26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Filistin'i yalnız İsrail değil gaflet de vuruyor!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Taliban adlı şeriatçı örgüt Pakistan, Afganistan ve çevresinde yıllardır terör estiriyor... Dinci örgüt, iki ülkenin çeşitli bölgelerinde şeriat rejimi uygulamaya çalışırken bazen ABD, bazen de Afgan ve Pakistan güçleriyle savaşıyor...

Nijerya, Çad, Sudan gibi ülkelerde de dinci örgütler mezhep savaşlarını acımasızca kışkırtıyor, Müslüman gruplar sokaklarda, satırlarla birbirini katlediyor...

El Kaide ise tüm İslam ülkelerini "terörün şemsiyesi" altına çekmek için "din" adına şiddeti ve korkuyu dayatıyor...

Özellikle Irak, Libya ve Suriye'de El Kaide ve türevlerinin hedefi de nedense (!) yalnızca Müslümanlar!..

Son olarak IŞİD adlı dinci terör örgütü de Irak ve Suriye'de bir "şeriat devleti" kurmak için kendi dindaşlarına savaş açmış durumda... Yani Selefilik İslamla savaşıyor!..

Suriye'de Müslümanların kalbini sökerek yiyen şeriatçı teröristler de IŞİD saflarında kan döküyor... Irak'ta, aynı anda 1700 Müslüman'ı katleden de IŞİD üyeleri...

Bağdat ve Şam çevresinde kafa kesen, dindaşlarını idam eden, kurşuna dizen IŞİD, tüm Ortadoğu'yu tehdit ederken nedense İsrail'de yaşanan vahşeti görmüyorsa, milyonların kafasında derin bir işbirlikçilik kuşkusu doğuyor...

BAŞ GİDERSE!..

Baksanıza; şeriatçı örgütler Ortadoğu'da "Şii, Sünni" kavgasıyla dindaş katliamını sürdürürken ufacık İsrail, Filistin'de istediği gibi terör estiriyor... Ramazanda bile camiler bombalanıyor, iftar sofralarına kan yağıyor...

İsrail, son bir haftada 33'ü çocuk en az 170 kişiyi öldürürken insan hakları konusunda ahkam kesen ABD ve Avrupa susuyor ama her konuda fetva veren İslam ülkeleri de seyirci tribününde "tekbir" getirmekle yetiniyor!..

Sakın kimse yanlış anlamasın; teröre ve şiddete karşı olduğumuzu herkes biliyor... Bu nedenle Filistin'deki zulme karşı terör örgütlerinden medet umulmasına da karşıyız... Çünkü şiddete karşı şiddet çare değil!..

İsrail'e karşı etkili ve yüksek sesle demokratik tepkiden bile çekinen İslam dünyasının liderleri şu soruyu kendi kendilerine soracaklar mı acaba?

"Bizler; mezhep, tarikat ve cemaat kavgaları nedeniyle birbirimizi boğazlarken, dış tehditlere karşı kolay lokma olduğumuzun ne zaman farkına varacağız?.."

Ne kadar vahim değil mi; Müslüman'ın başı Irak'ta Müslüman tarafından, gövdesi ise Filistin'de İsrail tarafından uçuruluyor!.. Boşuna "baş giderse gövde dağılır" dememişler!..

CHP DÜŞMANI ERDOĞAN!..

Yok efendim, "CHP demek, ezanı Türkçe okutmak, Kuran'ı yasaklamak, başörtülülere zulmetmek, bütün milli ve manevi değerleri çiğnemek" demekmiş!.."

Yok efendim, "CHP camileri kapatmış, yok efendim camileri ahır yapmış"mış!..

Bu teranelerin, uzun yıllardır kimin ağzında sakız olduğunu herkes biliyor; Tayyip Erdoğan...

Hani şu 26 Ocak 2004'te, New York'ta düzenlenen törenle (American Jewish Committee) "Amerikan Musevi Komitesi" nden "Üstün Cesaret Ödülü" alan AKP lideri Erdoğan... Bakınız, kendisi Yahudilerin elinden "ödül" alırken neler demiş;

"Bu ödülü Musevi kuruluşları ile bugüne kadar sürdürdüğümüz yakın işbirliğinin nişanı olarak alıyorum. Bu ödül ile çağdışı zihniyete, teröre boyun eğmeyeceğiz; terörizmi silmek için dayanışma içinde olacağız mesajı veriliyor."

Peki, neden hiçbir muhalefet lideri ya da anlı şanlı tarikat önderi, "Üstün Cesaret Ödüllü" Erdoğan'a şu soruyu sormaz acaba?..

"Ey başbakan, CHP'ye her türlü iftirayı atarken, Filistin'de katliam yapan, camileri ve iftar sofralarını bile bombalayan İsrail'e karşı neden yalnızca diplomatik bir dil yerine isyan ederek kükreyemiyorsun?.. Neden acaba?.. İsrail'in verdiği madalya, dolabından düşer diye mi?.."

Yanıtını yine biz verelim; Erdoğan'a o ödül, İsrail'e değil, belli ki Atatürk'e, CHP'ye ve laik cumhuriyete karşı "cesur ol" diye verilmiş!..

SUÇLU SURİYELİLER Mİ AKP Mİ?..

Sonunda olan oldu; Erdoğan'ın da kışkırtmaya katkı sunduğu Suriye'deki terörden kaçarak Türkiye'ye sığınan 1.2 milyon insan sosyal bir sorun haline getirildi...

Son olarak Kahramanmaraş ve Gaziantep'te Suriyelilere karşı isyan başlatıldı!.. Sosyal medya üzerinden örgütlenen fanatik gruplar, "Suriyelileri istemiyoruz" diye sokaklara döküldüler, terör estirdiler!..

Örneğin, Gaziantep'te 200 bin Suriyeli olduğunu belirten Vali Erdal Ata; "Suriyelilerin karıştığı basit asayiş olaylarını abartanlar, sosyal medya üzerinden örgütlenerek kentin huzurunu bozmak istiyor. Günlük asayiş vakaları içinde Suriyelilerin karıştığı olayların sayısı abartılacak kadar değil" demiş...

Valiye göre bazı Suriyelilerin suça karıştığı doğru da, AKP'nin "sığınmacı" diye kapıyı açtığı çaresizlere karşı linç kampanyası yürütmek ne kadar insani?..

Evet; ortada bir sosyal yara var ama isyan edilecek kesim, o sorunun içinde yokluğa ve açlığa terk edilen, parklarda yaşamaya zorlananlar değil, onları aç ve susuz kaderleriyle baş başa bırakan AKP hükümetidir...

CEMAAT'İN TOPBAŞ'I!..

Türkiye'nin en büyük kenti İstanbul'un belediye başkanı tam 21 gündür bu köşede, partizan militanlık ve hizmet adaletsizliğiyle ilgili sorulara yanıt veremiyor...

Biz artık yazmaya utanırken, AKP'li sorumsuz Kadir Topbaş susmak ve başını kuma gömmek konusunda nasıl bu kadar utanmazlık içinde olabiliyor, doğrusu çok şaşırtıcı...

Ey Topbaş, yalnızca cemaat ve tarikatların belediye başkanı değilsen 21 gündür yurttaşların sorduğu şu soruya yanıt ver:

"İstanbul'un Şile ilçesine bağlı köylerde yol onarım ve asfaltlama çalışmaları neden yalnızca Cemaat yurtlarının kapılarının önüne kadar götürülüyor?.. Yurttan sonraki güzergâhta yaşayanlar Rum ya da Ermeni mi?.."