26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çoban armağanı

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

2014 yılının son günü dostları arıyorum. Aydın ili Germencik ilçesi Moralı köyünden Zeki Gürsoy’un cep telefonunu çevirdim. Beni ateşleyen sesi duydum:

Şu anda yağmur altında koyun otlatıyorum. Eşim ve kızım birlikteyiz.

Aydın’a gittiğimizde görüşmüştük Zeki Gürsoy ile. Elinde torbayla geldi, “Çoban armağanı”. Yeni yıla girerken, soframızda 80 yaşındaki annesinin pişirdiği köy ekmeği, zeytin, peynir ve susam vardı.

Beş sayfalık bir mektup verdi. Koyun cebime koydum. İşte o mektubu yayınlıyorum.

ZEKİ GÜRSOY’UN MEKTUBU

Sayın Doğu Perinçek ve Arkadaşlarına,

Bendeniz küçük bir çiftçiyim, yani efendi.

Görevimiz olan, ekip biçip bilindiği gibi üretmek. Hep diğerlerinin de öyle olduğunu düşünüyordum. İyi bakınca öyle olmadığını gördüm. Atamızın kurduğu, içinde bütün nimetleri taşıyan Cumhuriyetimizi yıkmaya çalışıyorlar. Büyük adamlar ya da bizim büyük zanettiğimiz hükümet ve yargıdan bahsediyorum. Hadlerini gösterirler, hukuk içinde hak ettikleri cezaları verirler diye düşünüyordum. Gördük ki, cumhuriyetçiler, vatanseverler cezalandırıldı ve maalesef diyorum, İşçi Partisi dışında neredeyse hiçbir yerden gık yok. Hatta Altı Okları savunduklarını iddia edenler bile post değiştirip, millete kendilerini kuzu diye yutturmaya çalışıyorlar. Gene bir takım cumhuriyetçiliğinden şüphe duymadığım kimselerin böyle bir zamanda yumruk olacakları yerde, kişisel hesaplar peşine düştüklerini zannediyorum. [İsimler veriyor] Gaflet içerisindeler. Onlara akıl erdiremiyorum.

İşçi Partisi’nin programını inceledim. Benim özlem duyduğum ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu her şey var. İl Merkezime gittim. Beni içlerine aldılar. Bir halka da ben oluşturdum. Sonra daha bir sorumluluk hissettim. 

Nasıl helva yapılır, un, şeker ve yağ var. Sizin ve arkadaşlarınızın helva yapmak için ne bedeller ödediğinizi, ne uğraşlar verdiğinizi gördüğümde, kendi adıma söylüyorum utandım. Herkesin, en başta İşçi Partililerin aynı çabayı göstermesini bekliyorum. En önemlisi bu müthiş güzel insanların daha güzel şeyler yapabileceklerini düşünüyorum.

Bu noktada herkesin affına sığınarak bir öneride bulunacağım. Hiçbir yerde, en samimi olduklarına dahi “barajı aşamayız” gibi şeyler söylemeyecekler.

Her yere İşçi Partisi ve Ulusal Kanal bildirilecek. İşçi Partisi’ni bilip ve Ulusal Kanal’ı izleyip de el kaldırmayan olmaz. İçi Partisi gücünün tam farkında değil. En büyük güce ulaşırız diyorum. İşçi Partililer arasında yarış olmalı. En küçük makam, en büyük onur olarak algılanmalı. Herkes herkese tahammül etmeli, küsülmemeli.

Türkiye’nin İşçi Partisi’ne ihtiyacı var. İşçi Partisi çakı gibi olacak. Gerçekleri çok iyi anlatacak. İşçi Partililer herkesin bir oyu olduğunu bilmeli, bir okumuş bulduğu zaman çakı bulmuş gibi sevinmemeli.

Tecrübeyi çok önemsiyorum. Genç genç söylemi yerinde ama tecrübe olmazsa olmaz diye düşünüyorum.

İşçi Partisi’nin çok yakında iktidara geleceğine adım kadar eminim. İktidar olduğumuzda ilk 23 Nisanda sizden Tarım ve Köy İşleri Bakanlığını çok kısa süreliğine de olsa istiyorum.

Efendi Zeki Gürsoy

Moralı köyü-Germencik