26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dikkat!.. Pusuda intihar saldırısı mı var?..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Her konuda "fetva" veren İslam ülkeleri, "IŞİD" adlı şeriatçı örgütün katliam ve yıkımlarını nedense (!) izlemekle yetiniyor!..

Tepkisizlikten cesaret alan El Kaide türevi IŞİD ise Irak'ta cami ve türbeleri yakıp yıkmaya devam ediyor!.. Dinci teröristlerin tahrip ettiği yerler arasında Veysel Karani'nin türbesi, Hz. Ömer'in torunları ile iki sahabenin mezarları da var...

İstanbul Esenyurt'ta, Caferilerin kullandığı bir cami de işte IŞİD'in, Türkiye'deki Selefilere devinim kazandırdığı bu kaos sırasında kundaklandı!..

Caminin içindeki kütüphane ile minberin bulunduğu alanı önceki gün ateşe veren "saldırganlar kayıp" diyemeyeceğim; çünkü dün sabah, aynı camiye ikinci kez saldırdılar!!!

O yüzden kimse bu kundaklama olayını tinercilerin ya da hırsızların "adi bir eylemi" sanmasın...

Zaten cami imamı Hamza Aydın da, kundaklamadan bir hafta öncesinde aldığı tehditleri Ulusal Kanal'a şöyle anlatmıştı:

"Geçtiğimiz ay yanan cami gibi, önce benim camimdeki kütüphaneyi de yaktılar... Bir hafta önce gelerek beni tehdit ettiler. Adamlar bana, 'Siz bizden değilsiniz, sizin yaşama hakkınız yok. Siz taşa tapıyorsunuz. Siz Şia'sınız, Caferi'siniz. Biz sizi yakacağız' dediler, bir hafta sonra da gelip yaktılar. Polise şikâyet ettikten sonra bir şey yapılmadı."

İmam Aydın'ın açıklamalarındaki kimi sözcükler, eylemin ardında kimlerin olduğunu zaten yeterince tarif ediyor!.. Peki kimdir failler, amaçları ne?..

İŞTE İSTANBUL'DA CAMİ YAKANLAR!..

Aslında Esenyurt'taki camiyi yakanlar kendilerini imama yeterince tarif etmişler!.. Çünkü "Siz taşa tapıyorsunuz" şeklindeki tehdit, geçen hafta "Kâbe'yi de yakıp yıkacağız. Orada taşa tapıyorlar" diyen IŞİD teröristlerinin geleneksel söylemi...

Bu söylemin dayanağı da El Kaide'nin referans aldığı Selefilik inancı... Yani onlar; İslam'ın ilk çıkış noktasındaki en bağnaz ideolojiyi benimseyen ve bu yüzden de İslami ritüelleri ve mekânları reddeden zihniyetin ürünleri!..

IŞİD bu yüzden Irak'ta cami, türbe gibi mekânları pervasızca yıkıyor, peygamber mezarlarını tahrip ediyor... İslam ülkelerinin bu yağma ve yıkıma sessiz kalması ise en az eylemler kadar insanlığı şaşırtıyor!...

Yakılan caminin imamının; "Polise şikâyet ettik, bir şey yapmadılar" şeklindeki açıklamalarının üzerinde de ısrarla durmakta yarar var...

11 YIL SONRA İLK KIVILCIM!..

Hükümetin IŞİD'e sevecen yaklaşımının, polisin Esenyurt'taki kundaklamaya kayıtsız kalmasına yol açtığını söylemek istemiyoruz...

Ancak polisin; El Kaide türevleri konusunda daha önce unutulmayan gafletleri olduğunu yazmadan da geçemeyiz...

Örneğin; 15-20 Kasım 2003'te, hem de bir Ramazan günü İstanbul'da, iki sinegog, HSBC Bank ve İngiltere Başkonsolosluğu'na bombalı araçlarla intihar saldırısı düzenleyen teröristler de güvenlik birimlerinin gafletinden cesaret almışlardı!..

