Başkanlık işçilerin hakkını zayıflatır
Başkanlık sistemlerinde sendikal özgürlüklerin daha da zayıfladığına dikkat çeken Nihat Yurdakul, ‘Biz güçlendirilmiş parlamenter sistemden yanayız’ dedi
Aydınlık / Ankara
Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Cumhurbaşkanlığı sisteminin emekçiye getirisi olmadığını belirterek parlamenter sistemden yana olduklarını söyledi.
Türkiye, “denetimsiz başkanlık” sistemi modelini içeren anayasa değişikliği referandumu için 16 Nisan’da sandığa gitmeye hazırlanıyor. Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul referandum sürecine ilişkin tutumlarını açıkladı.
‘BİRLİK İHTİYACIMIZ’
Bu sürecin ülkenin geleceğini ilgilendiren bir konu olduğunu vurgulayan Yurdakul, “Bunun için en az birkaç defa düşünmemiz lazım. Başta kendi üyelerime, işçi arkadaşlarıma ve yöneticilerime önce ayrışmacı, kamp-laştırıcı dilden uzak durmaları gerektiğini söylüyorum. Bu ülke hepimizin. Bizim her zamankinden daha fazla barışa, kardeşliğe, birlikteliğe ihtiyacımız var. Referandumlar gelip geçer. Vatandaş referandumda ne söyleyecekse kendi iradesiyle söyleyecek. Herkesin buna saygılı olması lazım” dedi.
‘GETİRİSİ OLMAZ’
Başkanlık sisteminin emekçiye bir getirisi olmadığına dikkat çeken Yurdakul, “Bu referandum emekçi halka ne getiriyor? Sendikal haklar güçlenecek mi? İşsizlik azalacak mı? Dolar, avro düşecek mi? Terör sonlanacak mı? Demokrasi güçlenecek, özgürlük artacak mı? Bizim kriterlerimiz bunlar. Bunlar artacaksa bizim baş tacımız olur. Ama araştırmalar parlamenter sistemden vazgeçip başkanlık sistemine geçildiğinde sendikal hakların daha da zayıflayacağını, gelir dağılımının daha adaletsiz olacağını söylüyor” ifadelerini kullandı.
‘TOPLUMU BÖLMEYİN’
Yurdakul şöyle devam etti: “Bizim tavrımız belli. Biz güçlü hukuk devletinden, parlamenter sistemden yanayız. Göstergeler sendikal özgürlüklerin artacağını, laik cumhuriyetin devam edeceğini, Atatürk etrafında birleşileceğini göstermiyor. Araştırmalar şunu gösteriyor: En iyi sistem güçlendirilmiş parlamenter sistem. Bizi ‘evetçi’ler ‘hayırcı’lar olarak kamp-laştırmasınlar. Siyasetçiler kendi siyasi hedeflerine ulaşabilmek için toplumu bölmesinler. Bu toplumun çok daha fazla kardeşliğe, birliğe ihtiyacı var.”
