Ekonomik kriz AKP’yi gerdi

Ekonomik kriz adım adım büyüyor. Yılbaşından beri temel tüketim mallarına yapılan zamlar yüzde 30’un üzerinde. Marketlerden, bakkallardan çıkan vatandaşların torbaları giderek küçülüyor.

Bizim mahalle bakkalı ile sohbet ediyorum. “Zam var, ama bizim ciro aynı” dedi. Belki de durumu en iyi anlatan cümle. Vatandaş eskiden bir kilo alırken şimdi yarım kilo almaya başlamış. Vatandaş da, esnaf da zararda.

Bütün halk muhasebeci olmuş. Yolda gördüğüm Nermin Teyze’ye durumunu soruyorum. Başlıyor anlatmaya:

“Memurun, işçinin, emeklinin maaşına yapılan zam Ocak ayında eridi. 30 Mart seçimleri sonrası yapılan zamlar da olandan götürdü. Önümüzde 7 ay daha var. Ben emekliyim. Daha konuşayım mı?”

Sustum..!

Erdoğan hedef şaşırtıyor

Bakmayın siz Erdoğan’ın “Ekonomi tıkırında” dediğine. O da her şeyin farkında. Gerginliği de bundan. Ekonomik kriz derinleştikçe sağa sola saldırıyor. Şimdi hedefinde Merkez Bankası var. “Faizleri indirmiyor” diye bağırıp duruyor.

Enflasyon yükseliyor, işsizlik büyüyor, dış borç artıyor... Suçu Merkez Bankasına atıp kurtulma peşinde. Açıklamaları da tam anlamıyla bir halkla ilişkiler taktiği. Halk, esnaf, sanayici, çiftçi, ... faizlerden şikayet ettiği için hedef şaşırtıyor. “Suçlu ben değilim, o” diye kendini savunuyor.

Ama buna kendi bakanları bile isyan etti. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan açıkça Merkez Bankası’nın yanında saf tuttu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Ali Babacan’a katılıyorum” dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise Erdoğan’a destek verdi. Hükümet darmadağın...

Yakında ...

Başbakanlık ve AKP çevrelerinden gelen bilgilere göre gerilim giderek yükseliyor. Erdoğan’ın her an “kontrolden çıkabileceği” konuşuluyor. 2007 yılına kadar “yakın çevrede” bulunmuş bir AKP’li, “Başbakan yakında bu bakanlar için ‘içimizdeki şeytanlar’ diye konuşmaya başlarsa şaşırtıcı olmaz. Cemaatle de aynı oldu. Dinlemeleri birlikte yaptılar, kumpasları birlikte kurdular. Suç ortaklığı yaptılar. Sonrası malum. Yakında bu filmi tekrar görürüz” dedi.

Kavga büyüyor. İzliyoruz!

“Erdoğan bilmeden biliyor”

Prof. Dr. Korkut Boratav Hocamla yaşanan gelişmeleri değerlendirdik. Erdoğan’ın ekonomi bilgisini konuştuk. Hocam şunları söyledi:

“Bir başbakan her şeyi bilmek zorunda değildir. Örneğin Ecevit ekonomiyi pek bilmezdi. Ama danışmanlarına sorardı. Bilmediğini bilirdi. Ama Erdoğan öyle değil. Her şeyi biliyor(?) Tabi bilmeden bilince böyle oluyor”

Tecrübe bu. Başka söze gerek var mı?

Ekonomi yönetimi yabancılara ne diyor?

Bu arada, kulağımıza ilginç bilgiler geldi. Anlatalım:

Malum birçok uluslararası kuruluşun Türkiye’de temsilcilikleri, temsilcileri var. Türkiye’ye yatırım yapmayı planlayanlar, Türkiye’de işi olanlar Başbakan Erdoğan’ın çıkışlarını, ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyorlarmış.

Doğal olarak ekonomi yönetimi ile temasa geçmişler. Hem siyasilerle hem de bürokratlarla konuşmuşlar. Hükümetin önümüzdeki dönemde nasıl bir politika uygulayacağını öğrenmeye gayret etmişler.

Buraya kadar her şey normal. Yabancıların durumu anlamaya çalışması da gayet mantıklı. Ama, bundan sonrası ilginç.

Kulağı delik bir dostumdan öğrendiğime göre; gerek ekonomi bürokrasisi, gerekse siyasiler, yabancılara, “Siz Başbakanı boş verin. O konuşur. Sistem ekonomik veriler ışığında, uluslar arası normlara uygun olarak devam edecek. Sürprizler olamayacak. Siz Başbakana aldırmayın” demişler.

Önce inanamadım. Sonra ekonomi bürokrasisinden tanıdıklarıma olayın doğru olup olmadığını sordum. “Peki, sen olsan ne yapardın?” yanıtını verdiler.

Yorum yok. Durum bu.