Hatta o tarihte 60'tan fazla yurttaşı katleden, en az 600 kişiyi yaralayan El Kaide militanlarından bazılarının, eylemden önce gözaltına alınıp serbest bırakıldığını da unutmayın...

Bu güvenlik skandalının detaylarını ve Türk El Kaidesi'nin baskın misali eylemlerini "El Kaide Turka" adlı kitapta da anlatmıştık...

Peki; şeriat yanlısı yandaş gazeteler bile önemsemezken, cami kundaklaması üzerinde niçin mi bu kadar durduk?..

Unutmayınız ki; El Kaide 11 yıl sonra İstanbul'da ve yine bir Ramazan ayında yeniden hareketlenmeye başlamışsa, cami kundaklamaların ardından çok daha vahim eylemler gelebilir...

Sakın ola; El Kaide'nin küçükten büyüğe giden eylem zincirinin tekrar edebileceğine ilişkin tarihsel kanıtların da, IŞİD'in, son dönemde yeraltına çekilen Türkiye'deki El Kaide türevlerini cesaretlendirdiği de unutulmasın...

Tabii; IŞİD'in İstanbul'daki karargâhlarına aylar önce dikkat çeken Aydınlık'taki haberlerin göz ardı edilmesi de aklınızda kalsın!..

GÖÇÜKTE KALAN FERHAT!..

"Tünel açma makinesi göçüğün içinde kaldı... 33 milyon avro değerinde olduğu belirtilen (TBM) adlı makine bugüne kadar çıkartılamadı! Göçük nedeniyle Yüksek Hızlı Tren hattının güzergâhı da değiştirildi."

Sizce bu haberdeki bilgiler hangi ülkeyi ilgilendiriyor?.. ABD'yi mi, Almanya'yı mı, İsveç'i mi?..

Maalesef çok çok zengin bir ülkenin haberidir bu!.. Tam 33 milyon avro değerindeki makine, 2009 yılında, Bilecik-Bozüyük arasındaki Ahmetpınar köyü mevkiindeki tünel çalışması sırasında göçük altında kalmış ve unutulmuş!..

Benzer makineler, Fırat Nehri'nin sularını Harran'a taşımak için yapılan Urfa Tünelleri'ni de kazmıştı... Yöre insanı makineye dağları deldiği için "Ferhat" adını koymuştu...

İşte yaklaşık 100 milyon TL tutarındaki bir makineyi 5 yılı aşkındır toprak altında tutan ülke şu an AKP hükümetince yönetiliyor...

Diyeceksiniz ki; "milyar dolar"ların köşk odalarında saklandığı bir ülkede, "33 milyon avro" değerinde bir makine mezara gömülmüş çok mu?..

TOPBAŞ, ERDOĞAN'A KARŞI!..

Başbakan Erdoğan'ın Cemaat'e açtığı savaş; müritlerin şirketleri, dershaneye giden öğrencilerin tespiti ve Fethullahçıların "faili meçhul cinayetlerle ilgileri"ni araştırmaya kadar gidiyor...

Peki; Erdoğan Cemaat'le mücadele ederken onun İstanbul'daki Belediye Başkanı Kadir Topbaş ne yapıyor?..

16 gündür bu köşede bıkmadan yazıyoruz; Topbaş İstanbul'un Şile ilçesine bağlı Ahmetli köyünde Cemaat yurtlarına kol kanat geriyor, onlara kanunsuzca özel hizmetler götürüyor...

Utanmazlık nereye kadar varmış biliyor musunuz; örneğin asfaltlama ve onarım çalışmaları tam Cemaat yurtlarının önüne kadar getirilip sonlandırılıyor!.. Sonrasında yaşayanlar toz, toprak ve çukurlara mahkûm ediliyor...

Bu rezalete imza atan Topbaş, 16 gündür susuyor ve İstanbul'da belediye başkanı olmadığını her geçen gün kanıtlıyor...