26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Davutoğlu ülkeyi yönetebilir mi?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Ağrı Diyadin’de yaşanan olay Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu iyice gözler önüne serdi. ABD koordinatörlüğünde AKP-PKK arasında yürütülen “Açılım” sürecinin nereye geldiğini gösterdi. Olayla ilgili tartışmalar da ibret verici. 

Hele başbakanlık koltuğunda oturan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları evlere şenlik. BBC’nin dünyaya geçtiği haberde, Davutoğlu’nun “Ağrı’da ilk ateşi kesinlikle TSK açmadı” ifadeleri yer aldı.  

KAHVE Mİ SÖYLEYECEKTİ? 

Savunmaya bakar mısınız? PKK silahlarıyla gelmiş. Bölgeye yerleşmiş. Davutoğlu’na göre bunda bir sorun yok. Ne zaman askerlerimize ateş açmış suç işlemiş. Asker de karşılık vermiş.  

Ne yani, silahlı PKK’lılar ateş açmasaydı onlara kahve mi söylenecekti? PKK’lıların silahlı olarak bölgede dolaşması ne zamandan beri normal bir durum haline geldi. Bir ülkenin başbakanlık koltuğunda oturan kişi bu şekilde bir savunma yapabilir mi?  

Böyle bir kişi ülkeyi yönetebilir mi? 

SÖZDE BARIŞ BÖYLE SAĞLANDI 

AKP’nin “açılım” politikası bu. TSK’yı kışlaya kapattılar, PKK’lıları serbest bıraktılar. Ortalıkta istedikleri gibi dolaşıyorlar. Yapılan toplantılara silahlı olarak katılıyor, tören kıtası gibi atış bile yapıyorlar. 

Karışan yok. Bölgeye atanan valiler görmüyor, duymuyor. Güvenlik güçlerinin operasyon izni isteklerine yanıt bile vermiyorlar. Sözde barış PKK’nın yasa dışı eylemlerine gözler kapatılarak sağlanıyor.  

Asker “Ne oluyor?” dediği anda Ağrı Diyadin’de olduğu gibi barış bozuluveriyor. 

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı, emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in deyimiyle, “Analar ağlamamakta(!) ancak memleketin anası ağlamakta, ağlatılmaktadır.”  

MUHALEFETTEN UCUZ POLEMİK  

Olayla ilgili yapılan açıklamalar bir garip. PKK teröristlere müdahale etti, sanki suç işledi. Muhalefet ucuz siyasi polemikler peşinde. “Silahlı PKK’lılar ortalıkta dolaşıyor, niye müdahale etmiyorsunuz?” diyeceklerine, neredeyse “Niye müdahale ettiniz?” diye kızıyorlar.  

AKP gibi muhalefet de “açılım” sürecinin bozulmasından endişeli. 

GENELKURMAY AÇIKLAMASI  

Genelkurmay’ın açıklamaları da titrekti. 11 Nisan günü yapılan ilk açıklamada PKK’ya müdahaleye gerekçe olarak, “PKK’nın seçim propagandası yapacağı ihbarı”ndan söz edilmesi kafaları karıştırdı. Bazıları hemen bu ifadenin üzerine atlayarak, “PKK’lıları savunmaya” başladı. 

PKK seçim propagandası yapmayacak olsaydı ses çıkarılmayacak mıydı? Daha önce birçok yerde olduğu gibi uzaktan seyir mi edilecekti? Türkiye’nin toprak bütünlüğü, PKK’nın onayından geçen (Oslo tutanaklarında Fidan PKK’lılara, “Şikayet ettiğiniz kamu görevlileri var mı?” diye sormuştu) kamu görevlilerine mi emanet edilecekti? 

Daha sonra yapılan açıklamalarda durum belli ölçüde açıklığa kavuşturulsa da yine de net değildi. Açıklamalarda, “Silahlı PKK’lılarla ilgili istihbarat aldık, gerekeni yaptık” demek yerine, “Savunma” havası hissedildi. 

DİYADİNLİ KÖYLÜLER 

Olaylar sırasında TSK yaralı askerleri ve sivilleri helikopterle Ağrı Devlet Hastanesine taşırken, köylüler de yaralı askerlere yardım etti. Bu durum fotoğraflara da yansıdı. PKK/HDP bunu kendi lehine kullanmaya çalıştı. 

Peki gerçek ne? 

12 Eylül darbesinden sonra 5 yıl kadar bölgede kaldım. Yöre halkını da yakından tanıma fırsatı buldum. Ege’de, Toroslar’da, İç Anadolu’da , ... yaşayan köylüler nasılsa o bölgede yaşayanlar da aynı. 

Mehmetçik’i kendi çocuğu gibi görürler. Açsa yemek, susuzsa su, hastaysa ilaç verirler. Hele çocuğu askerde olanlar çok daha özen gösterirler.  

Diyadin’de yaşananlar da bundan farklı bir durum değil!