konusunda daha sıkı davranacağız. Parti disiplinini güçlendireceğiz. Bunun için 100 maddelik bir disiplin yönetmeliği çıkardık. 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek.”
ÇKP YÖNETİCİLERİNE DÜĞÜNDE 25 MASA SINIRLAMASIÇKP’nin yeni disiplin yönetmeliğine göre, ÇKP yöneticilerinin düğünlerdeki davetli sayısı dahi sınırlı. Çin’in devlet başkanı bile, en çok 25 masalık konuk çağırabiliyor.ÇKP’nin 18. Kongresinden beri yolsuzlukla mücadele sürüyor. “Hem arslanlara, hem de sineklere karşı mücadele” ettiklerini söylüyorlar. Arslanlardan kasıt, üst düzey yöneticiler. Sinekler ise, orta ve alt düzeydeki yöneticiler.Şimdiye değin örneğin iki Siyasal Büro üyesi yolsuzluk nedeniyle tutuklanmış. Siyasal Büro, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin en üst düzeydeki organı. Geçtiğimiz yıl 250 bin parti kadrosu yine yolsuzluk suçu işledikleri için cezalandırılmış.
HALKIN TAVRIÇin’e 1975, 1977, 1992, 1996, 2000, 2004 ve en son bu yıl olmak üzere, Çin Komünist Partisi’nin davetlisi olarak yedi kez ziyarette bulundum. 1975 ve 1977 ziyaretimiz, Kültür Devrimi’nin son yıllarına rastlıyordu. O tarihlerde Mao’nun sosyalizm döneminde devrimi sürdürme teorisi ve pratiği gündemin merkezindeydi. 1989 Tien Anmen olaylarından sonra bu konu, yine gündeme geldi. 1992 ziyaretinde Çin’in büyük kentlerinde arabalar ve kamyonların ön camlarına Mao’nun resmini yapıştırma modası vardı. ÇKP yöneticileri, bunun yukardan yönlendirilmediğini, halkın tavrı olduğunu söylemişlerdi. Heyet üyemiz Halil Alkan, yollarda giderken camlardaki Mao resimlerini sayıyordu. O istatistiklere göre Pekin’de araba camlarının yüzde 60’ında, taşra kentlerinde ise yüzde 70’inde Mao resmi vardı. Halk, sosyalizme sahip çıkışını bu yoldan ifade ediyordu.
SİYASETİN MERKEZİNDEKİ KONUBu ziyaretimizde bu kez Çin Komünist Partisi yönetiminde benzer bir havayı gözlemledik. Partinin 18. Merkez Komitesi’nin 5. Toplantısında kararlaştırılan “Paylaşarak Gelişme Birleşerek Gelişme” çizgisi, ülkenin siyasal hayatının merkezine oturmuş durumda.En önemlisi kuşkusuz “Arslanlara karşı mücadele”dir. Sovyetler Birliği’nde kapitalizmi, Parti ve Devlet içindeki “kapitalist yolcular” sınıfı geri getirdi. Komünist Parti yöneticileri, “kapitalizmin arslanları” olmuşlardı. “Sinekler” ise, kapitalizmin arslanlarının dayanağını oluşturuyorlar. Sinekler olmasa, arslanlar hangi güce dayanacaklar? Pekin’den İstanbul’a uçağa bineceğimiz 20 Kasım akşamı Çin Halk Cumhuriyeti’nin eski büyükelçileri Wu Kemin ve Ciang Ciliang ile buluştuk. Onlara son gelişmeleri sordum. Özetle Mao’nun sosyalizmin inşası konusundaki devrimi sürdürme çizgisinin güçlendiğini onlar da belirttiler.


ÇİN’İN GÜVENCESİÇin’de sosyalizm, dünya tarihinde görülmemiş bir ekonomik gelişmeyi başardı. Çin’in büyümesi, toplumun her kesimine yansıdı. Refahın artışını her ziyarette gözle görebiliyorsunuz. Ancak bu zenginleşmeden kimi çok, kimisi az yararlandı. Şimdi Çin Komünist Partisi, bu sorunun üzerine eğiliyor.Çin’in güvencesi, çok çetin devrim sürecinden ve arkasından çok kararlı bir sosyalizmi kurma mücadelesinden geçerek bugüne gelmiş olmasıdır. Sovyetler Birliği’nin ve Doğu Avrupa ülkelerinin kapitalizme geri dönüş tecrübeleri de, Çin’in uyanıklığını güçlendirdi.
SOSYALİZMİN ÜSTÜNLÜĞÜ İSPATLANDISosyalizm yolunda direnen Çin Halk Cumhuriyeti, bugün dünya ekonomisinin lokomotifi konumundadır.Dünya tarihinde ilk kez, sosyalist bir ülke, dünyanın en çok üreten ekonomisi haline geldi.Yine Çin, bugün dünyada bilim ve teknoloji alanında da üstünlüğü ele geçirdi.1949 yılında dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Çin, 60-70 yılda dünya ekonomisinin lideri oldu.Bir Çin’e bakınız ve bir de 1949 yılında yine dünyanın en yoksulları arasında yer alan Afganistan’a, sosyalizm ile emperyalist sistem içinde kalmanın farklarını göreceksiniz.Birileri, daha 25 yıl önce sosyalizmin öldüğünü söylüyorlardı.Evet ortada can çekişen bir sistem var. Emperyalist-kapitalist sistem, dünyanın damını delen bir aşamaya geldi.